Psikolojik rahatsızlığı olduğu öne sürülen 29 yaşındaki Mustafa Dinç, önce kızını öldürdü, sonra da kendisini öldürmek istedi...
Abone olKütahya'da psikolojik rahatsızlığı olduğu öne sürülen 29 yaşındaki Mustafa Dinç, 3 yaşındaki kızı İlaysu Dinç'in başına poşet geçirip boğarak öldürdü, ardından da fare zehri içerek intihara kalkıştı.
Baba Dinç, ardından otomobilinde kızının cesediyle birlikte çalıştığı işyerindeki arkadaşlarının yanına giderek "Kızımı öldürdüm, sıcaktan cesedi şişmesin, onu gölgeye alın" dedi. Mustafa Dinç, hastanede tedavi altına alınırken, küçük İlaysu'nun cenazesi toprağa verildi.
Gaybi Efendi Mahallesi Simli Sokak'ta oturan ve su dolum tesislerinde işçi olarak çalışan evli bir çocuk babası Mustafa Dinç, önceki gün öğle saatlerinde 22 yaşındaki eşi Melahat Dinç'e "Parka gidip gezeceğiz" diyerek kızı İlaysu Dinç'i kendisine ait 43 RC 811 plakalı otomobiline bindirerek evden ayrıldı. Melahat Dinç akşam saatlerinde eşinin ve kızının eve gelmemesi üzerine polis merkezine giderek, "Eşimin psikolojik rahatsızlığı bulunuyor. Kızımı alıp evden ayrıldı ve geri dönmedi. Kızıma bir şeyler yapmasından korkuyorum" dedi.
KIZININ CESEDİYLE İŞYERİNE GELDİ
Polisler baba ve kızını ararken; Mustafa Dinç, dün öğle saatlerinde Kütahya-Eskişehir karayolu Sabuncupınar mevkiindeki çalıştığı su dolum tesislerine otomobiliyle giderek arkadaşlarına, "Ben bugün de çalışmayacağım. Kızımı öldürdüm. Kendim de fare zehri içtim. Kızımın cesedi şu anda otomobilimin arka koltuğunda. Sıcaktan cesedi şişmesin. Onu gölge bir yere alın" dedi.
FARE ZEHİRİNDEN BAYILDI
Mustafa Dinç, içtiği fare zehrinin etkisiyle bir süre sonra baygınlık geçirdi. Arkadaşları durumu jandarma ve 112 acil servise bildirdi. Olay yerine gelen 112 ambulansındaki sağlık görevlilerinin yaptığı incelemede otomobildeki İlaysu Dinç'in kafasına poşet geçirilerek öldürülmüş olduğunu belirledi. Fare zehri içen baba Mustafa Dinç ise ambulansla Kütahya Evliya Çelebi Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Dinç, yoğun bakım servisinde tedavi altına alındı.
Babası tarafından öldürülen İlaysu Dinç'in cesedi otopsi için hastane morguna kaldırıldı. Küçük İlaysu yapılan otopsinin ardından götürüldüğü Kütahya'nın merkeze bağlı Kırgıllı Köyü'nde toprağa verildi.
SİZ OLMASAYDINIZ ÇALIŞMAZDIM DİYORDU
Kızı öldürülen anne Melahat Dinç, jandarmaya verdiği ifadesinde, "Eşimin psikolojik rahatsızlığı vardı. Bana sık sık 'Siz olmasaydınız çalışmak zorunda kalmazdım. Sizin yüzünüzden evde yatmak varken çalışmak zorunda kalıyorum' diyordu" dedi.
İNTİHAR ETMEK İSTEDİ, FUHUŞTAN YAKALANDI
HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ...
[PAGE]FUHUŞ SUÇUNDAN GÖZALTINDA
Sevgilisinden ayrıldığı için bunalıma giren 3.kattan atlayarak yaralanan genç kız, şimdi de fuhuş yaptırdığı iddiasıyla polis tarafından gözaltına alındı
İzmir Konak'ta geçen yıl 27 Ocak'ta erkek arkadaşı B.T.'den ayrıldığı için bunalıma giren 22 yaşındaki A. A. intihar etmeye kalkışmıştı. Olay şöyle meydana geldi; Genç kız, evinde arkadaşlarıyla eğlenirken barışmak için erkek arkadaşını cep telefonundan aradı. Bu isteğine olumsuz cevap alan A. telefondaki tartışmanın ardından 3. kattaki evinin penceresine çıktı.
3. KATTAN ATLADI
Pencereden aşağı sarkan genç kızı ikna edemeyen arkadaşları durumu itfaiyeye ve sağlık ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri hava yastığı açarken, aşağıdakilerin uyarılarını dinlemeyen A., kendini boşluğa bıraktı. Ağır yaralanan genç kız, hazır bekleyen 112 ekibi ilk müdahalenin ardından sedyeyle ambulansa taşıdıktan sonra en yakın hastaneye kaldırıldı. Hastanede konuşan A. A., "Erkek arkadaşımı deliler gibi seviyorum ve onu unutmak için hiç düşünmeden atladım. Beklememe rağmen beni görmeye bile gelmedi. Onun için değmezmiş, çok pişmanım" diye konuşmuştu.
KOLTUK DEĞNEKLİ ZANLI
Ahlak Büro Amirliği ekipleri geçen pazartesi günü A. A.'nın evine baskın düzenledi. A. A,, A.T. (24) isimli genç kızı internetten tanıştığı M.Ş. (34) ve İ.O. (35) isimli erkeklere para karşılığı fuhuş yaptırdığı iddiasıyla gözaltına alındı. Emniyetten adliyeye götürüldüğü sırada görüntülendiğini fark eden genç kız, koltuk değneklerini yere fırlatarak yüzünü kapattı. Bağırarak fotoğraf çekilmesini istemediğini söyleyen A. A. daha sonra ekip otosuna bindirildi.
CİNSEL ORGANI KESİLEN EŞTEN TUHAF TEPKİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
Bursa'nın Gölbaşı Köyü'nde imamlık yapan Orhan K.'nın eşi Semra K., kocasının kendisini aldattığından şüphelenerek, uyuyan kocasının cinsel organını kesti. Orhan K'nın ise başına gelen bu olaydan sonra eşine "Oramı keseceğine boğazımı kesseydin" dediği öğrenildi.
Acıyla yataktan fırlayan Orhan K., çığlıklarını duyan komşularının yardımıyla hastaneye götürüldü. Kopmak üzere olan organı cerrahi kliniğinde dikilen Orhan K.'nın durumu iyiye giderken, gözaltına alınıp tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Semra K.'nın eşini uzun süre takip ettiği, olaydan birkaç gün önce de kocasının gece yarısı "İşim var, dışarı çıkacağım" demesi üzerine, ondan önce evden çıkıp, otomobillerinin yedek anahtarıyla aracın bagajına girdi.
Kadının bir süre bagajda seyahat ettiği, araç durunca polisi arayıp, "Kocam zina yapıyor gelin" dediği, ama nerede olduğunu göremediği için adres veremediği öğrenildi. Bagajda kapalı kalan kadının, kocasını arayıp "Bagajdayımburaya gel" dediği ve bagajdan çıkarıldığı öğrenildi. Öte yandan Orhan K.'nın başına gelen korkunç olayın ardından hastaneden eşini cep telefonuyla aradığı ve "Oramı keseceğine boğazımı kesseydin" dediği öğrenildi. Hastanedeki imamın kesilen organının işlevini kazanıp kazanmadığının henüz belli olmadığı ve 6 ay boyunca gözetim altında tutulacağı belirtildi.
ŞORTLU VOLEYBOLCUYA TEPKİ ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Milli voleybolcu Gizem Güreşen, facebook ve twitter'dan yaptığı çağrıyla voleybolcu kadınları "Şortunu da giy gel" diyerek, Nurcan İbrahimoğlu'na yapılan saldırıyı protestoya çağırdı.
Ama Avrupa Voleybol Şampiyonası'na hazırlanan kadın voleybolculara federasyondan "Konsantrasyonunuzu bozmayın" mesajı gelince, eyleme katılmaları suya düştü.
TWITTER'DAN İLETİŞİM
Bunun üzerine Gizem Güreşen, twitter'dan "İzin alabilseydik ben de orada olurdum. Burdan size destek vereceğim, yanınızdayım!" diye yazdı. Bu gelişmenin ardından organizasyonu, voleybolcu ve GS TV'de sunucu olan Başak Koç üstlendi. Gazete Habertürk'e konuşan Başak Koç, şunları söyledi: "Bizler sürekli antrenmanlara giden, bunu için de toplu taşıma araçlarını kullanan insanlarız. Aramızda 15 yaşından 30 yaşına kadar sporcular var. Yarın başka kadın sporcuların başına böyle bir şey gelmeyeceği ne malum."
KADIKÖY'DE BULUŞMA
Twitter ve facebook'tan cumartesi günü saat 14.00'de voleybolcu kadınları Kadıköy'deki Beşiktaş İskelesi'nde şortlu halde buluşmaya çağıran Başak Koç, "Vapurla karşıya geçip, otobüsle Levent'e, Levent'ten de olayın yaşandığı 42M otobüsüne binerek son durağa gideceğiz" diye konuştu. Çağrının ardından twitter'dan tehdit mesajları geldiğini de anlatan Koç, "Ramazan ayında ne yapıyorsunuz, şortla bizim mahalleye uğramayın' gibi mesajlar alıyoruz ama kimse bizi tepkimizi göstermekten alıkoyamaz" dedi.
'SULTANLAR'DAN DESTEK
Eyleme milli voleybolcular da destek veriyor. Başak Koç, millilerin eyleme katılmak istediğini, ancak şartlar nedeniyle katılamadıklarını belirterek "Kadın Voleybol Milli Takımı şu an İstanbul'- da kampta. Onlar da eyleme katılacaklardı. Fakat Federasyon Başkanı konsantrasyonları bozulmasın diye bu konuya karışmamalarını istedi. Çünkü onlar İtalya'da yapılacak Avrupa Voleybol Şampiyonası'na hazırlanıyorlar. Yine de manevi desteklerini arkamızda hissediyoruz" dedi.
DOKTOR ÇOCUK ÖLÜR DEDİ BABASI DİNLEMEDİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]Antalya'da babasının tadilat işlerini yaptığı sitenin havuzuna giren 9 yaşındaki Yavuz Gül boğulma tehlikesi geçirdi. Bilinci yarı açık haldeki çocuk gelen ambulansa binmek istemeyince, babası Yunus Gül tarafından sağlık ekiplerinin elinden alındı. Yunus Gül, doktorların "Buradan giderseniz çocuk 10 dakika sonra ölür" uyarısına aldırmayarak, çocuğunu otomobille hastaneye götürdü.
Olay öğleden sonra Konyaaltı İlçesi, Liman Mahallesi Mimoza Sitesi bahçesinde bulunan havuzda meydana geldi. Sitenin inşaat işlerini yapan Yunus Gül, akrabalarıyla birlikte siteye geldi. Yunus Gül’ün oğlu Yavuz ise havuza girerek serinlemek istedi. Ancak yüzme bilmeyen çocuk bir süre sonra baygınlık geçirerek havuzun dibine indi.
Sitenin 10’ncu katının balkonunda oturan bir kadın havuzun dibinde hareketsiz yatan çocuğu görünce bağırarak yardım istedi. Havuza atlayan bir kişi küçük çocuğu sudan çıkardı. Yarı baygın haldeki çocuk çevredekilerin müdahalesi sonucu yuttuğu suyun büyük bölümünü kustu. Bu sırada olay yerine çağırılan sağlık ekipleri, küçük çocuğa müdahale etmek istedi. Ancak çok korkan çocuk bağırarak hastaneye gitmek istemedi. Sağlık görevlileri Yavuz Gül’ü kucağına alarak ambulansa taşımak istedi. Ancak çocuk kabul etmeyince bu kez baba Yunus Gül oğlunu kucağına alıp ambulansa bindirdi.
’ŞOV YAPIYORSUNUZ’
Ancak sürekli çığlık atan ve ağlayan Yavuz Gül’ün babası Yunus ve amcası Veli Gül, sağlık ekiplerinin elindeki çocuğu ambulanstan zorla indirip kucaklarına aldı. Doktoru ve sağlık çalışanlarını itekleyen Yunus Gül, "Şov yapıyorsunuz, hastaneye biz kendimiz götürürüz" diyerek çocukla birlikte uzaklaşmak istedi. Ancak ambulansta görevli doktor, "Bakın çocuğunuz tatlı su yutmuş ve şu an sağlık durumu iyi değil. Buradan giderseniz çocuk 10 dakika sonra ölür" dedi.
Doktoru dinlemeyen aile, otomobillerine bindirdikleri Yavuz Gül’ü Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi’ne götürdü. Küçük çocuk burada tedaviye alındı.
DAVULCUNUN GECE MESAİSİ KANLI BİTTİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Gece 03.00'te ramazan davulunun sesinden rahatsız olan mahalle sakini davulcuya, "Git başka yerde çal" dedi. Çıkan tartışmaya bıçak karıştı, davulcu 15 gün iş göremez raporu aldı.
Isparta'nın Keçiborlu İlçesi'nde ramazan davulcusu Halil İbrahim Eğri (45), vatandaşları sahura kaldırmak için 03.00 sıralarında davul çalmaya başladı.
İstasyon Caddesi'ne gelen Eğri, burada maniler söyleyerek davul çalmaya devam etti. Davul sesinden rahatsız olan Deniz Kayacan (31), pencereden Eğri'ye, "Neden bizi rahatsız ediyorsun, git davulunu başka yerde çal" diye bağırdı. Halil İbrahim Eğri'nin davul çalmayı sürdürmesi üzerine Kayacan, evinden çıkarak küfretmeye başladı.
SOKAKTA BİRBİRLERİNE GİRDİLER
DHA'nın haberine göre; tartışma sırasında Kayacan, üzerinde bulunan bıçakla Eğri'ye saldırdı. Saldırıdan kendini davul tokmağıyla korumaya çalışan Eğri, sol kolundan, göğsünden ve sırtından aldığı bıçak darbeleriyle yaralandı.
Eğri, yaralı halde Deniz Kayacan'ın koluna davul tokmağıyla vurarak bıçağı elinden aldı. Hastaneye götürülen evli ve 3 çocuk babası Eğri, 15 gün iş göremez raporu alırken, Kayacan bir süre sonra yakalandı
TÜFEKLE OYNARKEN ABLASINI ÖLDÜRDÜ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
VAn'ın Özalp İlçesi Karlıyamaç Köyü'nde iddiaya göre, babasının av tüfeğiyle oynayan 6 yaşındaki Y.Ö.'nün elindeki silah ateş aldı. Çocuğun ablası 11 yaşındaki Hasret Ö., silahtan çıkan saçmaların kafasına isabet etmesi sonucu yaşamını yitirdi.
Olay, bugün sabah saat 07.00 sıralarında Van'a 60 kilometre uzaklıktaki Karlıyamaç Köyü'de meydana geldi. Çobanlık yapan Cengiz Ö., sabah koyunları köye getirdikten sonra uyumak için evine gitti. Av tüfeğini yanına bırakıp uyuyan Cengiz Ö.'nün aynı odada uyuyan oğlu Y.Ö. uyanıp silahla oynamaya başladı. Bu sırada Y.Ö.'nün tetiğine dokunduğu tüfek ateş aldı. Ateş alan silahtan çıkan saçmalar uyumakta olan ablası Hasret Ö.'nün kafasına isabet etti. Silah sesiyle uyanan baba Cengiz Ö., yatakta kanlar içindeki kızını görünce şoke oldu. Hasret Ö. olay yerinde yaşamını yitirdi.
Köye giden jandarmanın olayla ilgili soruşturması sürüyor.
ÖLDÜRÜP CESEDİNİ ÇALILIKLARA BIRAKTILAR
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Konya'nın Akşehir İlçesi'ne bağlı Gölçayır Beldesi'nde oturan çiftçi 58 yaşındaki Yakup Okumuş'un cesedi, evinin yaklaşık 100 metre ilerisindeki su kanalının kenarındaki çalılık alanda bulundu. Jandarmanın yaptığı incelemede Okumuş'un başına sopayla vurularak öldürüldüğü saptandı.
Olay, bugün saat 06.30 sıralarında Gölçayır Beldesi Mevye Hali yanındaki su kanalında meydana geldi. Tarım işçileri su kanalının yanındaki çalılık alanda erkek cesedi buldu, ardından jandarmaya haber verdi. Olay yerinde inceleme yapan jandarma cesedin yaklaşık 100 metre ilerideki evde oturan, 6 yıl önce İzmir'de hizmetli olarak çalıştığı bankadan emekli olduktan sonra memleketine dönerek çiftçilik yapan Yakup Okumuş'a ait olduğunu belirledi. Yapılan incelemede Okumuş'un su kanalı kenarında başına yaklaşık 2 metre uzunluğundaki sopayla vurularak öldürüldüğü, cesedin ise gizlenmek amacıyla sürüklenerek çalılıkların arasına getirildiği saptandı. Jandarma olay yerinde bulduğu kanlı sopayı, incelenmek üzere kriminal laboratuvara gönderdi.
Olay yerine gelen Okumuş'un eşi 56 yaşındaki Hanife Okumuş, oğlu 24 yaşındaki Ümit Okumuş ve gelini 22 yaşındaki Mehtap Okumuş, sinir krizi geçirdi. Okumuş ailesi çevredekiler tarafından sakinleştirildi. Yakup Okumuş'un cesedi de otopsi yapılmak üzere Akşehir Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.
Jandarma cinayeti gerçekleştiren şüpheli ya da şüphelilerin kimliğini belirlemek için çalışma başlatttı.