BIST 9.627
DOLAR 35,25
EURO 36,66
ALTIN 2.965,33
HABER /  GÜNCEL

Kızıl Elma, 68'lileri böldü

Sitemize mektup yollayan 68'li üyeler, Kızıl Elma'ya atıfta bulunarak, "Irkçılarla birlikte olmayacığız' dedi. İşte o mektup:

Abone ol

68'liler Vakfı Genel Merkezi'nin Kızıl Elma'ya katılmasını kabul etmeyen üyeler, sitemize şu mektubu yolladı: ”68’liler Birliği Vakfı Yönetim Kurulu Başkanlığı’na 68’liler Birliği Vakfı, kuruluşundan beri tartışılmaktadır. Tartışmacıların ve eleştirenlerin önemli bir bölümü Vakıf kuruluşunun dışında kalarak farklı bir kulvarda yürüdüler. Eleştirenlerin bir bölümü ise vakıf kurma düşüncesine karşı çıkmazken, Vakıf için farklı yapılanmalar ve farklı misyonlar öngörmekteydi. Örgütlenmeyi savunanlar ve bunlara sonradan katılanlar arasında da görüş ayrılıkları hiç eksik olmadı. Vakıf yapılanmasına siyasi misyonlar yükleyerek Vakıf Üyeleri arasındaki farklı görüşlerin tekleşmesi fikri de hiç eksik olmadı. Üye olduğumuzdan beri Vakıf Genel Merkez Yöneticileri ile sürekli görüş ayrılığı içinde olduk. Bugün bu ayrılık, Vakıf içinde bile birlikte olunamayacak boyutlara varmıştır. Başlangıçta Mersin Şubesi’nin bütün etkinliklerine müdahale etme, engelleme biçiminde oluşan çatışma, süreç içinde bu ayrılığın dünyaya karşıt iki pencereden bakmaktan kaynaklandığı net biçimde anlaşılmıştır. Bu müdahale sadece Mersin için değil, Başta Ankara Şube olmak üzere, Bursa, İzmir Temsilciliklerinin de kapanmasına neden olacak boyutlara varmıştır. Bu gün Vakfın hiçbir şubesi ve temsilciliği kalmamıştır. Kuruluş amaçlarını yerine getirmek için hiçbir ciddi çaba içinde olmayan yöneticiler, yazılı ve görsel basında zaman zaman gerçekleştirdikleri siyasi şovdan başka hiçbir etkinlikleri olmamıştır. 68’liler Birliği Vakfı kuruluşunun temel gerekçesi ve üye olmamızın en önemli nedeni olan Altmış sekiz geleneğinin yeniden ve daha üst düzeylerde üretilmesi için toplumu aydınlatma çalışması yapma amacı bütünüyle göz ardı edilmiş, bunun yerine doğmalarla bütünleşmiş bir yaklaşım sergilenmiştir Genel Merkez Yöneticileri solculuğu, Atatürkçülüğü ve 68 liliği, yeni bir din, yeni bir tarikat olarak algılamaktadırlar. Bu algılayış hiçbir bilimsel anlayışla bağdaşık olmadığı gibi yer yer hurafeleri de içeren bir dogmatizmdir. Siyaset, yurt ve dünya sorunlarını doğru algılayıp, gelecekteki yaşam kalitemizi yükseltmek ve yaşamımızı kolaylaştıracak çözümler üretme sanatı olduğu biçiminde de tanımlanmaktadır. Siyasetin geleceği kurgulama sanatı olduğu da söylenir. Siyaset doğmalara yer vermeyen ve yaşam gerçekleri kadar gerçek olan bir uğraştır. Tarih sosyolojinin laboratuarıdır. Geçmişe dair ne aranırsa orada bulunur. Tarih aynen yaşamak için değil dersler çıkarmak için okunur. Tarih, dersler çıkarmak yerine aynen yaşamak isteyenleri hep şaşırtmıştır. Dünyanın çeşitli yerlerinde olduğu gibi Türkiye de de zaman zaman İkinci Dünya savaşının bittiğinden habersiz Japon Askerleri çıkmaktadır. Bunların, bir dönem dünyayı ve ülkeyi değiştirmeye ve yönetmeye talip, temel karakteristiği değişim ve yenileşme olan 68 lileri temsil ettiğini söyleyen Vakıf Yöneticileri arasında olmaları üzücüdür. Bugün sol adına hareket edip geleceği doğmalarda arayanlar, 1960 yılların kargaşa ortamında, sola karışanlardır. Türkiye solunun yıllardır süren sancılarının bitmemesi, kargaşada sola karışanların ayıklanmamış olmasındandır. Türkiye solu teşhir ve tecriti hiç yaşamadı. Kendini solcu sanan muhalifler sol hareket içinde hep yer buldu. O siyasi rekabet içinde itibar bile gördüler. Sapla saman halen karışık. İşte Genel Merkez’de belirleyici olamaya çalışan 8-10 kişilik yönetici kadro, sağ içinde, milliyetçilerle olmaları gerekirken, sanırım yanlışlıkla yıllarca solda zaman kaybetmişlerdir. Yıllar sonra da olsa Kızıl Elma Koalisyonu’nda yerini alarak kendileri için doğru olanı yaptılar. Yenin yerine doğmaları, değişimin yerine statükoyu, demokrasinin yerine militarizmi koyan bir anlayış, altmış sekizli ve altmış sekiz geleneğinin taşıyıcısı olamaz. 68 değerlerini, onu özü olan diyalektik ten kopararak birer doğma haline getirip bilimsel temellerden koparmaya çalışmak onun özüyle bağdaşmıyor. Solcu olmanın vazgeçilmez şartı, koşulsuz insan sevgisine dayalı enternasyonalist olmak ülküsü yok sayılmış, milliyetçiliğin kör karanlığında yoldaşlar yerine Ülküdaşlar aranmaktadır. Toplum dinamiğinden uzak ve ufuksuz yöneticiler, geleceği anlama ve kavrama yerine, seçimden seçime solcu görünmeyi seçilmelerinde avantaj görenlerin 68 den yararlanma isteklerine yaptıkları animasyon servislerini vakıf etkinliği sanmaktadırlar. Kendi sığ duygularını tatmin ederken, 68 değerlerine can verenlerin kemiklerini sızlatmaktadırlar. Başlangıçta Ulusal Güçler Meclisi, sonra Ulusal Duruşçular olarak ortaya çıkanlar nihayet Kızıl Elma koalisyonunda buluştu. Türkler, özellikle Oğuz Türkleri arasında cihan hâkimiyetinin sembolü olarak ifadesini bulmuş bir mefhum veya mefkure olan Kızıl Elma Ülküsünde ırkçılarla birleşen bu küçük grubun maskesi inmiş ve yıllarca içlerinde sakladıkları milliyetçi motifler gelişmiş, serpilmiş ve saklanamayacak kadar büyümüştür. Türkiye solu bu fırsatı iyi değerlendirmelidir 21. yy girerken sol, içindeki sağ unsurları temizlemeli, Türkiye ve dünyada yaşanan değişimi iyi algılayarak, Ülke ve dünya sorunlarını bilimsel temelde araştırmayı, çözmeyi ve bunu için de yeniden örgütlenmeyi görev saymalıdır Aynı ülkenin insanları olmaktan başka ortak paydamız kalmadı. Genel Merkez Yöneticilerinin Düşünce ve davranışlarına katılmıyor ve şiddetle ret ediyoruz. Bu karşı duruşu sessizce sürdürmeyi ve sessiz kalmayı doğru bulmuyoruz. Biz aşağıda isimleri bulunan Mersin li üyeler farklılığımızı ve karşı duruşumuzu kamuoyu ve taraf kurumlarla paylaşmak 68 değerlerinden uzaklaşmış 68 liliği asla temsil etmeyen bu unsurlarla sonuna kadar mücadele etmeyi tarihi bir görev olarak gördüğümüzü bildiririz. 1 - Dr. Mahsun Kırtaş 2 - Zehra Kırtaş 3 - Mustafa Güler 4 - Gülseren Güler 5 - Dr. Nihat Bulut 6 - Hannan Kenan Hoplar 7 - Doğan Gökşen 8 - Av. Mustafa Erdoğdu 9 - Nuri Çiftehan 10 - Dr. Cüneyt Bozkut 11 - Abuzer Kiraz 12 - Celal Temel 13 - Dr. İbrahim Özkan 14 - Haydar Karabulut 15 - Faik Burakgazi 16 - İsmail Altınkaya 17 - Ali Doğan 18 - Şahin Atılgan 19 - Mustafa Seyrek 20 - Mehmet Avcılar 21 - Mehmet Ali Temel 22 - İsmail Yalçınkaya 23 - Abuzer Kapıkıran 24 - Sermin Güley 25 - İsmail Açıkgöz 26 - İsmail Hakkı Çobanoğlu 27- Mahmut Karabulut 28 - Adil Alaybeyoğlu 29 - Şahin Kısadur 30 - Enver Cuydur 31 - Ali Ericek