Kocaeli'nde deprem öncesinde yüzde 70 olan sanayide kapasite kullanım oranı bugün yüzde 80'e dayandı.
Abone ol17 Ağustos 1999 günü, Richter ölçeğine göre 7.4 büyüklüğündeki depremde büyük darbe yiyen Kocaeli, aradan geçen 4 yılda kendine geldi, yaralarını büyük ölçüde sardı. İzmit başta olmak üzere çevredeki yerleşim merkezlerin çoğunda, 17 Ağustos sonrasındaki görüntülerden eser kalmadı. Sanayi kuruluşlarının yıkılan bölümleri yeniden inşa edildi ve deprem öncesi üretim kapasitesini aştı. Ticaret yeniden canlandı, sosyal yaşam eskisine oranla daha da renklendi. Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Yılmaz Kanbak depremde sanayinin yüzde 33'ünün zarar gördüğünü, ardından gelen krizlerle yüzde 70'lerden yüzde 30'a kadar düşen kapasite kullanımının bu yılın 6'ncı ayı sonunda tekrar eski seviyesine ulaştığını söyledi. Depremden sonra büyük yara alan sanayide kapasite kullanımı ekenomik krizlerin de etkisiyle yüzde 35'lerde düşmüşken, 2002'de yüzde 60'a çıktı. Bu yıl kapasite kullanımı deprem öncesindeki yüzde 70'ler seviyesini buldu, yılın ikinci çeyreğinde ise bunu hayli aşıp yüzde 80'lere ulaştı. Sanayi Odası Başkanı Yılmaz Kanbak, 4 yıl önceki durumla bugünü kıyaslarken, ‘‘Şu anda son üç ayda ekonominin gidişatında büyük bir sıçrama var’’ dedi. Kanbak, daralmış ve talep noksanlığı olan iç piyasada bir talep patlaması olduğunu gördüklerini, özellikle otomotiv ve yan sanayide kapasite kullanımının yüzde 80'lerde seyrettiğini anlattı. Kanbak, ‘‘Bu çok iyi bir rakam. Bölgemizde Ford Otosan, Hyundai ve Honda, Adapazarı'nda Toyota gibi büyük otomotiv fabrikaları var. Bunlarda sevindirici gelişme ve hatta yeni yatırımlar var’’ dedi. Kanbak, bunu toprak, plastik ve lastik sektörünün izlediğini belirtti. 16 BİN 102 KALICI KONUT Devletin yanı sıra Dünya Bankası, yerli ve yabancı kuruluşlarca Kocaeli bölgesinde hak sahipleri için planlanan 17 bin 778 kalıcı konuttan 16 bin 102'si tamamlandı. Diğerleri Karamürsel İlçesi ağırlıklı olmak üzere inşa halinde. Depremin ardından geçici barınma için yaptırılan 13 bin 854 prefabrik konuttan, 7 bin 306'sı hala dolu. Buralarda 30 bine yakın insan barınmaya devam ediyor. Kalıcı konutlara taşınma veya sonradan yerleşenlerin çıkartılmasıyla boşaltılan 6 bin 548 prefabrik ise satıldı. Gölcük şantiye gibi Marmara Depremi'nde merkez üssü olması nedeniyle en büyük can ve mal kaybına uğrayan, altyapısı tamamen tahrip olan Gölcük ise tam bir şantiyeyi andırıyor. Gölcük Belediye Başkanı İsmail Barış, depremin ilçeyi 70 yıl geriye götürdüğünü, Avrupa Yatırım Bankası'ndan AKP hükümetinin devlet garantisi vermesiyle sağlanan krediyle 150 kilometre kanalizasyon, 150 kilometre asfalt, 150 kilometre su şebekesi ve yağmur suyu projesinin bitmek üzere olduğunu belirtti. ‘‘Gölcük tekrar çok güzel bir kent haline gelmiş olacak. Ama Gölcük halkı ve özellikle esnaf uzun yıllar bu deprem sendromunu uzerinden atamayacak’’ diyen Barış, ilçede konut açığı bulunduğunu, kalıcı işyerlerinin ise uzağa yapıldığı için ilgi görmediğini anlattı. Kentte, bin 250 hak sahibinin hala kalıcı konutunu alamadığını da belirten Barış, ilçede en büyük sorunlardan birinin de yıktırılamayan hasarlı binalarla, onarılan çok katlı binalar olduğunu anlattı. Adapazarı ‘özel model’ istiyor Depremde alt yapısı tamamen yok olan Adapazarı yeniden inşa ediliyor. 18 Ağustos Pazartesi günü Bakanlar Kurulu'nun bu kentte yapacağı toplantıda bazı önemli kararlar alınmasını beklediklerini belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Duran, şu anda alt yapının bitmek üzere olduğunu söyledi. Duran, kentte 8 bin 200 kalıcı konut inşa edilmesine rağmen halen 40 bin dolayında konut açığı bulunduğunu söyledi. Duran, konut açığının kapatılması için isteyenlere yüzde 25'i peşin, geri kalanı 10-15 yıl vadeli olmak üzere toplu konut inşaatlarına başlayacaklarını bildirdi. Adapazarı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Erol Öztürk ise, kentin eski canlılığına kavuşabilmesi için bir an önce ‘Özel Kalkınma Modeli’nin hayata geçirilmesini istedi. (Hürriyet)