BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Koçyiğit'ten Semra hanım yorumu

187 yapıma imza atan Türk Sineması'nın ünlü oyuncusu Hülya Koçyiğit, virüs gibi yayılan reality programlarını değerlendirdi.

Abone ol

Siyah-beyaz Türk filmlerinden toplumun sorunlarını anlatan sosyal içerikli filmlere kadar 187 yapıma imza atan Türk Sineması'nın ünlü oyuncusu Hülya Koçyiğit ile ''İkinci Bahar'' dizisinde ''Kasap Melahat'' karakteriyle sevilen ve pek çok tanınmış dizinin senaryoya imza atan Meral Okay, ''Roller, Modeller ve Biz Kadınlar'' adlı panelle Başkent'e konuk oldu. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali kapsamında Alman Kültür Merkezi'nde düzenlenen paneli yöneten Okay, bugüne kadar sinemada ve beyazcamda kadınların fedakar anne, uyumlu, saygıdeğer, tevekküllü ve birleştirici olarak görüldüğünü, ancak gerçeğin böyle olup olmadığı üzerinde düşünülmesi gerektiğini söyledi. Kadınları etiyle, kanıyla hayatın içinden varlıklar olarak görmek gerektiğini belirten Okay, toplumdaki aile, inanç, cinsellik gibi tabulara başkaldıran, mücadele eden, yara alan ve ''kara koyun'' olmayı kabul edenlerin ''kahraman'' sıfatını elde ettiğini kaydetti. Hayatla çatışmayanların ise ancak ''anti kahramanlar'' olabileceğini ifade eden Okay, televizyon ekranlarında günde ortalama 200 kanal ve görüntünün insanın karşısına çıktığını, bilinçaltında yer edinenlerin ise bu ''kahramanlar'' olduklarını belirtti. Televizyon ekranlarını adeta işgal eden yarışma programlarının da farklı bir dünya sunduğunu dile getiren Okay, ''Yarışmadaki Semra Hanım gibi bir karakteri hiçbir senaryo yazarı kurgulayamaz. Burada hayat kurgunun önüne geçiyor ve filtresiz, tüm çıplaklığıyla görülüyor. Pornografi sadece cinsellikle olmaz. Bu yarışmalardaki vahşet tek kelimeyle pornografidir'' dedi. Bu ''vahşetin'' dozunun giderek arttığını belirten Okay, ''Bir zamanlar televizyonda bir kadın bayıldığında hepimiz hayret ediyorduk. Ama şimdi birbirine bardak atanlar, bıçak çekenler var. Sonunda orada birbirlerini katledecekler'' diye konuştu. Ünlü oyuncu Hülya Koçyiğit de, aynı konuya değinerek bu programların gençler için yanlış modeller teşkil ettiğini söyledi. Koçyiğit, ''Gençlerin bunları rol model almasından müthiş korkuyorum. Bu yarışmaların yapılacağı daha anons edilir edilmez onbinlerce kişi başvuruyor. Bu da beni ayrıca endişelendiriyor'' sözleriyle görüşlerini dile getirdi. -''FİLMLERİM UĞRUNA SAHNEYE ÇIKTIM'' Türk Sineması'nın serüveni içerisinde ilk olarak Hollywood filmlerinden etkilendiğini ve bu yaşam biçimlerinin taklit edildiğini belirten Koçyiğit, daha sonra değişen anlayışla beraber kendisinin de toplumda yaşayan, ailesine düşkün, emeğinin, ürettiğinin karşılığını almak isteyen ve bunları yaparken de ezilen kadının hikayesini işlemeye yöneldiğini belirtti. Henüz 15 yaşındayken ilk filmi olan ''Susuz Yaz''da rol aldığını ve o zamanlar gerekli bilinci henüz taşımadığı için yönetmenin çabalarıyla rolün altından başarıyla kalktığını anlatan Koçyiğit, sonraki yıllarda kendisinin kadının sorunlarını işleyen film projelerine imza attığını söyledi. Bu filmler arasında ''Kurbağalar'', ''Derman'' ve ''Firar'' adlı yapımların başı çektiğini ifade eden Koçyiğit, ''Ben bu filmleri yapabilmek için sahneye şarkı söylemeye çıktım. Bu filmlere inandığım için onları yaptım. Ancak biliyorum ki bu filmler hala yaşıyor'' dedi. Günümüzde insanların kendi yaşamadığı hayatları, kendinde olmayanları ekranda ve beyazperdede görmek istediğini dile getiren Hülya Koçyiğit, ''İnsanlar artık 'bana benim yaşamımı anlatma, ben zaten bu sancıları yaşıyorum. İçimi açan şeyler, aşk filmleri istiyorum, zengin dünyaları görmek istiyorum' diyorlar. Bu da televizyonun görevi oldu ve televizyonlar da bunu yapmaya başladı'' diye konuştu. -KONUK ALMAN YÖNETMEN- Festivalin konuklarından Alman kadın yönetmen Ulla Stöckl de filmlerinden örnekler vererek filmlerde kadın modelini masaya yatırdı. Ne istediğini bilen kadınların hayatta başarılı olabileceğine dikkati çeken konuk yönetmen, ''Ancak erkekler olmadan da olmuyor. Erkeklerden isteğimiz bizi engellemesinler, önümüzü tıkamasınlar. İstediklerimizi başardığımız zaman da bizi kıskanmasınlar. Birlikte, omuz omuza yürüyelim'' dedi.

ani