BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  DÜNYA

Koç’tan Arınç açıklaması

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile ilgili değerlendirme yaparak, "Başbakan her gü...

Abone ol

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile ilgili değerlendirme yaparak, "Başbakan her gün bir kuyuya taş atacak 40 tane Arınç onu çıkarmaya çalışacak. Olabilecek bir iş mi bu? Sayın Arınç’a yaşadığı bu siyasi nezaketsizlik, maruz bırakıldığı bu davranış için sabırlar diliyorum" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, dün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında gerçekleşen MYK toplantısına ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. Parti Genel Merkezi’nde gerçekleşen toplantıda Koç, siyasi gelişmeler ve yerel seçim hazırlıklarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
İstanbul’un 26 ilçesinde üyelerin katılımıyla ön eleme yapılması kararı aldığını kaydeden Koç, bu ay sonunda sandığa gidilerek, bu ilçelerde aday sayısının ele alınacağını ifade etti.
İstanbul’da geçen hafta CHP’nin ev sahipliğinde gerçekleşen Sosyalist Enternasyonal Konsey toplantısıyla ilgili olarak ise Koç, “CHP 1991 yılından sonra ilk defa bu geniş katılımlı toplantıya İstanbul’da ev sahipliği yaptı” dedi. Birilerinin kulaklarının çınlatılması gerektiğini ve CHP’nin Sosyalist Enternasyonal üyeliğinden çıkartılmasına yönelik tartışmalar yapan AK Parti’yi eleştiren Koç, “Avrupa’da muhafazakar partilerin üye olduğu bir oluşumda bile tutunamadı. Gözlemci statüsünü dahi taşıyamadı. Daha radikal görüşlere sahip, AB’nin kuruluşuna da karşı olan bir başka yapı içerisinde kendisini konuşlandırdı" diye konuştu.

MESLEK ODALARIYLA İLGİLİ DÜZENLEME
Bir başkan gelişmenin 7 Kasım’da olduğunu da kaydeden Koç, AK Parti iktidarının, 1983’te çıkarılan bir kanun hükmünde kararnamede yer alan, "ilgili bakanlıkların gerekli görülürse meslek odalarının idari ve mali yapısına el koyabilmeleri" hükmünü bugün hayata geçirdiğini ifade ederek, şunları söyledi:
“Örgütsüz bir toplum yaratmayı amaçlayan 12 Eylül yönetiminin bile bu uygulamayı uygulamaya koyamadığını, bu yöntemle bugün Orman Mühendisleri Odasının idari ve mali boyutta Orman ve Su İşleri Bakanlığına bağlandı. Sırada Makine Mühendisleri, Elektrik Mühendisleri, Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası var. Bu yolla odaların iktidarın kontrolü altına sokulmak istendiğini savundu. Bunun demokratik bir ülkede kabul edilemez bir durum. Fenerbahçe Kulübünde çıkardıkları ikinci liste gibi Başbakan’ın emriyle hareket edecek yapılar oluşsun istiyorlar."
Adana Valisi Hüseyin Avni Coş konusuna da değinen Koç, Coş’un Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde hakkında ileri sürülen yolsuzluk iddialarını araştırmakla görevlendirilen maliye müfettişlerinden olduğunu ifade etti. Koç, “Başbakan’ın vecizesini şu şekilde tercüme etmek gerekiyor; ’beni yedirmeyeni ben de yedirmem arkadaş’. Geldiğimiz nokta bu. Coş valilik tanımına yakışıyor. Yaptıkları görevini hakkıyla yerine getiren diğer valileri de üzüyordur. Anadolu’nun birçok yerinde Başbakan Erdoğan’ın tarzına göre icraatlar yapan valiler türedi. Bu kadar meziyeti olan valiler varken bir tane de ’Valiler Yarışıyor’ programı koyun. Reyting yaparsınız. Alın Adana Valisi’ni de yarıştırın. Bakalım daha cevherler çıkacak. AK Parti devletin valilerini, kendi valileri haline getirdi. Parti devletini sen yarattın. Devlet valisi değil, parti valisini de sen icat ettin. Bunlar taşınacak yükler değil. Ben Adanalı yurttaşlarıma bu Vali’nin idaresinde dayanma gücü, sabır diliyorum. İşin acı tarafı halka küfür eden bir valinin hala görevinin başında olmasıdır" değerlendirmesini yaptı.

‘MİT VE PİT’
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın geçen hafta yaptığı açıklamalara değinen Koç, bütün bakıcı liderlerin, diktatör eğilimli liderlerin,yöneticilerin en büyük korkularından bir tanesinin kitlesel protesto yapan halk olduğunu ve bir diğerinin ise yakın çevrelerine duyduğu kuşku ve güvensizlik olduğunu söyledi. Devletin istihbaratını asli görevlerinde kullanmadığını ve muhaliflerini dinlemek amacıyla kullanıldığını kaydeden Koç, şöyle konuştu:
"Başbakan’ın öğrendik ki bir de parti içi istihbaratı var. Biri MİT, diğeri PİT. Başbakan MİT’i amacı dışında kullanıyor. Bunu biliyoruz, muhaliflerini dinlemede ya da başka yasa dışı kapsama alanına giren görevlerde kullanıyor. PİT’i de kendi içinden kendisine dönük kuşkuları takip etmekte kullanıyor. Bu diktatörler için uzak, yakın fark etmez. Bakmayın siz o söylemlere, dava, yol, kader arkadaşı, Bunları geçin. Hasım, hasımdır. Diktatör için kuşkulanılan kişi yok edilmesi gereken kişidir. Eski dönemde kelle alarak oluyordu yok etme işi, şimdi siyaseten tasfiye ederek oluyor."
CHP ile Arınç’ın dünya görüşlerinin tamamen farklı olduğunu fakat; karşılıklı eleştirilerini her zaman saygı ve nezaket çerçevesi içinde yaptıklarını, zaman zaman ise çakıştıklarını belirten Koç, "Son yaşanan tabloda, Sayın Arınç bu duruma düştü diye ellerimizi ovuşturarak, birbirlerine girdiler diye havalara zıplayacak bir tavır sergilemiyoruz. Parti içi demokrasilerin neden kurumsallaşması gereği bir kez daha bu olayda ortaya çıkıyor" diye konuştu.
Siyasetin ortak akıl işi olduğunu belirten Koç, "Başbakan her gün bir kuyuya taş atacak 40 tane Arınç onu çıkarmaya çalışacak. Olabilecek bir iş mi bu? Sayın Arınç’a yaşadığı bu siyasi nezaketsizlik, maruz bırakıldığı bu davranış için sabırlar diliyorum" dedi.

ANAYASA UZLAŞMA ÇALIŞMALARI
CHP’nin Anayasa Uzlaşma Komisyonu kurulurken oluşturulan mutabakat metnine sadık olduğunu ve dört siyasi partinin uzlaşması koşulunun kendileri için geçerliliğini sürdürdüğünü yeniden hatırlatan Koç, “CHP yeni anayasa çalışmasından kaçmıyor. Sen kaçıyorsun. Kafasındaki başkanlık sistemini yeni anayasa monte edemeyen Başbakan Erdoğan’ın çalışmaların tıkanmasına yol açtı. Masadan kaçmaya yeltenen sensin” dedi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e önemli görevler düştüğünü ifade eden Koç, CHP’nin tam mutabakat halinde her türlü desteği vermeye hazır olduğunu yineledi.

ÖĞRENCİ EVLERİ
Koç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın öğrenci evlerine yönelik açıklamalarının ardından muhbirliğin önemli bir zanaat haline geldiğini, bu evlere yönelik ihbarların yapıldığı kentlerin başında ise İstanbul, Ankara, İzmir ve Eskişehir’in olduğunu söyledi. Bu illerin Gezi Parkı odaklı olayların yaşandığı kentler olduğunu vurgulayan Koç, muhbirliğin demokraside yeri olamayacağını kaydederek, "Bu baskınların amacı, ahlak, maneviyat, şu, bu değil. Bunun amacı hala Gezi’nin korkusunun Hazret üzerindeki etkileri. Gezi ürküttü" diye konuştu.

BAŞBAKAN’IN DİYARBAKIR PROGRAMI
Başbakan Erdoğan’ın hafta sonunda Diyarbakır’a yapacağı ziyaretle ile bir soruya ise Koç, herkesin barış, huzur istediğini söyleyerek, "Sayın Barzani’nin konumu, Suriye politikası, Hükümetin değişen Irak politikası bütün bunlar iç içe bağlantılı. Umarım sürece iç siyaset boyutunda farklı tartışmalar getirerek, bir seçim öncesinde, ucuz başbakan hesaplarına kurban edilmeyen bir süreç olur" şeklinde konuştu.
Koç, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Irak’a gerçekleştirdiği ziyarete getirilen eleştirileri hatırlatarak, AK Parti’nin CHP’nin açtığı kapıdan ilerlediğini ve ne mutlu ki Irak gibi kardeş bir ülke halkıyla Türkiye’nin tekrar dostluğunu pekiştireceği adımların atılmasından memnuniyet duyduklarını kaydetti.