Kitaplara zam üstüne zam! Kur artışı yayıncılığı da vurdu
Kağıt ve basım maliyetlerinin kura endeksli olmasından dolayı etkilenen yayıncılar yakında kitapların satılamayacak kadar yükseleceğinden endişeli.
Abone olKur artışı, kâğıt fiyatlarına yapılan zamları tetiklerken yayıncılık sektöründeki sıkıntıları da artırıyor. Son bir yılda kitap kapak kâğıdındaki zamlar yüzde 100'ü aştı. Kitap kâğıdına yüzde 20, birinci hamur kâğıtlara yüzde 35, çocuk ve sanat kitap kâğıtlara ise yüzde 40 oranında zam yapıldı. Kur artışından gazete kağıtları da nasibini aldı. Bu nedenle son bir yılda bazı gazeteler hafta sonu eklerine son verirken, bazıları da sayfa sayısını düşürdü.
Türkiye'de 1936'dan 2005'e kadar kâğıt üretimini yapan SEKA Kâğıt Fabrikası, 2005'te özelleştirildikten sonra 69 yıllık kâğıt üretimine son verdi. Türkiye, 2005'ten beri kâğıt ithalatı yapıyor. Bu nedenle, gelen kağıtlar dolar ve euro kuru üzerinden olunca, kâğıt zammı da kaçınılmaz oluyor. 2018'de kâğıdın tonu 750 eurodan 900 euroya çıkarken, gazete kağıdının tonu 450 dolardan 800 dolara yükseldi. 2018 Ağustos'ta dolar kuru 6,12 iken, euro ise 6,99 seviyesindeydi. 2018'de yapılan zamdan dolayı yüzü aşkın yerel gazete ve yayınevi, matbaa masraflarını ve kâğıt ücretini karşılayamadığı için kapandı.
Bugün ise dolar 11 lirayı geçti, euro 13 lira sınırına dayandı. Böylece yayınevleri ve gazetelerin masrafları ikiye katlandı. Yayıncıları nasıl günlerin beklediğini Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, Yayıncılar Kooperatifi Başkanı Elif Akkaya gazeteduvar'a konuştu
Yayıncıların çoğu üretim planlarını gözden geçiriyor
Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, yayıncıların kitap üretme planlarını gözden geçirdiğini açıkladı. Dövizin nerede duracağına ilişkin bir öngörü olmadığını belirten Kocatürk, sözlerine şöyle devam etti: “Dünyada ve Türkiye'de kâğıt fiyatlarında bir artış var. Şu anda kuşe kağıtlar ve kapak kağıtlar, geçen yılın başında 750 dolar civarındayken şu anda bin 500 dolara çıktı. Son bir buçuk ay içerisinde neredeyse her hafta 50 dolar, 100 dolar artarak bin 500 dolara kadar yükseldi. Bu döviz bazındaki artışın nedeni hem dünyada kâğıda yapılan zamlar hem Türkiye'deki kur artışı. Bugün nerede duracağını bilemediğimiz, 11 lirayı aşmış dolar kuruyla karşı karşıyayız. Öte yandan kâğıt zamlarına baktığımızda yüzde 60-70'lere varan bir fiyat artışıyla karşı karşıyayız. Şimdi bu fiyat artışıyla karşı karşıya kaldığımızda, yayıncıların çoğu üretim planlarını gözden geçiriyor. Üretip üretmeyeceğini karar vermeye çalışıyorlar. Her şeye zam gelirken yayıncılar da şaşkınlık içerisinde. Kitap üretelim mi? Ürettiğimiz kitabın fiyatını nasıl koyacağız? Okurla bağımızı nasıl koruyacağız? Bu çerçevede sıkıntılı bir durumdayız. Hükümete yönelik talebimiz, ya Türkiye'de kâğıt üretimiyle ilgili özel sektörü teşvik ederek destek verilsin ya da yurt dışından ithal edilen kağıtların benzer biçimde sübvanse edilmesini istiyoruz. Fakat öyle bir ihtimalin olmadığını görüyoruz. Yayıncılarımızın okuruyla, kriziyle baş başa kalacağı görünüyor.”
Okurlar kitap fiyatları için bize kızıyor ama...
'Bu durumun devam etmesi halinde kapanmalar olur mu?' sorusuna Kocatürk şu yanıtı verdi: “Bugün için öyle bir şey söylemek zor. Fakat bütün yayıncılar, maliyetler karşısında sektörün kendi içerisinde birbirini vadelerle idare ediyordu. Nakit yatırımlar karşısında mutlaka yayıncılar da zorunlu olarak vadeli satmaktan vazgeçip peşin satmanın yoluna gidecekler. Bu da zor bir süreçtir. Okurla bağı olan yayıncıların esas olarak düşündükleri şey bu. Kapanmalar meselesi için, bugün söylemek erken ama bütün yatırımlarını nakit olarak yapan bir sektör değildik. Vadeli yürüyen bir üretim zinciriydi. Bu zincirin kırılma ihtimali var. Türkiye'de bir kitap ortalama 3 buçuk ile 4 dolar civarındadır. Yılbaşında bu 28 ile 32 lira arasındaydı. Şimdi 4 dolar dediğinizde, 45 ve 55 liraya kadar çıkıyor. Buna da okurlar tepki gösteriyor. Okurun da kafası karışıyor. Sanki yayıncılar zam yapıyormuş gibi algılanıyor. Bunun altını çizmek isterim. Bazen okurların böyle tepkileri oluyor. Bu tepkilerin doğru adresi biz değiliz, ülkenin ekonomik durumu, kâğıt üretmemiş olması... Ülkenin üretim maliyetlerinin tamamen dövize dayalı olmasından kaynaklanıyor.”
Bu işin olur tarafı kalmadı
Yayıncılar Kooperatifi Başkanı Elif Akkaya, son bir buçuk yılda maliyetlerinin iki katına çıktığını, bunun yayıncılık için yıkım olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Baskı maliyetleri ile kâğıt maliyetleri iki katına çıktı. Bu koşullarda kitap üretmek imkânsız. Üretsek bile kitabın satışı birim fiyatını yansıtmak zorunda. 200 sayfalık bir kitabı 45 liraya satmak zorunda kalacağız. Bu yalnızca yerli kitaplarda söz konusu. Çeviri ve telif maliyetlerini de katarsak, bu işin olur tarafı kalmadı. 3 ay önce matbaaya zam geldi. Dün ve bugün matbaalar 3 ay önce yaptıkları zamları revize etmek istiyorlar. Sonuçta matbaaların kullandığı bütün malzemeler ithal. Tamamen ithal girdiye dayalı bir üretim mekanizması oluştu. Gitmez böyle. Daralacağız. Kapatacağız. Kitap yayınlamayacağız. Kurların sürekli bu şekilde oynaması yayın dünyasına büyük bir darbe aynı zamanda. Zaten zor bela kendi emeğimizle kitap yayınlamaya çalışıyoruz. Şimdi onu da elimizden alıyor bu ekonomik sistem.”