Konya'da etütten çıktıktan sonra kaybolan ve 4 gün sonra cesedi bulunan 13 yaşındaki kızın annesi isyan etti
Abone olKonya’da Akşehir İlçesi’nde kurs için gittiği etüt merkezinden çıktıktan sonra kaybolan 13 yaşındaki Hatice Çiftçi, 4 gün sonra kent merkezine 8 kilometre uzaklıkta meyve bahçesinde telle boğularak öldürülmüş olarak bulundu.
Kızının katilinin hala tespit edilemediğini belirten annesi Pakize Çiftçi, ”Kızımın cesedi bulunalı 70 gün oldu. Henüz katilinin kim olduğu tespit edilmedi. ABD’li Sarai Sierra, benim kızımdan sonra öldürüldü ve kısa sürede katilinin kim olduğu ortaya çıktı. Bizim onlar kadar değerimiz yok mu?” dedi.
Akşehir’de oturan Yıldırım Orta Okulu 8’inci sınıf öğrencisi Hatice Çiftçi, geçen yıl 21 Aralık’ta kurs için gittiği etüt merkezinden çıktıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamadı. Pide ustası, 2 çocuk babası, 38 yaşındaki Kayhan ve eşi 35 yaşındaki Pakize Çiftçi, kızlarının akşam eve dönmemesi üzerine polis merkezine gidip kayıp başvurusunda bulundu. Polis, yaptığı araştırmada Çiftçi’nin yolda yürürken kaçırıldığı bilgisine ulaştı. En son tek başına Mobesse kayıtlarında görüntüleri olduğu belirtilen Hatice Çiftçi’nin, 4 gün sonra akşam saatlerinde kent merkezine yaklaşık 8 kilometre uzaklıktaki meyve bahçeleri yakınında, çiftçi, 55 yaşındaki Ramazan Balcı cesedini buldu. Telle boğularak öldüğü saptanan Çiftçi’nin cesedi yapılan otopsi ardından toprağa verildi.
”KIZIMI NEŞE İÇİNDE UĞURLADIM”
Kızı Hatice Çiftçi’yi kurs gördüğü etüt merkezine neşe içinde uğurladığını belirten anne Pakize Çiftçi, şunları anlattı:
"’Kızım o gün geldi. Yemek yedi. Sonra neşe içinde uğurladım. Hatta arkasından pencereden baktım. Kaybolmadan önce, kızımın davranışların bir değişiklik veya tuhaflık yoktu. Akıllı, dürüst pırıl pırıl birisiydi. Sorunlarını bizimle paylaşırdı.”
”KIZIMIN KATİLİ HALA BELLİ DEĞİL”
En büyük acının kızını öldüren katil ya da katillerin bulunamaması olduğunu anlatan Pakize Çiftçi, gözyaşları içinde kızının katilinin bir an önce bulunması halinde acısının dineceğini söyledi. Geçen şubat ayında İstanbul’da ilk olarak kayıp olarak aranan, ardından cesedi bulunan ABD’li Sarai Sierra’nın katilinin kim olduğunu kısa sürede tespit edildiğini ifade eden Pakize Çiftçi, şunları söyledi:
”Biz eskisi gibi yaşıyor değiliz. Bu süre zarfında da hala katili bulunmadı. Bu bizim için daha büyük yara, daha büyük bir acı. Kızımı öldüren kişiyle ilgili şüphelendiğimiz kişi yok. Çünkü küçük bir kızdan kim ne isteyebilir ki? Ben şu an sesimi duyurmak istiyorum. Devlet büyüklerim, sesimi duysun. Allah rızası için bari katilini bulun da, acımızın birini dindirin. Çocuğumun cesedi bulunalı yaklaşık 70 gün oldu, ama katilinden hala hiçbir iz çok. Sayın Cumhurbaşkan’ımdan konuyla yakından ilgilenmesini istiyorum. Biz yandık, başkaları yanmasın. Başka çocukların da mı yanması isteniyor? Benim tek istediğim o katili görmek ve benim çocuğumdan ne istediğini sormak. Ben bu kadar çaresizim. Usandım artık, yollara bakmaktan, her gün olmayan çocuğumla konuşmaktan. Ne olursunuz sesimizi duyun. Başka hiçbir şey istemiyorum. Biz hepimiz öldük. Başka çocuklar da mı ölsün. ABD’li Sarai Sierra, benim kızımdan sonra öldürüldü ve kısa sürede katilinin kim olduğu ortaya çıktı. Bizim onlar kadar değerimiz yok mu? Kızım Türk vatandaşı değil mi? Benim tek isteğim kızımın katilinin bulunması. Yalvarıyorum çocuğumun katilini bulun."
Kızının katilinin bulunup, bulunmadığını öğrenmek için hafta bir gün Cumhuriyet Savcılığı, polis ve jandarmaya gidip son durum hakkında bilgi almaya çalıştığını ifade eden Çiftçi, ama her hangi bir gelişmenin olmadığını belirtti.
”PİLOT OLMAK İSTİYORDU”
Kızı Hatice’nin pilot olmayı hedeflediğini belirten Pakize Çiftçi, kızı Hatice Çiftçi’nin sömestir tatilinden sonra derslerine daha ağırlık verip çalışmayı ve Galatasaray Lisesi’ne girip orada okumayı hedeflediğini kaydederken, "Kızım pilot olmayı çok istiyordu. Pilot olacaktı ama pilot olmasına izin vermediler" dedi.
117 KİŞİNİN İFADESİNE BAŞVURULDU
Hatice Çiftçi, cinayetini aydınlatmaya çalışan jandarma ekiplerinin, 117 kişinin ifadesine başvurduğu, Mobesse kayıtlarından taranan plakalar üzerinden, 20 bin aracın incelendiği ve bazı kişilerden DNA örnekleri aldığı belirtildi.