BIST 9.935
DOLAR 35,19
EURO 36,71
ALTIN 2.968,72
HABER /  GÜNCEL

Koç'tan hortumlu eleştiri

CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, AK Parti'nin İhlas Finans'ı koruyarak kamuoyu vicdanını bir kez daha yaraladığını ve samimiyetsizliğini ortaya koyduğunu savundu.

Abone ol

CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, ''AKP, İhlas Finans'ı koruyarak kamuoyu vicdanını bir kez daha yaralamış, 'hortumları kestim' lafının filan gerçekle hiçbir ilişkisi olmadığını ortaya koymuştur'' iddiasında bulundu. Koç, Parlamento'da düzenlediği basın toplantısında, İhlas Finans'ın tasfiyesinin TMSF tarafından yürütülmesinden vazgeçilmesini eleştirdi. İhlas Finans'daki gelişmelere değinen Koç, ''Çok alıştık bu durumlara... Önce bankerzedelerle başladı, bankazedelerle devam etti, İmarzedelerle yol aldı; şimdi de İhlaszedeler var ortada'' dedi. Haluk Koç, şöyle devam etti: ''Nedir İhlaszedelerin durumu? CHP milletvekilleri komisyonda ne önerdiler ve duyarlı bazı AK Parti'li milletvekillerinin desteğiyle ne kabul ettirdiler; Genel Kurul'da Başbakanın talimatıyla ne yapıldı? 'Benim yolsuzluk yapanım iyidir' mantığı nasıl gelişti? 100 bine yakın İhlas Finans'ta mağdur olan insan var. 2001 Şubat ayında BDDK ve TMSF'nin yetkilerini artıran bir düzenlemeye gidildi. Buna göre, bankalarla birlikte özel finans kurumlarının tasfiyesi de Fon tarafından yapılacaktı. Ancak çıkarılan bu yasaya monte edilen ve sadece İhlas Finans'ın yararlandığı geçici bir maddeyle İhlas Finans'ın tasfiyesi TMSF'den alınmış ve İcra İflas Kanunu'nun hükümlerine tabi kılınmıştır. Bu düzenlemeyle bankaların hakim ortakları ve yöneticileri ile bunların eş ve çocuklarının malvarlıklarına el konulmasından, yurtdışına çıkışlarına kadar bir dizi önlemin İhlas Finans'ın sahiplerine uygulanması engellenmiştir. Yani bir batağın siyasi himaye görmesinin en güzel örneği sergilenmektedir Türkiye'de... Dahası İhlas Finans'ın yatırımcılardan topladığı paranın şirketlere aktarılıp aktarılmadığı konusunda bile araştırma yapılamamaktadır. On binlerce tasarruf sahibi iflas masasında sıraya konulmuş paralarını almayı beklerken, İhlas Finans sahiplerinin mal varlıkları ve onların şirketlerine el sürülememektedir. Çelişkiye bakın; on binlerce İhlas mağduru Başbakan tarafından yok sayılmaktadır. İhlas Finans'ın, 90 bin vatandaşa 800-900 milyon dolar,yani yaklaşık 1 milyar dolara yakın borcu bulunmaktadır.'' -''YÜK KAMUYA BİNMİYORDU...''- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''İhlas Finans'ın borçlarının kamunun sırtına yüklenmesini önlediğini'' ifade ettiğini söyleyen Haluk Koç, şunları kaydetti: ''Kamunun sırtına niye yükleyeceksin? Bu kişinin mal varlıkları var, şirketleri var. Birinci derecede akrabalarının üzerinde olan mal varlığı var. Niye onlara el sürülmesini engelliyorsun? Olayı saptırmakta Başbakan bir üstattır. Bakalım nereye kadar gidecek. Buradaki borcu kamunun üstlenmesi söz konusu değil. CHP'nin komisyonda verdiği ve bazı AK Parti'lilerin desteğiyle kabul edilen hüküm, Genel Kurul'da Başbakan talimatıyla değiştirilmeseydi, bu yük kamuya değil, on binlerce vatandaşın parasını şirketlere pompalayan bu grubun sahibinden tahsil edilecekti. Başbakan bunu engellemiştir.'' ''Benim hırsızım iyidir, benim yolsuzum korunmaya layıktır'' mantığıyla yolsuzluk mücadelesi yapılamayacağını ifade eden CHP Grup Başkanvekili Koç, ''AKP, İhlas Finansı koruyarak kamuoyu vicdanını bir kez daha yaralamış, 'hortumları kestim' lafının filan gerçekle hiçbir ilişkisi olmadığını ortaya koymuştur. AKP iktidarı bir gazete, bir televizyon ile dar tarikat çevrelerinin baskılarına teslim olmuştur'' iddiasında bulundu. -KUMKUMOĞLU'NUN SORUSU- CHP İstanbul Milletvekili Ali Kemal Kumkumoğlu da Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'e, İhlas Holding ile ilgili borsadaki gelişmeleri sordu. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu ile Genel Kurul'daki görüşmeler ile 4 Temmuz günlerinde İhlas Holding ve bağlı kuruluşlarının borsadaki kayıp ve kazançların yaklaşık değerinin 5 trilyon lira olduğunu iddia eden Kumkumoğlu, Bakan Şener'e şu soruları yöneltti: ''30 Haziran 2005 tarihinde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda verilen önerge ile başlayan süreçte İhlas Holding ile borsada işlem gören bağlı şirketlerin işlemleri, özellikle küçük tasarruf sahiplerinin haklarını korumak amacıyla neden önlem alınarak durdurulmadı (işlem tahtaları neden kapatılmadı). Gün içinde kısmen borsa işlemlerinde bir durdurma olmakla birlikte neden bu durdurma işleminden daha sonra vazgeçildi? 30 Haziran, 1 ve 4 Temmuz'da İhlas Holding ile borsada işlem gören bağlı şirketlerin kağıtlarını alıp satan kişi ve kurumlar kimler ve ne tutarda kağıt alıp sattılar?''