BIST 9.916
DOLAR 35,21
EURO 36,66
ALTIN 2.961,00
HABER /  GÜNCEL

Koli basili bakterisinden mazot üretildi

İngiltere'de bilim insanları, koli basili (e. coli) bakterisinin genetik yapısıyla oynayarak, şeker tüketen bu türün alkan türü yakıt ortaya çıkarmasını sağladı.

Abone ol

Araştırmacılar, yakıt üretme yeteneğine sahip bir bakteri keşfettiklerini belirtiyor.

Genetik yapısı değiştirilen koli basili (e. coli) bakterisi, şekeri, mazota çok yakın bir yakıta dönüştürüyor.

Bu işlemin kapsamı büyütülebilirse, bu sentetik yakıtın fosil yakıt enerjisine alternatif olabileceği düşünülüyor.

Sonuçları 'Proceedings of the National Academy of Sciences' dergisinde yayınlanan araştırmayı yürüten ekipte yer alan Prof. John Love şöyle diyor: "Biyoyakıtlar gibi ikame yakıtlar yerine, yedek bir fosil yakıt geliştirdik. Amaç; araba üreticilerinin, tüketicilerin ve akaryakıt bayilerinin değişikliği fark etmemesi."

Biyo-fosil-yakıt

Dünya genelinde biyoyakıt kullanımı artıyor. Avrupa Birliği'nde 2020 yılında bitkisel akaryakıt tüketme oranının % 10'a çıkarılması hedefleniyor.

Ancak biyodizel ve biyoetanol türü yakıtlar bütün modern motorlarda kullanılamıyor. Motorların çoğunluğunda kullanılabilmeleri için, % 5 ila 10'unun petrol ile harmanlanması gerekiyor.

E. coli bakterisi ile üretilen yakıt ise bambaşka özelliklere sahip. Sentetik biyoloğu Prof. Love bunu şöyle açıklıyor: "Yaptığımız, tam olarak modern motorlara uygun yapıda ve gerekli bileşime sahip yakıt üretmek. İsterseniz buna biyo-fosil-yakıt deyin."

Shell şirketi ile İngiltere'deki kamu destekli düşünce kuruluşu Biyoteknoloji ve Biyoloji Bilimleri Araştırma Konseyi tarafından finanse edilen araştırmada kullanılan E. coli türü, normal koşullarda şeker alıp yağa dönüştürür.

Sentetik biyoloji aracılığıyla bakterinin hücre mekanizmasını değiştiren bilimciler, şekerin sentetik yakıt moleküllerine dönüştürülmesini başardı. Böylece bakteri, adeta bir yakıt fabrikası haline geldi.

Ancak ortaya bir yemek kaşığı alkan çıkması için yaklaşık 100 litre bakteri gerektiği anlaşıldı.

Endüstriyel üretime geçmek için miktarı artırmaları gerektiğini belirten Prof. Love, bunun gerçekleşip gerçekleşemeyeceğini anlamak için 3-5 yıl çalışacaklarını belirtiyor.

Bu süre zarfında, bakterinin insan veya hayvan atıklarını yakıta dönüştürüp dönüştüremeyeceği de incelenecek.

'Sihirli değnek değil'

Biyoyakıtlar, fosil yakıtlara karşı yeşil alternatif olarak ortaya çıktı.

Petrol ve mazot tüketildiğinde, Dünya'nın derinliklerinde birikmiş olan karbondioksitin atmosfere karışmasına yol açıyor. Biyoyakıtlar ise sadece bitkilerin atmosfere saldığı miktarda karbondioksit yayıyor.

Ancak biyoyakıt üretmek için kullanılan tarım mahsüllerinin yetiştirilmesi sırasında harcanan enerji de 'karboz ayak izi' hesabına dahil ediliyor. Bu nedenle, biyoyakıtların de dile getiriliyor.

Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Chatham House tarafından yayınlanan raporda, biyoyakıtların masraflı olduğu ve küresel iklim üzerinde fosil yakıtlara göre daha olumsuz etkide bulunduğu öne sürülüyor.

İngiltere hükümetine biyoyakıtlar konusunda danışmanlık yapan Geraignt Evans, bakteri temelli yakıt üretiminde de bu tür etkenlerin göz önünde bulundurulması gerektiği görüşünde.

İleri sürülen yöntemle, mazot üretimi potansiyelinin genişlediğini belirten Evans, "Yine de bunun topraktan geldiğinin ve sürdürülebilirliğinin üzerinde dikkatlice durmalıyız. Bu bir sihirli değnek değil, alet çantasındaki başka bir alet" diyor.