Gültan Kışanak ile BDP’nin bölgedeki seçimden beklentilerini, 'demokratik özerklik' projelerini, eş başkanlığın anlamını ve kadınlar için yapacaklarını konuştuk.
Abone olBDP eş genel başkanı Gültan Kışanak, bu seçimde, Diyarbakır’ın ilk kadın belediye başkanı olmaya aday.
Kazanırsa, partisinin eş başkanlık uygulaması doğrultusunda büyükşehir yönetimini Fırat Anlı ile paylaşacak. Üç dönemdir yerel seçimlerde kentte en çok oy alan Kürt siyasi hareketin adayları Kışanak ve Anlı bu yarışın favorisi. 2009'u aşan bir sonuç, Şanlıurfa, Bingöl, Muş, Bitlis ve Kars'ta da zafer beklediklerini kaydeden Kışanak, BBC Türkçe'nin sorularını yanıtladı.
Beklediğiniz artışın sebebi ne? Türkiye’nin son aylarda içinden geçtiği siyasi kriz, bu bölgedeki baş rakibiniz AKP’yi yıprattı mı?
Burada oylarında düşüş olacak ama son yaşananlarla alakalı değil, icraatlarıyla ilgili. Demokratik bir adım görmedik. Roboski katliamının üzerini örtmeye çalıştı, Paris cinayetleri bu süreçte oldu. Hükümet kendisi yapmadıysa bile yapanları biliyor, yargıya teslim etmiyor. Rojava’ya ilişkin tutumu çok önemli. Çetelere her türlü desteği sunarken Kürtlere ambargo uyguladı. Kürtler de bunları görüyorlar.
Ama BDP seçmeni içinde dahi AKP’yi beğendiğini ve Türkiye genelinde başarılı olmasını istediğini söyleyen çok kişi var. Bunun sebebi ne sizce?
AKP hükümeti çözüm sürecinin rantını yemeye çalışıyor. Bir yıldır cenaze gelmiyorsa bu hükümetin marifetiymiş gibi sunmaya çalışıyorlar. Ama bir kesimde “CHP çözüm konusunda daha statükocu, MHP milliyetçi, AKP hiç yoktan iyidir” yaklaşımı var. Biz diyoruz ki, Kürt siyaseti güçlü olmazsa AKP veya başka bir iktidar bu sorunu çözmeyecek. AKP’nin çözüm kapasitesi kalmadı. 7 yıldır diyaloğun olduğu bir dönem var. Sayın Öcalan’ın özgürlüğü, anadilde eğitim, örgütlenme ve düşünce özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması, Terörle Mücadele Kanunu’nun kalkması yönünde beklentiler var. Hiç bir kalıcı adım atmıyor.
Demokratik özerkliği seçimlerden sonra hayata geçirmeye başlayacağınızı söylemiştiniz...
Demokratik özerkliğin hayata geçirilmesinin iki boyutu var. Biri Anayasa'nın ve yasaların değişmesi, ikincisi de yerelde halkın taleplerini dikkate alarak, yasaların zorlanması. Biz bu ikinci yolu deneyeceğiz. Zaten yeni büyükşehir yasası bize bir siyasi temsil yetkisi veriyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Meclisi'nin son derece güçlü bir temsil kabiliyeti var. Biz Büyükşehir Belediye Meclisi'nde alınan her kararı meşru kabul edeceğiz. Diyelim ki bu meclisten çok dilli belediyecilik hizmeti kararı çıkarsa, biz bunu uygulayacağız. Merkezi hükümetin de kendisini buna göre değiştirmesi lazım. Demokratikleşme böyle oluyor. Aşağıdan yukarıya bir demokratikleşme hamlesi bu.
Ama siyaseten istediğiniz kararları alsanız da yapabileceklerinizin boyutları aynı bütçeyle sınırlı değil mi?
'Yerel Ekonomiyi Güçlendirme Daire Başkanlığı' kuracağız. Bunun alt şube müdürlükleri olacak. Tarım, hayvancılık, sanayileşme, ticaret, istihdamı artırma, kooperatifçilik gibi. Atölyeler, işletmeler, halkı birlikte üretmeye teşvik edecek kolektifler kuracağız. Bunların bir kısmını belediye, doğrudan kamusal hizmet olarak yapacak.
Eş başkanlık uygulamasını bu seçimlerde yerel yönetimlerde de hayata geçirmeye başlıyorsunuz...
Yasalar buna müsait, belediye başkanı bazı alanlarda belediye meclisi üyelerine yetki devri yapabiliyor. Biz de Sayın Anlı ile oturup bir iş bölümü yapacağız. Ama kritik konularda ortak karar vereceğiz.
Kadınlar için neler yapacaksınız?
'Kadın Çalışmaları Daire Başkanlığı' kuracağız. Kadın istihdamını artırma, meslek edindirme, şiddetle mücadele, toplumsal farkındalık yaratma gibi alt birimleri olacak. Sığınakları yeniden yapılandıracağız, kapasite artırımına gideceğiz. Kadının geçici olarak kalabileceği bir ilk adım istasyonuna ihtiyacımız var. Bir de 7/24 çalışacak acil destek telefon hattı kuracağız. Biz tek işi bu olan, kadın politikaları, kadına yönelik şiddet konusunda birikimli ve ağırlıkla kadınlardan oluşan bir birim kuracağız.