Mevsimsel değişiklikler, sadece hava koşullarını etkilemiyor; insanların duygu durumunu da derinden etkiliyor. Kış mevsimiyle güneş ışınları azalıyor, günler kısalıyor. Bu değişiklikler birçok insanın yaşam kalitesinin düşmesine, dolaylı olarak kış depresyonu olarak bilinen rahatsızlığa kapı aralıyor.
Abone olKış mevsiminin gelmesiyle, pek çok insanın ruh halinde düşüş gözlemleniyor. Havaların soğuması, güneş ışığının azalması, günlerin kısalması insan davranışlarını da etkiyor.
Duygu durum bozukluğu olarak da ortaya çıkan kış depresyonu milyonlarca insanı mutsuzluğa sürüklerken ağır vakaların yaşanmasına da neden olabiliyor. Klinik Psikolog Kübra Aytekin Al "Kış depresyonu olarak bilinen” depresyon türünün Mevsimsel Duygulanım Bozukluğu olarak adlandırıldığını, depresyonun bir alt tipi olduğunu belirtti.
Kişinin kış depresyonunda olduğunu gösteren belirtiler;
“Bir kişinin kış depresyonunda olduğunu söyleyebilmemiz için, o kişinin birbirini izleyen iki kış mevsimi boyunca depresyon belirtileri göstermesi ve bu belirtilerin yaz döneminde ortadan kalkması gerekir” şeklinde ifade etti. Kayıp hissi depresyon ve anksiyeteye neden oluyor!
"Kış depresyonu her yaştan kişide görülebilir" Kış depresyonunun aynı dönemde başlayıp ve son bulduğunun altını çizen Al, “Bu depresyon her yaştan kişide görülebilir. Güneşli günlerde çoğu kişi kendini daha enerjik ve neşeli hissederken, yağmurlu ve kapalı havalarda mutsuz, enerjisi düşük ve depresif hisseder” dedi.
Kış depresyonunun sonbahar ve kış aylarında görülen güneş ışığındaki azalmayla ilgili olduğuna da vurgu yapan Al, kış depresyonu yaşayan kişilerin, yaşamayan kişilere göre uyku hormonu olarak bilinen melatonin düzeyinde önemli değişiklikler olduğunu ve bu nedenle kış depresyonunun melatonin düzeyindeki değişiklikle bağlantılı olduğuna inanıldığını da aktardı. Kış depresyonu deyip geçmeyin, belirtilere dikkat Uzmanından 2 hafta uyarısı geldi Her mutsuzluk depresyon belirtisi değil Al ayrıca yapılan çalışmaların da mevsimsel değişimlerin; ruhsal durumu, sosyal yaşantıyı, yeme düzenini, enerji alımı ve tüketimini, iştahı ve uykuda geçirilen süreyi etkilediğini hatırlattı.