Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi-AİHM'in Kıbrıs Barış Harekatı nedeniyle Türkiye'yi 90 milyon Euro tazminata mahkum etmesine KKTC'den tepki geldi.
Abone olKKTC, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) Kıbrıs Harekatı ile ilgili kararının, içerik ve usul bakımından hatalı olduğunu bildirdi.
KKTC Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) Kıbrıs Harekatı ile ilgili Türkiye'nin 90 milyon avro tazminata mahkum edilmesi kararını, mahkemenin "gerek Rum, gerekse Kıbrıslı Türk kayıp şahıslarla ilgili olarak esas kararın alındığı 2001 yılından sonra, Kayıp Şahıslar Komitesi tarafından kaydedilen gelişmelerin ve konunun çözümlenmesi için karşılıklı atılan adımların görmezden geldiği" ifade edildi.
YARALAR DERİNLEŞTİ
Adada yaşanan tarihsel gerçekler gözardı edilerek alınan bu ve bunun gibi tek yanlı kararların devam eden müzakere sürecini olumsuz etkileyeceğinin aşikar olduğunun belirtildiği açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Karar, içerik ve usul bakımından hatalıdır. Tazminata temel oluşturan nedenlerin büyük oranda giderilmiş olduğu kararda dikkate alınmamıştır. Ne yazık ki AİHM, Varnava kararında uygulamış olduğu kıstasları 1963 - 1974 yılları arasında kaybolan Kıbrıslı Türkler için uygulamamış ve kayıp Kıbrıslı Türklerle ilgili yaraları bu kararıyla daha da derinleştirmiştir.
MÜZAKERE SÜRECİNİ OLUMSUZ ETKİLEYECEK
Kapsamlı çözüm müzakerelerinde kritik bir aşamaya geçildiği böylesi bir dönemde AİHM’in açıklamış bulunduğu hakkaniyetten yoksun bu kararın uluslararası camiadan bekledikleri hassasiyeti karşılamaktan uzaktır. Ada’da ihtiyaç duyulan kapsamlı çözümdür. Bu süreçte iki tarafın rızası ile ulaşılacak kalıcı çözüm dışında, Ada’da yaşanan tarihsel gerçekleri gözardı ederek alınan bu ve bunun gibi tek yanlı kararların devam eden müzakere sürecini olumsuz etkileyeceği aşikardır.
Beklentimiz, özünde siyasi bir sorun olan Kıbrıs meselesine, sonuç vermesi mümkün olmayan karşılıklı davalarla değil, kapsamlı çözüme hizmet edecek liderlik ve siyasetler ile yaklaşılmasıdır. Dışişleri Bakanlığı olarak iki taraf arasında Birleşmiş Milletler çatısı altında sürdürülmekte olan müzakerelerinin en kısa sürede başarıya ulaşması için her türlü katkıyı koymaya devam edeceğiz.”