BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Kocasakal'dan hükümete Vahdettin örneği

İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal,iktidarı Padişah Vahdettin ile tehdit etti.

Abone ol

İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, İstanbul Barosu'na yönelik darbe girişimi yapıldığını savunarak, “Ama başarıya ulaşamayacak. Hukuka Cumhuriyet'e ve değerlerine sahip çıkmamızın, akıllarınca bedelini ödetmeye çalışıyorlar. 17 Mart kongre kararı aslında bir meşru müdafaanın yanında bu saldırılara karşı mücadele, savaş ve seferberlik ilanıdır” dedi. Kocasakal, hukuk fakültesi dekanlarına da çok ağır eleştirilerde bulundu.

Cumhuriyet Kadınları Derneği Bodrum Şubesi ile Muğla Barosu Bodrum İlçe Temsilciliği'nin ortaklaşa organizasyonu ile Bodrum Belediyesi Nurol Kültür Merkezi'nde düzenlenen “Cumhuriyet ve Hukuk” isimli konferansa konuşmacı olarak Galatasaray Üniversitesi öğretim görevlisi ve İstanbul Baro Başkanı Avukat Ümit Kocasakal katıldı. Muğla Baro Başkanı Mustafa İlker Gürkan, CHP İlçe Başkanı Okan Özsu, CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir, Cumhuriyet Kadınları Derneği Bodrum Şubesi Başkanı Bedriye Gürkan'ın da aralarında bulunduğu kalabalık bir davetli topluluğu izledi.

GÖZLERİNİ KAPATTILAR ATATÜRK'Ü DÜŞÜNDÜLER

Cumhuriyet Kadınları Derneği Bodrum Şubesi Başkanı Bedriye Gürkan, konuşmasında, izleyenlerden gözlerini bir dakika kapatarak Cumhuriyet'i, ulusu, Atatürk'ü ve Türk Bayrağı'nı düşünmelerini istedi. Gürkan, “Cumhuriyet'e yönelik tüm saldırılara Atatürk'ün bize emanet ettiği Cumhuriyet ilkelerinden asla ödün vermeden mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu nedenle sabırla ve inatla bu mücadeleyi sürdürün. Atatürk ilkelerinden ödün vermeyin” dedi.

YARGI KENDİ KENDİNİ YARGILAYACAK

Ümit Kocasakal, konuşmasına İstanbul barosuna yönelik açılan dava ile ilgili açıklamalarda bulunarak başladı. Kocasakal, “İstanbul barosuna yönelik bir darbe teşebbüsü var ama başarıya ulaşamayacak. Hukuka Cumhuriyet'e ve değerlerine sahip çıkmamızın, akıllarınca bedelini ödetmeye çalışıyorlar. 17 Mart kongre kararı aslında bir meşru müdafaanın yanında bu saldırılara karşı mücadele, savaş ve seferberlik ilanıdır. 17 Mart'ta hukuk camiasının avukatların vereceği yanıtı göreceğiz” dedi. 17 Mayıs'ta da davanın görüşülmeye başlanacağını kaydeden Kocasakal, “17 Mayıs'ta biz filan yargılanmayacağız, 17 Mayıs'ta yargı kendi kendini yargılayacak. Kimin kimi yargılayacağını hep beraber göreceğiz. Ben ve arkadaşlarım öyle bir hukuksuz davada sanık olmaktan ancak onur duyarız” dedi.

Günümüzde işgallerin artık top ile tankla değil zihinlerle yapıldığını savunan Kocasakal, “Önce zihinsel ardından o toplumun değerleri, kimyası ile genetiği değiştirilerek tek bir kurşun dahi atmadan ülke işgal edilmiş oluyor. Bu işgaller yapılırken bildik taktikler uygulanıyor. Demokrasi, özgürlük, barış ve kardeşlik değerleri kullanılarak bu işgaller yapılıyor. Türkiye şu anda işgal altında bir ülkedir, İşte bu işgali bu değerlerin kimyasını bozarak zihinlere girerek yapıyorlar. Muhafazakarlığı da kullanarak bunu yapıyorlar. Ben bunlardan daha muhafazakarım” dedi.

HAİNLER KAHRAMAN HALİNE GETİRİLDİ

Türkiye'de hainlerin kahraman haline getirildiğini ve toplumsal benliğe format atıldığını belirten Kocasakal, “Hatta öyle bir milletiz ki herkesi kesmişiz, sanırsınız ki Yunanlılar buraya pikniğe gelmişler mangal yapıyorlarmış biz de gitmişiz bunları kesmişiz. Anzakları da böyle gösteriyorlar. İşgale uğrayan ülkenin verdiği kurtuluş mücadelesini, şehitlerini unutturmaya çalışıyorlar. Sanki bunlar hiç yaşanmamış. Değer erozyonu ile bu ülkeyi bu hale getirdiler” dedi.

SÜMERLER'DE İNTERNET

Kocasakal, 2012'nin değerleri ile 1930'un değerlerini değerlendiren çevrelerin halkı kandırdığını belirterek, “O tarihlere bakarak değerlendirme yapmak, Atatürk diktatördür demek, Sümerler'de internet kullanımı normaldir demek kadar abestir. İnsanları zaman kavramı içerisinde böyle kandırıyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi uyuyan bir çınardır bir devdir. Bu dev bir uyanırsa önünde kimse duramaz. CHP oklarından halkçılık okunu unutmuş durumdadır” dedi.

TÜRKİYE TAM BİR AYDIN İHANETİ YAŞIYOR

Türkiye'nin tarihte görülmeyen en büyük aydın ihanetini yaşadığını öne süren Kocasakal, “Organik aydınlar ve GDO'lu aydınlar var. Bunlara bol miktarda F vitamini zerk edilmiş durumda. Bu ülkede 103 hukuk fakültesi 103 dekan var. Bu kadar hukuksuzluk varken bu hukuk dekanları ne yaparlar? Bunlara birisinin 'Kendinize gelin' demesi gerekir. Bu millet sizi bu hukuksuzluklarda oturasınız diye mi yetiştirdi. Hepinize yazıklar olsun, bin kez yazıklar olsun. Genetiği değiştirilmiş solcular da var. Bunlar da GDS'ler. Ben ise organik solcuyum. Genetiği değiştirilen solcular emperyalizmin ve Amerika'nın adını alamaz hale geldiler. Yetmez ama evetçiler de işte bu kategoride” dedi.

ATLANTİK ÖTESİNDEN GELEN SENARYO

Siyasi iktidarın bir taşeron ve bir figüran olduğunu öne süren Kocasakal, “Burada senaryo yazarı ve yönetmeni önemli. Atlantik ötesinden gelen senaryoyu uyguluyorlar. Bunlar şimdi harfiyatı gerçekleştiriyor. Bu yapılanlar bu siyasi iktidarın aklı değil çünkü. Bunlar kendi zenginini yarattılar. İhale kanununda 23 kez değişiklik yapıp kendi zengininin ardından kendi devletlerini yarattılar. Yani parti devletini yarattılar. Yani Nazi devleti benzeri. Ama gelin görün ki bir engel kalmıştı, yargı. O sözde referandum ile daha önce kuşattıkları yargıyı tamamen tutsak aldılar. Şu anda Türkiye'de bir yargı ve bağımsız yargı olmadığı için kimsenin hukuk güvenliği kalmamıştır. En son örneği İstanbul Barosu'na yapılanlar” dedi.

ANAYASAYI DEĞİŞTİRECEKLER

Kocasakal, Yeni Anayasa çalışmalarının başarıya ulaşma şansının olmadığını öne sürerek, “Yeni Anayasa Atatürk'e Cumhuriyet'e ve demokrasiye veda anayasası olacak. Yapamayacaklar ama yaparlarsa yine bir gün o Anayasa tarihin çöplüğüne gömülecek. Hazırladıkları Anayasa'ya yeni diyerek cinlik yaptıklarını sanıyorlar. Bunun farkındayız ve direneceğiz” dedi.

BUNLAR DA VAHDETTİN GİBİ GİDECEKLER

Son düzlüğe girildiğini belirten Kocasakal, “En küçük bir umutsuzluğum yok. Bunların başarma şansı yok, başaramayacaklar, 90 yıldır olduğu gibi yine yenilip gidecekler. Tarihte hiçbir diktatörlük baki kalmamıştır. Bu Cumhuriyet'in kolonları sağlamdır. Yarım kalmış Cumhuriyet devrimini tamamlama görevini üstleneceğimiz için ne mutlu bize. Vahdettin nasıl gittiyse bunlar da feribot veya uçakla gidecekler” dedi.