BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Kişi başına gelir otomobile yetmiyor

Türk insanının araba özlemini giderebilmesi için kişi başına düşen milli gelirin en az 13 bin dolara çıkması gerekiyor.

Abone ol

Türkiye’de her bin kişiden ancak 71’i otomobil sahibi. Geri kalan 929 kişi için otomobil hâlâ uzak bir hayalden ibaret. Sektör uzmanlarına göre, romanlara bile konu olmuş ‘araba sevdası’nın gerçekleşmesi için kişi başına milli gelirin 13 bin dolara çıkması ya da otomobilden alınan vergilerin düşürülmesi gerekiyor. Fabrika çıkışı en ucuz otomobilin 20 milyar lira (yaklaşık 13 bin dolar) olduğunu hatırlatan Temsa Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Soner, “İnsanların ortalama alım gücü ise 9–10 milyar lirada (7 bin dolar) kalıyor. Çözüm bu iki ucu birbirine yaklaştırmaktır.” dedi. Türkiye, iki kişiden birine otomobil düşen AB ülkelerinin birkaç misli gerisinde kalırken, dünya ortalaması olan binde 96’nın da yine altında yer alıyor. Oysa Türkiye, dünya ekonomileri arasında 20. sırada bulunuyor. Buna karşılık dünya ortalamasının bile altında kalan otomobil kullanım oranı çelişkili bir sonuç ortaya çıkarıyor. Soner, bu çelişkinin gelir seviyesi ile otomobil fiyatı arasındaki uçurumdan kaynaklandığını söyledi. Bugün otomobilin çok sıradan bir ihtiyaç haline geldiğini belirten Soner, “Ancak, bir yılda satılan otomobil sayısı 120–130 binli seviyelere indi. 65 milyonluk bir nüfus için bunlar çok küçük rakamlar.” dedi. “Ancak otomobili üreten ya da satan zararına bu işi yapacak değil.” diyen Soner, gelir seviyesi artırılırken, düşük kâr marjıyla çalışan sektörün önünü açmak için de vergi oranlarını Avrupa’daki seviyelere indirilmesi gerektiğini vurguladı. Gelişmiş ülkelerde otomobil patlamasının yaşandığı yılları araştırdığını söyleyen Soner, ABD’nin 1930’lardan sonra, Almanya’nın 1950’den sonra, Japonya’nın 1960’tan sonra Kore ve İspanya’nın ise 1980’den sonra hızla otomobile kavuştuğunu dile getirdi. Soner, “Her ülkede otomobil patlamasının bir çıkış noktası var. Türkiye’de de bu potansiyeli ortaya çıkarmak gerekiyor. Bu da alım gücü ile otomobili buluşturmaktan geçiyor. İşte o zaman Türkiye’de otomobil patlaması olur!” diye konuştu. Şimdi AB’ye üye bir ülkede bir ayda satılan otomobilin Türkiye’de bir yılda bile satılamadığını dile getiren Soner, AB’de bin kişiden 495’inde otomobil 71’inde ise hafif ticari araç bulunduğunu, Türkiye’nin buna ulaşmadan önce dünya ortalamalarına varması gerektiğini söyledi. Türkiye’nin otomotiv sanayii ile önemli bir çıkış yoluna girdiğini; ancak firmaların yatırım için iç pazardan da iyi sonuçlar beklediğini belirten Soner, “Böyle olmadığı zaman, yatırımlar bir yerde kalır. Oysa Türkiye’nin otomobil potansiyeli var ve bunun arkasında da yönetici birikimi, işgücü birikimi ve yan sanayi avantajları yer alıyor. Türkiye’de otomotiv cluster’ı diyebileceğimiz bir bölge var; Bursa, Adapazarı ve İstanbul arası. Burada hem üretimin tamamına yakını gerçekleşiyor hem de alım gücü en yüksek bölge burası. Bunun sonuçları ihracatta alınıyor, bir iki yıl sonra Avrupa’da satın alınan her yüz otobüsten 40’ı Türkiye’de üç firmada üretiliyor olacak. Bu fırsatları iç pazarı güçlendirip kaçırmama yoluna gitmeliyiz.” dedi.