KCK, Kobani eylemlerine ilişkin yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'na çok ağır ithamlarda bulundu.
Abone olİNTERNETHABER.COM
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Kobani eylemlerine ilişkin "Kesinlikle kamu düzeninin bozulmasına izin verilmeyecek. Ümit ederim HDP yetkilileri bu gelişmelerden gerekli dersi alırlar ve gerçek bir siyasi parti gibi davranma yönünde hareket ederler" sözlerine tehditvari bir karşılık verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Nedir bu Kobani iki de bir Kobani?" sözlerini de anımsatan KCK, "Erdoğan Kürt halkının varlığı ve özgürlüğü karşısında adeta çılgına dönmüştür" benzetmesi yaptı.
“Davutoğlu’nun bu açıklaması her şeyden önce de, Kürt ve demokrasi düşmanlığı olmaktadır” diyen KCK, halkı AK Parti'yle mücadeleye etmeye çağırdı.
AHMET DAVUTOĞLU NE DEMİŞTİ?
HDP'nin Dünya Kobani Günü için halkı sokağa çağıran açıklamasına Başbakan Ahmet Davutoğlu uyarı dolu bir açıklama yapmıştı. HDP'nin çağrısının 'olaylardan ders alınmadığını gösterdiğini' belirten Davutoğlu şöyle konuşmuştu:
“Kesinlikle kamu düzeninin bozulmasına izin verilmeyecek. Ümit ederim HDP yetkilileri bu gelişmelerden gerekli dersi alırlar ve gerçek bir siyasi parti gibi davranma yönünde hareket ederler. Siyasi partilerin her şeyden önce toplumsal huzuru koruma sorumluluğu vardır. Bu sorumluluğu yerine getirmeleri ve bu sorumluluk içinde hareket etmelerini bekliyoruz”.
Yazılı bir açıklama yapan KCK, özetle şunları söyledi:
'ERDOĞAN'A GÖRE KOBANİ YERLE BİR OLMALI'
AKP’nin tekçi, üstenci, hegemonik zihniyeti tam da oligarşik-faşist bir nitelik kazanmıştır. Bunu Erdoğan’ın ve Davutoğlu’nun her söyleminde ve pratiğinde görmek rahatlıkla mümkündür.
Erdoğan Kürt halkının varlığı ve özgürlüğü karşısında adeta çılgına dönmüştür. Tahammülsüzlüğü ve saldırgan tutumunu her fırsatta göstermektedir. Fransa Cumhurbaşkanı Hollande ile yaptığı görüşmede ‘Nedir bu Kobani iki de bir Kobani’ demesi bunun açık bir kanıtıdır. Erdoğan’a göre Kobani yerle bir olmalıdır. Kürt halkının varlığı ve özgürlüğü yok edilmelidir. Öyle ki Kobani’ye duyarlı ve desteğini sunan herkese büyük bir öfkeyle bakmaktadır. Bu zihniyet Kürt düşmanlığı ve savaşta ısrar demektir.
MGK AÇIKLAMASINA YANIT
MGK toplantısında ‘çözüm süreci, terörle mücadele için kullanılan bir araçtır’ denilmiştir. Böylece Kürt sorununun çözümü, süreç ve barış konularında şimdiye kadar söyledikleri her şeyin aslında bir yalan ve demagojiden ibaret olduğu itiraf edilmiştir. Zaten bu zihniyet ve yaklaşımlar nedeniyledir ki, Kürt Halk Önderi Reber APO’nun ve hareketimizin büyük bir sorumlulukla, ısrarla ve büyük bir sabırla attığı tüm adımlar AKP tarafından karşılıksız bırakılmış ve boşa çıkarılmıştır. AKP bugüne kadar açık ve somut hiçbir adım atmamıştır.
DAVUTOĞLU TEHDİT EDİYOR İDDİASI
Kürt halkının Kobanê direnişini kendi direnişi olarak görmesini anlamayanlar ancak sadece tekçi, retçi, oligarşik-faşist zihniyet sahibi olabilirler. DBP, DTK ve HDP Türkiye ve Kürdistan halklarına Kobani direnişine sahip çıkma çağrısını yapmıştır. Bu DBP, DTK ve HDP’nin sorumluluğu gereği olmuştur. Davutoğlu’nun bu konudaki açıklamaları ve yaklaşımı tamamen tehditvari, baskıcı ve faşist niteliktedir.
Davutoğlu “HDP belli ki gelişmelerden ders çıkarmamıştır” demekle 6-7 Ekim serhıldanlarında onlarca insanın katledilmesini yeterli görmemiş olacak ki, gerekirse yüzlercesini daha katlederiz demek istemiştir. Davutoğlu’nun bu açıklaması her şeyden önce de, Kürt ve demokrasi düşmanlığı olmaktadır. AKP’ye göre 1 Kasımda dünya genelinde Kobani’ye sahip çıkan herkes teröristtir. Güçleri yeterse dünyayı tehdit edeceklerdir.
AK PARTİ'YE KARŞI MÜCADELE ÇAĞRISI
Ancak Kürt halkı ve dostları demokrasi ve özgürlük mücadelesi sahibi güçler AKP’nin bu oligarşik-faşist yönelimlerine karşı mücadeleyi her alanda ve her düzeyde daha da yükselteceklerdir. Biz de bu temelde tüm devrimcileri, sosyalistleri, Kürdistan’ın dört parçasındaki halkımızı bir devlet partisi olan AKP’nin bu faşizan politikalarına karşı olan herkesi mücadelelerini daha büyük kararlılıklar sürdürmeye çağırıyoruz.