BIST 9.916
DOLAR 35,16
EURO 36,61
ALTIN 2.962,20
HABER /  GÜNCEL

KKTC'den diplomatik atak

Başbakan Mehmet Ali Talat, AB'den Rumların üyeliğin dondurulmasını ve KKTC ile direkt temas kurulmasını istedi.

Abone ol

Kıbrıs'ta Cumartesi günü yapılan referandumlarda çözümün Rumların oylarıyla engellenmesinin ardından KKTC diplomatik atak başlattı. Başbakan Mehmet Ali Talat, Avrupa Birliği (AB) müktesebatının Kuzey Kıbrıs yanında Güney Kıbrıs'ta da uygulanmamasını ve fiili üyeliğin çözüme kadar dondurulmasını AB Dönem Başkanlığı'ndan resmen talep etti. Talat, ayrıca Yeşilhat Yönetmeliği'nin yeni şartlara göre değiştirilmesini, 259 milyon euro'luk yardımın serbest bırakılmasını ve KKTC ile, Rum Yönetimi'nden bağımsız direkt temas kurulmasını istedi. ÜYELİĞİ DONDURUN Başbakan Talat, Türk Ajansı-Kıbrıs'a (TAK) yaptığı açıklamada, AB Konseyi'ne dağıtılmak üzere AB Dönem Başkanı İrlanda Başbakanı Bertie Ahern'e resmi bir yazı gönderdiğini bildirdi. Talat, şunları söyledi: ''AB katılım anlaşmasının 10'uncu protokolüne göre müktesebatın Kuzey'de askıya alınması öngörülüyor. Şimdi yeni şartlarda müktesebatın uygulanmayacağı Kuzey'deki Türk halkı çözüm için üzerine düşeni yapmasına karşın, Güney'in bu konuda gerekeni yapmadığı görülmüştür. Bu şartlarda görevini yerine getirmeyen Rum tarafını ödüllendirmemek için çözüme, ada bütün olarak AB'ye girinceye kadar müktesebatın Güney'de de askıya alınmasını istedik.'' Bir soruya karşılık, ''Bu mümkün, AB isterse olur'' diyen Talat, bu taleplerinin kabul edilmesi halinde, Kıbrıs'ın resmen AB üyesi olmasına karşın üyeliğin fiilen erteleneceğini kaydetti. Talat, ''Başka bir ifadeyle bu, standartların, kriterlerin uygulanmaması, tek pazarın oluşmaması, üyeliğin dondurulmasıdır'' dedi. KONSEY'E ÇAĞRI: ''YÖNETMELİK DEĞİŞMELİ'' Başbakan Mehmet Ali Talat, Lüksemburg'da bugün toplanan dışişleri bakanları düzeyindeki AB Genel İşler Konseyi'ne gönderdiği yazıda ise 1 Mayıs'tan itibaren Kuzey ile Güney Kıbrıs arasında malların dolaşımını düzenleyecek Yeşilhat Yönetmeliği'nin değiştirilmesi ve Kuzey Kıbrıs'la direkt ilişki kurulması talebinde bulunduklarını açıkladı. AB Genel İşler Konseyi tarafından hazırlanan taslakta, sadece narenciye ile harnup çekirdeğinin serbest dolaşıma tabi mallar kapsamına alındığını belirterek, buna itiraz ettiklerini söyleyen Talat, ürün çeşidinin artırılmasını istediklerini bildirdi. RUMLAR DA ATAKTA Talat, girişimleri üzerine Rum yönetiminin de atağa geçtiğini ve bugün yapılan AB Genel İşler Konseyi'nde listeyi genişletmeyi, patates dahil tarım ile sanayi ürünlerinin de serbest dolaşıma tabi mallar listesine eklemeyi kabul ettiklerini bildirdi. AB Genel İşler Konseyi'ne gönderdikleri yazıda, 259 milyon euro'luk yardımın serbest bırakılmasını talep ettiklerini söyleyen Talat, şunları kaydetti: ''Ayrıca Rum hükümetinin bizim adımıza icraat yapamayacağını, AB ile ilişkilerimizin Rumların 'hayır' oyuyla bloke edilemeyeceğini de vurguladık ve direkt ilişki talep ettik. Bundan sonra artık bize yönelik programlarda Rum hükümetinin onayının aranmaması gerekir.'' BRÜKSEL TEMASLARI AB Parlamentosu Dış İlişkiler, İnsan Hakları, Güvenlik ve Savunma Komitesi'nin davetlisi olarak yarın Brüksel'de temaslarda bulunacağına dikkati çeken Talat, AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen dahil bazı yetkililerle görüşmelerde bulunacağını ve referandum sonuçlarını ele alacağını kaydetti. Temasları sırasında, ''Kıbrıs Türklerinin uluslararası topluma verdiği sözleri tuttuğunu, adanın birleşmesi için ciddi bir çaba ortaya koyduğunu ve çözüme 'evet' dediğini, buna karşın Rumların statükoyu ve adanın bölünmüş halinin devamını istediğini'' anlatacağını belirten Talat, ''Biz esas olarak bu şartlarda Rumların AB'ye girerek ödüllendirilmelerinin garipliğini vurgulayacağız'' dedi. Talat, Brüksel'de bir gün sürecek temaslarının ardından Çarşamba günü buradan ayrılacağını, Ankara ve Washington temaslarının ise henüz kesinleşmediğini kaydetti. Başbakan Talat, ''Rumların 'hayır' oyuna karşılık Annan Planı'nın tek taraflı olarak uygulamaya geçirilmesine'' ilişkin görüşlerle ilgili olarak da, ''Fikir jimnastiğinin zararı yok. Böyle bir şeyin gerçekleşmesi için ciddi değerlendirme, olayın tüm boyutlarıyla hesaplanması gerekir. Bu konuyu konuşmak için çok erken'' ifadelerini kullandı.