Koç: Erdoğan geldiği gibi gidecek

CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, hükümete verdi veriştirdi. Koç Başbakan Erdoğan'a komisyoncu nitelemesinde bulundu.

CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, ''Bunların ardında, üniversitelerle ve rektörlerle savaşmanın siyasi gölgesi bulunuyor. İhaleye fesat karıştırma iddiasıyla tutuklama geçerli olsa, şu anda kabinenin yarısının tutuklanması gerekiyor'' dedi. Koç, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, ''Başbakanın uçakta olmadığı zamanlarda önemli, veciz açıklamalarda bulunduğunu'' savunarak, Türkiye'de, ''kasaba aşık olan koyun manzaraları'' yaşandığını, bunun örneklerinin gittikçe çoğaldığını söyledi. Rektör Aşkın'ın tutuklanmasının, ''sistemli, intikam üzerine kurulmuş bir siyasi baskının sonucu'' olduğunu iddia eden Koç, Aşkın'a yönelik suçlamaları anımsattı. Koç, ''Ağır ceza gerektiren suçüstü bir hal var mı, yok'' diye konuştu. Koç, tüm bunların ardında, üniversitelerle ve rektörlerle mücadele etmenin, savaşmanın siyasi gölgesi bulunduğunu öne sürerek, şunları kaydetti: ''Kaldı ki ihaleye fesat karıştırma iddiasıyla tutuklama kararı geçerli olsa, şu anda kabinenin yarısının tutuklanması gerekiyor. Bir yandan Mozart, Beethoven ile süslenen yapay gösterişli iftarlar, diğer yandan yakışıksız, saldırgan bir üslup, arkasındaki dekorda kısa ve orta dönem ekonomik çıkarları için yer alan birtakım çevrelerin abartılı desteği...'' ''Kaçma olasılığı bulunmayan bir üniversite rektörünün, özellikle cumartesi, pazara denk getirilerek tutuklanmasını'' üzücü olarak nitelendiren Koç, Aşkın'ın evinin, Anayasa'da yer alan özel yaşamın gizliliği ve konut dokunulmazlığına aykırı olarak arandığını, soruşturmanın gizliliğinin, bizzat savcı tarafından ihlal edildiğini ileri sürdü. -''PAZARLAMACILIĞIN YANINDA KOMİSYONCULUK''- Koç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''Türkiye'yi pazarlamakla mükellef olduğunu iftiharla açıkladığını'' ifade ederek, Erdoğan'ın, ''Türkiye'yi şirket olarak görüp, CEO'luğuna soyunduğunu'' savundu. Yapılan ve yaşananların, basit bir pazarlama olmadığını belirten Koç, ''Gizli kapaklı görüşmeler, olaylarda pazarlamacılığın yanında, komisyonculuğun da bulunabileceği kuşkusunu doğuruyor'' diye konuştu. ''Ülkenin başbakanının, elinde mikrofon, çarşı, market, kavşak açılışlarında, iftar, düğün, sünnet toplantılarında konuştukça konuştuğunu'' söyleyen Koç, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Fren yok, koyver gitsin. Nasıl olsa şakşakçı bol... Karanlık pazarlama yöntemleriyle ihalesiz, kuralsız, 'sana şunu veriyorum, şöyle ödersin, şu zamanda ödersin' mantığı ile hareket edersen adama sorarlar; nereyi, nasıl, kime, ne şekilde veriyorsun? Bu işin hukuki tarafı nedir? Bu işlerlerde kimin ne çıkarı ve bağlantısı var? Başbakan, sen padişah, şeyhülislam, sadrazam değilsin. Demokratik, sosyal, hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Başbakanısın. Cevap hakkı doğacak her konuda, senin üslubuna inmeden, senin anlayacağın düzeyde cevap verecek CHP sözcüleri var. Sen Türkiye'nin şansız bir döneminde işbaşına gelmiş bir başbakansın. Geldiğin gibi gideceksin, yargıda bütün bu ahkam kesmelerinin, desteksiz konuşma ve uygulamaların hesabını, günü geldiğinde kuzu kuzu vereceksin.'' ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu'nun, ''partisinin CHP'den daha sol olduğuna'' yönelik açıklamaları bulunduğunun belirtilmesi üzerine ise Koç, ''Tebessümle karşılıyorum'' dedi. Koç, Mumcu'nun, AK Parti Isparta Milletvekili ve bakan olarak, ''Meclis kürsüsünden yaptığı diyalogların, herkesin aklında olduğunu'' söyledi.