Kobani'de yaklaşık 4 aydın sürdürülen savaşta Kürt güçlerin yardımına koşan trakyalı, karadenizli Türkler de vardı
Abone olKobani'de yaklaşık 4 ay süren savaşta YPG ve peşmergenin yanısıra Kürtçe bilmeyen, Trakyalı, Karadenizli Türkler de var. 'Birleşik Özgürlük Güçleri' olarak savaşan Türkler "Cephede telsizle Türkçe konuşuyoruz. Bunu fark eden IŞİD'liler frekansımıza girip bizimle Türkçe konuşmaya çalışıyordu."
Kobani'de YPG ve peşmerge güçlerine yardımcı olmak için savaşan Türkler, kendilerini Birleşik Özgürlük Güçleri (BÖG), olarak tanımlıyor. Radikal'den İdris Emen'in haberine göre 6-8 Ekim olaylarından sonra Kobani’ye geçen BÖG, tamamı Türklerden oluşan bir direniş gurubu. BÖG üyeleri en ön cephe de dahil şehrin farklı noktalarında yaklaşık dört aydır IŞİD’le savaşıyor. BÖG üyeleri, " Bugün Kobani’deyiz. Burası tamamen özgürleştiğinde Rojava’nın farklı kesimlerine giderek savaşımıza devam edeceğiz" diyor.
TÜRKLER NEDEN KOBANİ'DE SAVAŞIYOR?
BÖG’ün Kobani’de kurulduğunu söyleyen BÖG üyeleri sözlerine şu şekilde devam ediyor: "BÖG’ü oluşturan güçler Necdet Adalı, Talat Türkoğlu ve Taner Ardalı’nın devamcılarıdır. Bu devamcılar ilk kez Kürdistan topraklarında değiller. 80 darbesinde idam edilen Necdet Adalı’nın son sözleri, ‘Kahrolsun sömürgecilik, yaşasın Kürt ve Türk halklarının kardeşliği’ olmuştur. Şimdi de tarihsel görevimizi yerine getirmek, buradaki devrimi savunmak ve bu devrimi öğrenmek için buradayız. Birçok alanda görev aldık. Kobani kantonunun kurtuluşu için YPG ve halkla beraber mücadele verdik. Şu anda sadece Kobani’de varız. Ancak yakında güçlerimiz Şengal ve Cezire bölgesine de yayılacak.’’
‘KARADENİZ'DEN, TRAKYA'DAN GELDİK’
Kobani’de savaşmanın zor olduğunu ancak cephedeki kurallara uyum sağladıklarını söyleyen BÖG üyeleri yaşadıklarını şöyle aktarıyor: "Kobani’ye ilk geldiğimizde burada daha önce görmediğimiz bir durum vardı. Cephede yaşam kurallarına alışmak çok zor oldu. Özellikle karanlıkta mücadele etmek bize zor geldi. Ancak sonunda alıştık. Burada her alanda görev alıyoruz. Çatışma ve top atışları sırasında epey arkadaşımız yaralandı. Ancak biz burada olduğumuz için Kobani halkından olumlu tepkiler alıyoruz. Burada gösterdiğimiz dayanışma çok önemli. Bizim burada olmamız Kobani’de savaşan diğer güçler için de moral oldu. Aramızda Karadeniz’den Trakya’dan gelen arkadaşlar var. Saldırılar devam ettiği sürece burada olacağız. Buradaki varlığımız Türkiye’ye yansıyacak. Varlığımız Kobani’yi destekleme ve sahiplenme yönünden Türkiye halklarını mutlaka etkileyecek. ‘’
'IŞİD BİZİMLE TÜRKÇE KONUŞUYORDU'
Kürtçe bilmedikleri için cephede bazı sıkıntılar yaşadıklarını, hatta IŞİD’in kendileriyle telsiz yoluyla iletişime geçtiğini söyleyen bir BÖG üyesi yaşadığı ilginç bir olayı, "Cephedeyken YPG güçleriyle telsizle konuşuyoruz. Ancak Kürtçe bilmediğimiz için Türkçe anons yapıyoruz. Bir gün frekansımıza sızan IŞİD üyeleri bizimle Türkçe konuşmaya başladı. Bize, ‘Sizin burada ne işiniz var?’ şeklinde sorular sordu. Biz Kobani’deki varlığımızı açıkladığımızda IŞİD’in yayın siteleri bizi hedef almaya başladı. Hatta bir yayınlarında, ‘kafir örgütler bize karşı savaşmaya geldi’ sözleriyle aktarıyor.
"5 SANİYELİĞİNE SAVAŞTA OLDUĞUMU UNUTTUM"
IŞİD’in cephelerde hayvanları da katlettiğini belirten bir BÖG üyesi tanık olduğu bir olayı şöyle anlatıyor: "IŞİD akşamları hayvanların boynuna ışık takıp cepheye bırakıyordu. Bu şekilde YPG güçlerinin taktiklerini ve duyarlılığını ölçmeye çalışıyorlardı. Havan topu saldırıları yapıldığında toplar yere düşmeden önce kuşların kanat çırpmasına benzer bir ses yayılıyor. O sesi duyar duymaz kendimizi yere atmak zorunda kalıyoruz. Bir gün birkaç kez üst üste havan topu atıldığında kendimizi yere attık. Ancak bir defasında ses geldi ama top düşmedi. Kafamı kaldırıp gökyüzüne bakınca kanat çırpan birkaç güvercin gördüm. 5 saniyeliğine savaşta olduğumuzu unutup güvercinleri izlemeye başladım. Bu sesi duymayalı uzun süre olmuştu."
KAYNAK Radikal