Koç, turizme darbe mi vurdu?

Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç'un Rus turistlerle ilgili olarak yaptığı açıklama üzerin CHP Mugla Milletvekili Dr. Ali Arslan soru önergesi verdi. İşte eleştiriel sorula

Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç'un, Muğla ziyaretinde Rus turistlerle ilgili olarak yaptığı açıklamanın ardından, CHP Muğla Milletvekili Dr. Ali Arslan, Bakan Koç tarafından yazılı olarak açıklanması talebiyle soru önergesi verdi. Ali Arslan, soru önergesinde, "Ülkemiz, bu yıl turizm sezonunun başlamasına birkaç gün kala, turizm değerleri ve zenginliğiyle değil, turizmin incisi Muğla'da yaptığınız konuşmadaki 'Turizmde Almanlar fazla para bırakmıyor; ancak Ruslar, sonradan zengin olmanın görgüsüzlüğüyle fazla para bırakıyor' şeklindeki infial yaratan açıklamanızla tanındı. Sonraki basın açıklamanızdaki özrünüz kabahatinizden beter. Sayın bakanın, bakan olduktan sonraki yaptığı açıklamalarındaki gaflardan, ortaya şu sorular çıktı. Sayın bakan, 'Ben Türkçe'yi iyi konuşurum. Ama arada sırada espiritüel hayatım bana böyle bir söz söylettiyse özür dilemek erdemdir. Özür de dilerim' ifadesindeki 'özür de dilerim' cümlesinin Türkçe anlamı 'özür dilerim' demek mi, yoksa; gerekirse, ilerde, belki, bunun yanında gibi anlamları mı ifade ediyor? Konuşmanızdaki Alman ve Rus turistler için söylediklerinizin ve anlatış şeklinizin devlet adamlığına yakıştığını düşünüyor musunuz?" dedi. Ali Arslan, soru önergesinde şu ifadelere yer verdi: "Türkiye'nin 2004 yılı turizm geliri kaç YTL'dir? Turizmden geçimini sağlayan kaç kişidir. Ülkemize gelen turistlerin hangi ülkeden olduğu ve para harcama şekillerinin turizm bakanının üslup ve davranışını belirlemede etkili olduğuna inanıyor musunuz. Mart ayında Berlin'de düzenlenen Uluslararası Turizm Fuarı'na katılacak valilerin belirlenmesiyle ilgili süreçte Antalya Valisi Alaaddin Yüksel'in katılmasına yönelik, 'Sen çok geziyorsun, bu kez Diyarbakır ve Hakkari valileri fuara gitsin' dediğiniz doğru mudur? Maksadınız yine espri yapmak mıydı. Berlin Fuarı'nda Yunanistan standını ziyaret ettiğiniz sırada size ikram edilen Yunan rakısı Uzo'yu elinizin tersiyle ittiğiniz ve reddettiğiniz basında yer aldı. Yine sizin 'Türkiye'de kıyı turizmi çok önemli ama benim turizm politikam olamaz' görüşünüz kamuoyunun hafızasındadır. Komşularımızla ilişkimizi geliştiremez, sürdürülebilir bir turizm politikanız olmazsa, siz neyin turizm bakanlığını yapacak, nasıl bir turizm politikası uygulayacaksınız. Bütün bu yaşanılanlardan sonra ve kamuoyunca bilinen turizm konusundaki görüşlerinize rağmen hala istifa etmeyi düşünmüyor musunuz?"