BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  SAĞLIK

Kolestrol, sinsi bir katil

Uzmanlar kolestrolün sinisi bir katil olduğunu söylüyorlar. Kolestrol kendini belli etmiyor, sinsice ilerliyor.

Abone ol

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Sadi Güleç, kolesterolün ''sinsi bir katil''  olduğunu belirterek, ''Keşke kolesterolü yüksek olan insanların başı ağrısaydı, kolesterolleri yükseldiği anlarda şaşı görselerdi, o zaman mücadele etmek çok daha kolay olurdu'' dedi.

4. Metabolik Sendrom Sempozyumu'na katılmak için Belek'te bulunan Prof. Dr.Sadi Güleç, gazetecilere yaptığı açıklamada, kalp ve damar hastalıklarının vücutta gizliden gizliye gelişebildiğini söyledi.

Kandaki kolesterol yüksekliğinin zararlarının insanlar tarafından
anlaşılamadığını, bu nedenle insanların kalp krizi veya kalp spazmı geçirdikten sonra bu konuda tedbirli davranmaya başladıklarını belirten Prof. Dr. Güleç,
şöyle konuştu:''Bir kez kalp krizi geçirmiş bir hastanın yaşam şeklini değiştirmek daha kolay oluyor. Ama hiçbir şikayeti olmayan, kolesterolü ve tansiyonu yüksek, bel çevresi yağlanmış kişiye kalp krizi geçirme veya felç olma olasılığının yüksek olduğunu anlatmakta zorlanıyoruz. Kolesterol, sinsi bir katildir. Keşke kolesterolü yüksek olan insanların başı ağrısaydı, kolesterolleri yükseldiği anlarda şaşı görselerdi, o zaman mücadele etmek çok daha kolay olurdu.'' dedi.

Prof. Dr. Güleç,bir soru üzerine, kalp ve damar rahatsızlığı geçirmiş
insanların belli dozlarda aspirin kullanmasının faydalı olabildiğini,ancak bu tür
rahatsızlık geçirmemiş insanların kullanmaması gerektiğini söyledi.
Güleç, şunları söyledi:''By-pass ve anjiyo olmuş, stent takılmış insanların aspirin kullanması kesinlikle faydalı, bu tartışılmaz. Doz olarak da 75 ile 160 miligram tercih ediliyor.Ancak yüksek dozlarda kullanıldığında tansiyonu yükseltiyor, vücutta pıhtı gelişimini artırabiliyor.Dozaj önemli. Öte yandan '40 yaşını geçen herkese aspirin verelim' gibi bir yaklaşım sağlıklı değil. Kalp hastalığı yoksa bu kişideki risk faktörlerine bakılarak davranış biçimi geliştirmemiz lazım.''