BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  MEDYA

Köfteci Yusuf'a kumpas mı var dış güçler işin neresinde? Cem Küçük yazdı

Cem Küçük domuz eti çıktığı tespit edilen Köfteci Yusuf'a dış güçlerin komplo kurduğu iddiasını yazdı. Tarım Bakanlığı yetkilileriyle süreci konuşan Küçük, komplo teorilerine tepki göstererek "Yani işin içinde komplo, dış güçler yok. Tespit sonunda ortaya çıkmış." dedi.

Abone ol

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın yaptığı denetimlerde; köfte zincirinin 2 şubesinden alınan numunelerde domuz eti tespit edilmesiyle ilgili tartışmalar sürüyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı, dün internet sitesinde Köfteci Yusuf'un iki şubeden alınan ürünlerde domuz eti kullandığını resmen ilan etti.

Köfteci Yusuf'un yabancı fast food zincirlerinin oyunlarına kurban gittiği iddiası sosyal medyada konuşuldu. Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük, bakanlık yetkilileriyle konuştu ve aldığı bilgileri yazısında aktardı:

"Kontrol nasıl yapılıyor ona bakalım?.. Tarım Bakanlığı yetkilileri herhangi bir şubeye gidiyor. Bu bir AVM de olabilir. Müşteri gibi döner, köfte alıyor. Sonra bunlar incelemeye alınıyor. O arada tespiti yapılıyor. Şayet domuz eti kullanılmaydıysa, ne diye kullanılsın diye rapor çıksın?  

Üst mahkeme bakanlık lehine karar verdi

Bu arada denetimler şubat ayında yapılmış. Şimdiye kadar ne bekliyordunuz, diye sorulmuş. Tarım ve Orman Bakanlığı yetkililerine süreç nasıl işliyor diye sordum. Şöyle cevap aldım:  

Bakanlık denetim yaptı, domuz etini tespit etti. Ürünleri toplatma cezası verdi ve ayrıca savcılığa suç duyurusunda bulundu. Firma yani Köfteci Yusuf mahkemeye gitti ve dava açtı. Ürünleri toplatma cezasını kaldırdı. Bakanlık üst mahkemeye gitti. Üst mahkeme bakanlık lehine karar verdi. Kararın bakanlığa bugün (yani dün) ulaşmasının ardından Bakanlık kesinleşen sonucu yayınladı. Yani mahkeme ismin açıklanmasının uzun sürmesine neden oldu. Tarım ve Orman Bakanlığı mahkeme kesinleşmeden isim yayınlayamıyor.  

Bir de niye kapatmıyorsunuz ve ne ceza verdiniz diye sordum. Ona da şöyle cevap aldım: 

“1) Kişilerin sağlığını tehlikeye düşüren ürünler... Buna tekstil boyasının gıdada kullanılmasını bir örnek olarak verebiliriz... Bu tür durumların tespiti durumunda biz bu ürünleri piyasadan toplatıyoruz ve imha ediyoruz. Bu fiiller kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürecek bir fiil olduğu için mevzuatta da suç olarak tanımlanmıştır. Dolayısıyla bu işletmeler hakkında, kendi yaptırımlarımıza ilave olarak Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunuyoruz.  

2) Taklit veya tağşişli ürünler... Buna farklı yağlar karıştırılan yağın zeytinyağı olarak piyasaya sürülmesi, peynire margarin katılması gibi örnekleri verebiliriz. Tespiti durumunda bu ürünleri de toplatıyoruz. 3 yıl içindeki ilk 2 tespitte ağır para cezaları uyguluyoruz. Buna rağmen 3 yıl içinde 3’üncü kez yapılırsa, bu da mevzuatta suç olarak tanımlanmıştır. Bu tür durumlarda da yine Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunuyoruz. Bakanlık olarak tespit ettiğimiz uygunsuzlukları, mevzuattaki tüm idari işlemleri tamamladıktan sonra kamuoyu ile paylaşıyoruz. Burada şunu vurgulamak gerekiyor. Biz vatandaşlarımızın doğru bilgilenmesi adına bu duyuruları yapıyoruz. Kasıt veya kusurun tespiti ve buna bağlı cezai sonuçlar hukuki süreç sonunda belirleniyor.” 

"Bu ülkede akılla hiçbir şey konuşulmuyor"

Ayrıca Tarım ve Orman Bakanının, “Bize göre cezalar az. Artırılmalı” dediğini de hatırlatalım.  

Yani işin içinde komplo, dış güçler yok. Tespit sonunda ortaya çıkmış. Şimdi bu olayı bile Rockefeller, Rotchild ailelerine bağlayanlar çıkacaktır. Nitekim dün sosyal medyada yabancı menşeli fast food zincirleri bu işin içinde diyen bile çıkmış! Bu ülkede akılla hiçbir şey konuşulmuyor..."