İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, içinde otobüs şoförlerinin de bulunduğu DİSK’e bağlı sendikaların grev kararı almasına sert...
Abone olİzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, içinde otobüs şoförlerinin de bulunduğu DİSK’e bağlı sendikaların grev kararı almasına sert tepki gösterdi.
İzmir Ticaret Odası (İTO) Başkanı Ekrem Demirtaş’ı ziyareti öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başkan Kocaoğlu, sendikaların iş bırakma eylemini eleştirerek, "Dün akşam geç haberimiz oldu. DİSK’e bağlı Genel İş’in ESHOT otobüslerini bugün öğleye kadar kaldırmama kararı aldığını açıkladı. Onları ikna etmek için geç vakitlere kadar uğraştık. Muallakta kaldılar ve vatandaşları bilgilendiremedik bu nedenle. Hemşehrilerimizden özür dilerim" dedi.
Sendikacıların yaptığı hareketin çok yanlış olduğunu, ulaşımda grev yasağı olduğunu anımsatan Aziz Kocaoğlu, grev yapan sendikacılar hakkında her türlü yasal yetkisini kullanacağını açıkladı.
Başkan Kocaoğlu, yapılan hareketin son derece yanlış olduğunu belirterek şunları söyledi: "Grev uygulanmayan grev yasağı olan ulaşımda otobüsleri kaldırmamalarının yasal çerçevede en şiddetli şekilde cezalandırılacağını ve hemşehrilerimize ulaşım hakkını engelledikleri için de hemşehrilerimizden özür diledim. Ben aflarını diliyorum ama her türlü tedbiri alıp bundan sonra böyle bir olayın yaşanmaması için de elimden gelen her türlü yasal yetkiyi de kullanacağım. Kesinlikle yaptırım uygulanacak"
Gezi Parkı protestosu hakkında da kısa bir değerlendirme yapan Kocaoğlu, eylemlerin biran evvel sona ermesini ve Başbakanın bir açıklama yapmasını beklediklerini söyledi.
VANDALİZME SONUNA KADAR KARŞIYIM
Kocaoğlu, protestocular arasına karışıp şiddet gösterisinde bulunulmasını vandalizm olarak gördüklerini kaydederek, kalabalık kitlelerin sınırlı sayıdaki bu kişilere uymadığına dikkat çekti.
Gezi konusunda dün bir açıklama yaptığını belirten Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Vatandaşların tüm dünyada olduğu gibi gelişmiş ülkelerde olduğu gibi protesto haklarını yasal çerçevede kullanmasının sonuna kadar yanındayım. Ama vandalizm gibi nedenlerle milletin kamunun, malına, canına, vitrinine kamunun kaldırım taşlarından çeşitli yerlerine saldırılar yapılmasına, tahribat yapılmasına sonuna kadar karşıyım. Zaten bunu yapanlar da çok sınırlı sayıda insanlar. Kalabalık kitlelerin bunlara uymaması, peşinden gitmemesi ve emniyet güçlerinin de bu insanları takibe alarak, yani vandalizm yapanları, anarşi yapanları yakalayıp suçlamaları diğer demokratik hakkını kullananları da koruması gerektiğini geçen gün izah ettim. Yine aynı noktadayım. Ve biran evvel bu eylemin sona ermesini diliyorum. Sona ermesi için de sayın Başbakanın bir yaklaşım göstermesini diliyorum, ülkemiz için en yararlısı bu olacak. Hepimiz nefesini tutarak Sayın Başbakanın açıklamasını bekliyoruz."