6 yaşındaki kızını, öldürmeye çalıştığı öne sürülen Nurgül D'nin, yargılanmasına devam edildi.
Abone olİstanbul Üniversitesi (İÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi gören 6 yaşındaki kızını, ilaç enjekte ederek öldürmeye çalıştığı öne sürülen Nurgül D'nin, 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık
Nurgül D. katıldı.
Duruşmada tanık olarak dinlenilen İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Acil ve Yoğun Bakım Ünitesi'nde görevli Prof. Dr. Metin Karaböcüoğlu, sanığın kızının hastanelerine, 2003 yılı sonlarında gelmeye başladığını, hastada açıklanamayan şikayetler bulunduğunu söyledi.
Daha sonra hastanın sık sık havale geçirmeye başladığını belirten Prof. Dr. Karaböcüoğlu, yoğun bakımda iyileşen çocuğun, annesinin yanındayken nöbet geçirmesinin dikkatlerini çektiğini anlattı. Prof. Dr. Karaböcüoğlu, ''Bunun üzerine çocuk odaya çıkarıldığında başına 6. sınıf öğrencilerini diktik. 'Odadan kesinlikle ayrılmayacaksınız' dedik. Öğrenci, ihtiyaç için 15-20 dakikalığına odadan ayrıldığında aynı şey yine başımıza geldi'' diye konuştu.
Daha sonra annenin çocuğa ilaç enjekte ederken görüldüğünü belirten Prof. Dr. Karaböcüoğlu, hem hastanın kanının, hem de şırınganın Adli Tıp Kurumu'nda acil bir incelemeden geçirildiğini, her ikisinde de morfin türevi bir ilacın tespit edildiğini anlattı. Söz konusu ilacı hastaya bir haftadır vermediklerini belirten Prof. Dr. Karaböcüoğlu, annede, Türkçe'ye ''vekaleten hastalık'' diye çevrilen bir hastalığın bulunabileceğini düşündüklerini söyledi.
Prof. Dr. Karaböcüoğlu, ''Bu hastalıkta kişi istemeden, ilgi çekmek ya da bulunduğu ortamı değiştirmek için çocuğunda hastalık oluşturabilir. Biz annenin psikiyatri anabilim dalı tarafından kontrol edilmesini istedik. Aile de uyumlu davrandı. Annenin muayenesi sonucunda dört dörtlük vekaleten hastalık tablosu denildi'' diye konuştu.
Sanık avukatının, çocuğun yoğun bakımda tedavi gördüğü sırada mantar hastalığına yakalanıp yakalanmadığını sorması üzerine Prof. Dr. Karaböcüoğlu, uzun süre yoğun bakımda kalan hastaların dünyanın her
yerinde mantara yakalanma risklerinin yüksek olduğunu, hastaya böyle
bir tedavi de uygulanmış olabileceğini söyledi.
-DİĞER TANIKLAR-
İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Acil ve Yoğun Bakım Ünitesi Başkanı
Prof. Dr. Nedret Uzel de, çocuğun hastaneye karın ağrısı ve uzun uyuma
nöbetleri nedeniyle getirildiğini, tedavisi sırasında havale geçirdiğini, solunumunun durduğunu anlattı. Sanık avukatının bir sorusu üzerine Prof. Dr. Uzel, verilen ilaçlarda doz aşımından dolayı da solunum durabileceğini, ancak ilaçların kandaki miktarının sık sık kontrol edildiğini ve buna göre yarlandığını bildirdi.
Doz aşımından gelişen solunum durmasının yavaş yavaş seyredeceğini belirten Prof. Dr. Uzel, çocuktaki solunum durmasının aniden geliştiğini ve genellikle annenin yanındayken oluştuğunu söyledi.
İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalında görevli Doç. Dr. Raif Üçsel, Doç. Dr. Agop Çıtak, uzman doktor Demet Soysal ve Çocuk Nörolojisi Bölümü'nde baş asistan olan Burak Tatlı da, çocuğun nöbetlerinin sıklıkla ailesinin yanındayken yaşanmasının dikkati çektiğini söylediler. Duruşma, gelmeyen tanıklar ile savunma tanıklarının dinlenilmesi
amacıyla ertelendi.
-İDDİANAMEDEN-
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Nurgül D'nin kızı M.B.D'nin, İÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi gördüğü belirtilerek, çocuğun hastalığının normal seyrinden farklı olarak fenalaştığı kaydediliyor.
Doktorların şüphelenmesi üzerine annenin izlenmeye başlandığı, hastane personeline pasta ikram eden annenin çocuğunun yanına gittiği, çocuğun temizliğini kendisi yapmak için ısrar ettiği belirtilen iddianamede, annenin elinde 2 adet ucu kanlı enjektör bulunduğu ve hastanın durumunda fenalaşma görüldüğü anlatılıyor.
Nurgül D'nin yoğun bakım ünitesine refakatçi olarak girmesinin yasaklandığı belirtilen iddianamede, sanığın iyileşmesi mümkün olmayan çocuğu M.B.D'nin ölmesi için ilaç enjekte ettiği, ancak hastanın sağlık sorununun buna mı bağlı olduğunun tıbben tayininin mümkün olmadığı kaydediliyor.
İddianamede, Nurgül D'nin ''Kızını öldürmeye teşebbüs etmek'' suçundan 15 ile 20 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması isteniyor.