Kadının üzerine kuma gelmesine neden olan, erkeğin boynunu eğdiren kısırlık artık neredeyse tarih oluyor. Yeni gelişmeleri Medicana International Hastanesi Kadın hastalıkları ve Doğum Kliniği ve Tüp Bebek Merkezi Başkanı Doç. Dr. Selman Laçin anlattı.
Abone olİNTERNETHABER
Son zamanlarda kısırlık şikayeti gittikçe artıyor. Ama aynı oranda kısırlık tedavisinde de son noktalara gelindi. Neredeyse isteyen herkes artık bebek sahibi olabiliyor. Bizde kısırlık ya da tıbbı deyimiyle infertilite tedavisiyle ilgili son gelişmeleri Beylikdüzü Medicana International Hastanesi Kadın hastalıkları ve Doğum Kliniği ve Tüp Bebek Merkezi Başkanı Doç. Dr. Selman Laçin'e sorduk.
İNTERNETHABER - Doktor Bey, öncelikle "kısırlık nedir?" bunu öğrenebilir miyiz?
Dr. Selman Laçin - Kısırlık, diğer adı ile infertilite, çiftlerin 1 yıl süre ile korunmasız ve düzenli ilişkide bulunmasına rağmen gebe kalamama durumudur. Hiçbir sorunu olmayan bir çiftin bir aylık döngü sırasında gebelik elde etme olasılığı yaklaşık %20-25’tir. Bu tahmine göre çiftlerin yaklaşık % 85'i düzenli olarak ilişkiye girdiğinde bir yılın sonunda gebe kalabilir. Kısırlık, ayrıca toplumda çiftlerin %10-15'ini etkileyen bir sağlık sorunudur. Toplumun ve bireylerin konu hakkında bilinçlenmesine bağlı olarak her geçen yıl tüp bebek merkezlerine yapılan başvuru sayılarında artış gözlenmektedir.
İNTERNETHABER - Türkiye'deki kısırlık vakalarında problem kadından mı erkekten mi kaynaklanıyor?
Dr. Selman Laçin - Kısırlık sorunu ile karşılaşılan çiftlerde problem sadece erkek veya kadın kaynaklı olabildiği gibi hem erkek hem de kadının etkilendiği durumlar da sık gözlenmektedir. Çocuk sahibi olma isteğiyle tüp bebek merkezlerine başvuran çiftler değerlendirildiğinde kısırlık nedeni yaklaşık olarak %25-40 oranında erkek, %40-55 oranında kadın, ve %10 oranında da hem kadın hem de erkek faktörüdür. Yaklaşık %10'luk grupta da tüm araştırmalara rağmen kadın ve erkekte infertiliteyi açıklayacak neden bulunamamaktadır. Bu grup hastalar ise "açıklanamayan kısırlık" olarak kabul edilir.
İNTERNETHABER - Bir çift ne zaman "ben artık tüp bebek yaptırmalıyım" demeli? Daha önce neler denenmiş olmalı?
Tüp bebek tedavisi öncesi çiftlerin doğru ve detaylı olarak değerlendirilmesi tedavinin çiftlere sağlayacağı fayda açısından son derece önemlidir. Kısırlık sorunu yaşayan çift ile yapılan ilk görüşme tedavinin başlangıcında sorunun ne olduğunu ve tedavide nasıl bir yol izleneceğini belirler. Bu nedenle tedavi amaçlı başvuran çiftlerin bu konuda doktoru ile oluşturacağı uyum ve doğru bilgilendirme tedavide başarının ilk anahtarıdır diyebiliriz. İlk görüşme aşaması detaylı bir hikaye alma, fiziki muayene, temel testler ve danışmanlık hizmetinden oluşur. Kadının ve erkeğin detaylı tıbbi ve cerrahi özgeçmişi incelendikten sonra, özellikle adet düzeni, herhangi bir hormonal bozukluğun olup olmadığı, tüylenme, kasık ağrısı, ağrılı adet görme, ağrılı cinsel ilişki, geçirilmiş genital sistem enfeksiyonu hikayesi ve (eğer varsa) önceden geçirilmiş gebelik hikayesi detaylı olarak sorgulanır. Erkek partnerde ise geçirilmiş genital cerrahi (inmemiş testise yönelik cerrahi girişimler, varikosel cerrahisi vb.) ve enfeksiyon hikayesi araştırılır. Semen analizi sonucuna bağlı olarak gerekirse üroloji-androloji hekimleri ile konsültasyon planlanabilir.
Yukarıda belirtilen tüm muayene ve testler neticesinde kısırlık nedeni tanımlanan çift ile birlikte, sorunun ne olduğu ve bundan sonrası için uygulanacak tedavi yöntemleri tartışılır. Çiftlerle yapılan bu görüşme sırasında, denenecek her bir yöntem için deneme başına gebelik şansı ve toplamda elde edilebilecek gebelik şansı anlatılır.
UZMANA BAŞVURARAK BELİRLENMELİ
Dr. Selman Laçin - Kısırlık sorunu tıbbi bir problem olmasından çok çiftlerin ruhsal sağlığını etkileyen bir sağlık sorunudur. Bu nedenle çocuk sahibi olamayan çiftlerin bu arzularını gerçekleştirmeleri için tıbbi yardım almaları kararının zamanı ve şekli her ne kadar bireylerin kendi kararları ise de, özellikle sosyal nedenler ile bu isteklerini ertelemeleri çiftlerin zaman kaybetmelerine neden olmakta ve zaman ilerledikçe çiftlerin tedaviden fayda görme şansları tıbben kanıtlanmış bazı olumsuz faktörlere (ilerleyen yaşa bağlı olarak yumurta sayısının ve kalitesinin düşmesi, geçirilmiş bir cerrahi operasyona bağlı yan etkiler vs.) bağlı olarak düşmektedir. Bu nedenle çiftlerin ne zaman ve ne şekilde tüpbebek tedavisine başlamaları gerektiği bu konuda uzman doktorları ile gerçekleştirecekleri görüşmeler sonrasında şekillenmelidir.
İNTERNETHABER - Tüp bebek ve mikroenjeksiyon arasındaki fark nedir?
Dr. Selman Laçin - Tüpbebek ve mikroenjeksiyon, spermin yumurtayı döllemesi amacıyla laboratuarda uygulanan iki farklı yöntemdir. Tedavide hangi yöntemin kullanılacağı genellikle ilk testlerde ve işlem günü elde edilen spermin sayı ve kalitesi değerlendirilerek belirlenir. Kısırlık nedeninin kadına bağlı faktörler olduğu belirlenmiş bir çiftte erkekten alınan sperm laboratuarda hazırlanarak kadından alınmış yumurtalar ile ayni ortama konur ve spermlerin yumurtayı başka herhangi bir etki olmaksızın döllemesi beklenir. Bu işleme “tüpbebek” yöntemi adı verilir.
SPERM SAYISI DÜŞÜKSE MİKROENJEKSİYON YAPILIR
Mikroenjeksiyonda ise erkekten alınan sperm sayısı veya kalitesi çok düşük ise (veya yumurtalıklardan sperm elde edilmesi gereken durumlarda) elde edilen spermler tek tek seçilerek her bir yumurtaya bir sperm gelecek şekilde özel mikropipetler kullanılarak enjekte edilerek döllenme sağlanır. Klasik tüp bebek yönteminde yumurta ve sperm hücresinin laboratuvarda inkübatör adı verilen cihazlar içerisinde belirli bir süre tutulması yeterli geliyor iken, mikroenjeksiyon için özel teknik ekipmana ve deneyime ihtiyaç vardır.
MENİDE SPERM YOKSA BİLE BEBEK ŞANSI VAR
İNTERNETHABER - Tüp bebek yöntemlerinin geldiği aşama nedir? Yenilikler nelerdir?
Dr. Selman Laçin - Tüpbebek yöntemleri, ilk uygulandığı 1978 yılından günümüze kadar son derece hızlı gelişim göstermiştir. Geliştirilen yeni teknikler ve teknolojik ilerlemeler özellikle geçmiş yıllarda kısırlık sorunu konusunda tedavi olanağı olmayan pek çok çifte bu imkanı sağlamaktadır. Örneğin on yıl önce menide hiç spermi olamayan bir erkeğin çocuk sahibi olma imkanı bulunmuyor iken bugün yumurtalık dokusundan sperm eldesi ve bu spermler kullanılarak gebelik elde etme yöntemleri rutin uygulamalar arasındadır. Ayrıca tüp bebek uygulamaları sadece kısırlık tedavisinde değil, ailede var olan bir genetik hastalığın gelecek nesillerde görülmemesi amaçlı uygulanan genetik tanı alanında da her gün artan oranda kullanılmaktadır.
TIP DIŞI TEDAVİ YÖNTEMLERİNE DİKKAT!
İNTERNETHABER - Çalışmalar ne yönde ilerliyor?
Dr. Selman Laçin - Tüp bebek alanında gerçekleştirilen ilerlemeler baş döndürücü olsa da tedavi gören çiftlerin tümüne ayni oranda başarı şansı sunulamamaktadır. Günümüzde ve yakın gelecekte gerçekleştiren/gerçekleştirilecek çalışmalar bu başarı şansının arttırılması konusunda yoğunlaşmaktadır. Özetle belirtmek gerekirse çalışmalar embriyonun içerisinde tutulduğu besi yerlerinin iyileştirilmesi, gebelik oluşturma potansiyeli en yüksek yumurta, sperm ve embriyonun seçimi, tedavi sırasında elde edilen yumurta ve embriyoların başarılı bir şekilde dondurulup/çözülmesi ile gebelik oranlarında ek bir artış sağlanması konularına yönelik olarak devam etmektedir. Çalışmaların çoğu halen araştırma aşamasında olduğundan kısırlık sorunu yaşayan ve bu konuda tedavi şanslarını değerlendirmekte olan çiftlerin özellikle önem vermesi gereken konu, kendilerine sunulan tedavi şeklinin ve yöntemlerin tıbben ne kadar kabul edildiği ve başarı oranlarına katkısının dünyada ne kadar kabul gördüğü konularının uzman doktorları ile birlikte detaylı olarak tartışılması be değerlendirilmesi gerekliliğidir.
10-15 YIL İÇİNDE KÖK HÜCREDEN SPERM ELDE EDİLEBİLECEK
İNTERNETHABER - "Kök hücre yöntemiyle sperm elde edilmesi" yolunda haberler çıktı. Bu
haberler doğru mu? Ne zaman gerçekleşir?
Dr. Selman Laçin - Kök hücreler özellikle son 10 yıldır sadece üreme tıbbı alanında değil özellikle ölümcül hastalıkların tedavisi konusunda üzerinde en çok çalışma yapılan konulardan biridir. Kısırlık tedavisinde kök hücre kullanımı konusunda basında pek çok haber niteliğinde olan yazılar yazılıyor olsa da henüz bu yöntemin tedavide kullanılma şansı mevcut değildir. Bunun en büyük nedeni henüz bu hücrelerin biyolojik özelliklerinin ve sperm ve yumurta oluşturmaları konusunda gerekli olan mekanizmaların tam olarak bilinmemesidir. Bununla birlikte özellikle hayvan deneylerinde ve modellerinde olumlu sonuçlar elde edilmektedir. Gerçekleştirilen çalışmaların sayısı ve edinilecek bilgiler arttıkça insanda kök hücreden sperm ve yumurta oluşturulabilmesi de mümkün hale gelebilecektir. Uzmanlar bu olasılığın yakın bir gelecekte değil (4-5 yıl) fakat 10-15 yıl içerisinde klinik kullanıma uygun bir aşamaya gelinebileceği bilgisi vermektedirler. Günümüzde genetik değişiklik uygulanarak farelerde yumurta ve sperm oluşturabiliyor olsak ta elde edilen hücrelerin fonksiyonel olup olmadıklarının daha iyi araştırılması, özellikle üretilen hücrelerdeki genetik bozuklukların nasıl ve ne şekilde ortadan kaldırılabileceği bu konuda araştırılması gereken konuların başında gelmektedir.
MEDİCANA'DA ELDE EDİLEN BAŞARILI SONUÇ ORANI ÇOK YÜKSEK
İNTERNETHABER - Hastanenizin tüp bebek kliniği hakkında bilgi verir misiniz?
Dr. Selman Laçin - Kliniğimiz Medicana hastaneler grubunun sahip olduğu üstün hizmet deneyimi ve teknolojik altyapısı ile Beylükdüzünde Medicana International İstanbul Hastanesinde hizmet vermektedir. Yetmiş Milyon dolara mal olan ve Avrupa'nın sayılı sağlık yatırımlarından birisi olan Hastanemiz ve kliniğimiz sadece İstanbul bölgesinde değil ayrıca bulunduğu konum itibariyle özellikle Trakya ve Avrupa'ya da kısırlık tedavilerinde üstün kaliteli hizmetin sunulduğu bir merkezdir. Gelişmiş teknolojinin son ürünü cihazlarla donatılan merkezimizde yurt dışındaki saygın ve güncel bir IVF merkezinde uygulanan tüm yöntemler (Embriyo dondurma/çözme, blastosist kültürü, vitrifikasyon, preimplantasyon genetik tanı, endometriyal kokültür vb.) başarılı bir şekilde uygulanmaktadır.
Tüp bebek işleminin maddi ve manevi yükü göz önüne alındığında konusunda uzman ve deneyimli doktor ve tıbbi personel ile birlikte sunulan hizmetin kalitesi ve sonucunda elde edilen başarılı gebelikler ve yüksek hasta memnuniyetimiz bizler için son derece mutluluk ve gurur vericidir.