Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği gereğince, satış noktalarında plastik poşetlerin ücretlendirilmesi sonrası aylık kişi başı poşet kullanımı 35'ten 10'a geriledi.
Abone olÇevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre, Türkiye'de 1 Ocak 2019'dan itibaren Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği gereğince, satış noktalarında plastik poşetlerin tüketicilere 25 kuruş karşılığında verilmesi uygulamasına başlandı.Yönetmelik uyarınca, kalınlığı 15 mikronun altında olan, gıdanın doğrudan temas ettiği ve hijyen için ihtiyaç duyulan birincil ambalaj poşetleri ücretsiz verilmeye devam ediliyor.
Satış noktaları, her bir poşetin satışında tüketiciden en az 25 kuruş talep edecek, bunun 15 kuruşu, "Geri Kazanım Katılım Payı" olarak Bakanlık Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına yatırılacak. Geri Kazanım Katılım Payı çevre projelerinin desteklenmesi amacıyla kullanılacak. Kalan 10 kuruş ise plastik poşetlerin maliyeti ve KDV bedelini kapsayacak.
Kaynakların verimli yönetilmesi hedefleniyor
Plastik kullanımını azaltmak amacıyla başlatılan uygulamayla çevre kirliliğinin önlenmesi, çevre duyarlılığı için farkındalık oluşturulması ve kaynakların verimli yönetilmesi hedefleniyor.
Plastik poşetlerin ücretlendirilmesi uygulamasında gelişen süreç ve gelinen nokta itibariyle gerek satış noktaları gerekse de vatandaşlar açısından belirli bir bilgi ve farkındalık seviyesi oluşturulduğu, toplumda bez çanta, file gibi çok kullanımlık taşıma ekipmanlarının kullanımının yaygınlaştığı ifade edildi.
Kontrol işlemleri titizlikle yürütülüyor
Sürecin aksatılmadan ve uygulamada farklılıklar oluşmasına fırsat vermeden yaygınlaştırılarak, sürdürülmesini sağlamak amacıyla Bakanlık tarafından izleme ve kontrol işlemleri titizlikle yürütülüyor.
Uygulama ile Türkiye'de plastik poşet kullanımında 78,4 azalma oldu. Aylık yaklaşık 35 adet olan kişi başı kullanımı sayısı yaklaşık 10'a kadar düştü.
Vatandaşlar başta olmak üzere ilgili sektör temsilcilerinin de uygulamanın çevresel boyutu açısından verdikleri desteklerin korunması ve herhangi bir yanlış algının oluşmasına fırsat verilmemesi açısından kurumsal bütünlük içerisinde hareket edilmesine dikkat edildiği belirtildi.