Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Nafız Selçuk Çekmeceli, “Çevresel faktörler, klimalar, rüzgâra maruz kalmalar, sigara dumanı, kuru kalorifer havası, egzoz gazı ve hava kirliliği gibi unsurlar göz kuruluğuna neden olabilir” dedi.
Abone olVM Medical Park Pendik Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Nafız Selçuk Çekmeceli, göz kuruluğu hakkında açıklamalarda bulundu.
Göz kuruluğu nedir?
Göz kuruluğunun tanımına değinen Op. Dr. Çekmeceli, “Göz yapı sıvısının başlıca görevi, gözleri nemli tutmak, korneayı beslemek, korneayı ve gözü mikroplardan korumak ve yabancı cisimleri dışarı atmaktır. Eğer bu göz yapı sıvısının üretiminde bir yetersizlik varsa ya da kornea ön yüzeyinde kolay buharlaşmasını sağlayan bir durum söz konusuysa, göz yapı film tabakası kolay kırılır ve bu durumda göz kuruluğu şikâyetlerinin doğmasına sebebiyet verir. Bu klinik tablo ise göz kuruluğu olarak adlandırılır” diye konuştu.
“Bulanık görme ve kaşıntı belirtiler arasında”
Göz kuruluğunda görebileceğimiz belirtilerden bahseden Op. Dr. Çekmeceli, “Göz kuruluğu ışık hassasiyeti, bulanıklık görme, kaşıntı, yanma, batma, kızarıklık, şişlik ve yorgun gözler, yabancı cisim hissi gibi semptomlara sebep olur” şeklinde konuştu.
“Çevresel faktörler tetikleyebilir”
Çevresel faktörlerin göz kuruluğuna neden olabileceğine dikkat çeken Op. Dr. Çekmeceli, göz kuruluğunu tetikleyebilecek diğer unsurları şöyle sıraladı:
''Çevresel faktörler, klimalar, rüzgâra maruz kalmalar, kuru kalorifer havası, sigara dumanı, egzoz gazı ve hava kirliliği gibi unsurlar göz kuruluğuna neden olabilir.
Bilgisayar, cep telefonu, televizyon gibi ekranlarda uzun zaman geçirme, kırpma refleksini azaltır. Bu durumda göz yapı film tabakasında buharlaşmaya neden olarak kuru göz sendromuna yol açar.
Bazı sistemik hastalıklar kullanılan ilaçlar ve hormonsal değişiklikler romatizma, tiroit ve diyabet gibi hastalıklar, doğum kontrol hapları, bazı ilaçlar ve beta blokeler göz kuruluğu yapar. Ayrıca menopoz sonrası hormonal değişiklikler de göz kuruluğuna sebep olur.
Uzun süreli lens kullanımı veya düzeltilmeyen refraksiyon kusurlarında mekanik ve zorlamaya bağlı ortaya çıkar.''
“Göz muayenesi ile teşhis edilebilir”
Tanı koyma sürecini anlatan Op. Dr. Çekmeceli, “Göz hekimi muayenesiyle ve göz hekiminin yapacağı bir takım testlerle tanı konur. Bunlardan birincisi BUT dediğimiz göz yaşı kırılma zamanıdır. Normal BUT süresi 10 saniye üzerinde olmalıdır. Schirmer testinde ise ıslanan kâğıt miktarı 5 mm’nin altındaysa ağır kuru göz sendromu vardır. Schirmer 10 mm altındaysa kuruluk var diyebiliriz’’ ifadelerini kullandı.
“Olumsuz dış ortama dikkat edilmeli”
Kuru göz tedavisinde uygulanabilecek yöntemleri de anlatan Op. Dr. Çekmeceli, “Öncelik koruyucu tedavidir. Bu durumda olumsuz dış ortamın düzeltilmesidir. Fazla çalışan klima veya kalorifer ya da fazla rüzgâr veren vantilatör havasının önlenmelidir. Yine güneşli havada güneş gözlüğü kullanılması ve gerekli ise refraksiyon (miyop-hipermetrop) kusuru olan gözlerin ihtiyaç duyulan camlarla düzeltilmesi önemlidir. İkincil olarak takviye edici bir takım topikal gözyaşı damlalarının ve ağızdan alınan hapların verilmesi tercih edilebilir. Kuru göz sendromu neden olan birincil (primer) faktör düzeltilmelidir. Son olarak punktum tıkaçları veya lazer uygulamaları ile kuru göz sendromu tedavi edilebilir ya da semptomlar hafifletilebilir” dedi.