Mal varlığı tartışmaları siyasetçilerin ana gündem maddesi oldu. Başbakan Erdoğan ve Unakıtan'ın malvarlığını CHP'li Haluk Koç şu ilginç sözlerle değerlendirdi.
Abone olCHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın malvarlığıyla ilgili olarak, ''Herhalde daha son düğünde takılan takıların muhasebesi yapılmadı. Dün, bazıları, anasının çıkınından kalanlarla malvarlıklarını açıklıyorlardı, bugünküler düğünlerde takılan takılarla açıklamaya çalışacaklar'' dedi. Koç, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, Adana ve Malatya sigara fabrikalarının kapatılma kararını eleştirdi. AK Parti tarafından tütün üretiminin hızla açmaza sürüklendiğini ifade eden Koç, iktidarın, Türk tütüncülüğünü ve sigara sanayini biraz daha öldürecek yanlış bir kararın altına imza attığını savundu. Adana sigara fabrikasında 700, Malatya sigara fabrikasında 600 işçinin çalıştığını ifade eden Koç, bu sigara fabrikalarının kapanmasının, yabancı sigara tekellerinin işine yarayacağını kaydetti. Adana ve Malatya sigara fabrikalarının kapanmasını, ''özelleştirme değil bir yok ediş'' olarak nitelendiren Koç, ''Yok olan yalnız iki fabrika ya da rantçıların ağızlarını sulandıran arsaları değil. Aynı zamanda yok olan tütüncülüğümüzdür'' dedi. Adana sigara fabrikasının, tekel ürünlerinin yüzde 23'ünü ürettiğini, makinelerinin yüzde 70'inin yeni olduğunu, günde 42 bin ton tütün işlediğini anlatan Koç, devletin, üretimin durdurulduğu 25 Kasım 2005 tarihinden bugüne kadar ki zararının 300 trilyon lira olduğunu kaydetti. Koç, hükümetin izlediği yanlış politikalarla Tekel'in sürekli kan kaybına uğradığını, kolu kanadının kırıldığını öne sürdü. Türkiye'de 1 milyar dolardan fazla sigara kaçakçılığı yapıldığını belirten Koç, sigara kaçakçılığını, yabancı sigara tekellerinin teşvik ettiği iddialarının yaygın olduğunu söyledi. CHP'li Koç, Tekel'in özelleştirme kapsamından çıkarılmasını ve teknolojisinin yenilerek, dünya ile rekabet edebilir hale getirilmesini istedi. -''BİNLERCE LOKMA YEDİLER, DOYMADILAR''- Koç, ''bir lokma, bir hırka'' deyip gelenlerin, binlerce lokma yediklerini, villalarda oturduklarını ancak yine de doymadıklarını ileri sürerek, ''Tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyacağız dediler, ortada ne tüy kaldı, ne yetim. Türkiye'nin kurulu tesislerini, haraç-mezat sattılar'' diye konuştu. İktidardakilerin, geçinememekten yakındığını savunan Koç, sözlerini şöyle sürdürdü: ''İktidardakilerin çocukları yaşamlarını zor kazanıyorlar. 'Ne olacak bu çocukların hali?' diye, Meclis kürsüsünden soruyorlar. Burs veren cömert işadamları olmasa nasıl okuyacaklar, nasıl barınacak villalara kaçak damgası vurulmasa, geçimlerini nasıl sağlayacaklar, yazık değil mi bu yavrucaklara... Yazık değil mi Başbakan'ın, Maliye Bakanı'nın yavrucaklarına... Bizimkiler Davos'ta dünya zenginlerinin sofralarında, herhalde bireysel zengin olmanın yollarını öğreniyorlar, sofra arkadaşları Oferler, Saroslar, büyük dünya şirketlerinin CEO'ları... Ülke pazarlamasının adeta doktorasını yapıyorlar Davos'ta, mastırı burada yaptılar.'' -''KAÇAK VİLLALARI DA SAVUNMUŞ OLUYOR''- Koç, ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, malvarlığıyla ilgili açıklama yapacağını söyledi, sonra bundan vazgeçti. Nasıl değerlendiriyorsunuz?'' soruna ''Başbakan kıvırtıyor, kaçıyor. İlk defa olmuyor. Sayın Başbakan'da unutkanlık alışkanlığı da var. Herhalde daha son düğünde takılan takıların muhasebesi yapılmadı. Dün, bazıları, anasının çıkınından kalanlarla malvarlıklarını açıklıyorlardı, bugünküler düğünlerde takılan takılarla açıklamaya çalışacaklar herhalde'' karşılığını verdi. Bir başka soru üzerine Koç, ''Başbakan, Sayın Maliye Bakanı'nı görevden alır diye çok korkuyorum. O zaman siyaset büyük yara alır. Başbakan, savunmaya devam ediyor. Dolayısıyla Sayın Başbakan, kaçak villaları, naylon faturayı, her türlü yolsuzluğu da savunmuş oluyor, himayesine almış oluyor'' diye konuştu.