BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Kızıl Ken'e tepkiler büyüyor

İngiltere'nin başkenti Londra'nın Belediye Başkanı Ken Livingstone'ın 'ayrımcılık anlayışına dikkat çeken' sözleri tepkilere neden oldu.

Abone ol

Gençliğinde komünist görüşleri savunduğu için 'Kızıl Ken' lakabıyla anılan Belediye Başkanı Livingstone'ın eleştiri oklarına hedef olan sözleri ''niye bir Musevi genç İsrail ordusuna katılıp savaşabiliyor ve İngiltere'ye kahraman olarak dönüyor da bir Müslüman genç Filistin'de savaşınca terörist oluyor?'' ifadelerinden oluşuyor.

Livingstone, 'şiddete karşı çıkıyorum. Terörizme ve teröristlere karşı bir sempati duymuyorum. Sadece çifte standarda karşı çıkıyorum'' dese de tepkilerin hedefi olmaktan kurtulamadı.

Livingstone, İngiltere'de çok sayıda Musevi ve Müslümanın yaşadığını, Musevi bir gencin İsrail ordusuna katılmasının ve çok sayıda Filistinliyi öldürmesinin 'kutsal bir görev' olarak addedildiğini ifade etti.

Belediye Başkanı, Müslüman bir İngiliz gencin Filistin'deki kardeşlerini korumak için savaşması halinde 'terörist' olarak nitelendiğini de vurguladı.

Çifte standartların terör örgütlerinin işini kolaylaştırdığını belirten Belediye Başkanı Livingstone, Batı'nın yaklaşımlarını gözden geçirmesi gerektiğini de söyledi.

Livingstone, toplumdaki değişik kesimler arasındaki tansiyonu yükseltmekle suçlandı. İngiliz Musevileri Kurulu tarafından yapılan açıklamada da Livingstone, dinler arasındaki 'gerilimi artırmakla' suçlandı.

Herkesin ortamı sakinleştirmek amacıyla işbirliği içinde olduğu bir dönemde Belediye Başkanı'nın yaptığı yorumun yanlış olduğunu söyleyen kurul sözcüsü, Livingstone'ı, 'Ortadoğu politikasını Londra sokaklarına taşımakla' itham etti.

Livingstone'ın görüşlerinin bütünüyle yanlış olduğunu da savunan sözcü, Londra'da yetişmiş hiçbir gencin İsrail ordusuna katıldığına ya da çok sayıda Filistinliyi öldürdüğüne dair bir kanıt bulunmadığını söyledi.

Hükümet de tepkili

Londra Belediye Başkanı Ken Livingstone, BBC radyosuna dün verdiği demeçte de Batı'nın Ortadoğu politikalarının, radikal İslamcıların artmasına ve El Kaide gibi terörist grupların güçlenmesine neden olduğunu söylemişti.

Londra'da düzenlenen intihar saldırılarını kınayan Livingstone, Filistinlileri canlı bomba olmaya yönelten koşulları hala hatırladığını söylemiş ve Filistinlilerin durumu için "yabancı işgali altında, oy verme hakkından yoksun, kendi meselelerini yürütmekten yoksun...Orda olanlar İngilterede olsaydı bizde de birçok intihar bombacısı ortaya çıkardı" demişti.

Livingstone'un açıklamaları İngiliz hükümetinin tepkisine yolaçmış, İngiltere Başbakanı Tony Blair'in sözcüsü, belediye başkanının BBC'deki demecinden hemen sonra yaptığı açıklamada, Başbakan'ın Livingstone'la aynı görüşte olmadığını açıklamıştı.

Blair'in sözcüsü, "Ken Livingstone, Londra'nın seçilmiş bir resmi görevlisi olarak bu trajik zamanlarda Londra'ya önderlik ettiğini hatırlamamıza rağmen aynı zamanda bizim kesinlikle katılmadığmız fikirlere sahip" ifadelerini kullanmıştı.

İngiltere'nin başkenti Londra'da 7 temmuzda üç metro istasyonu ile bir otobüse düzenlenen bombalı saldırılarda 50'den fazla kişi ölmüş, 700'ü aşkın kişi de yaralanmıştı.

Londra sokaklarını kana bulayan saldırıları El Kaide'ye bağlı Ebu Hafs El Mısri Tugayları isimli bir örgüt üstlenmişti.

Kaynak: