ANTAKYA’da Uzun Çarşı’da aktar dükkanı işleten Semir Eraslan, tarihi bilgilerden yola çıkarak kışa özel çay hazırladı. Geleneksel kış çaylarından farklı bir aromaya sahip olan, adını hanedan mutfağından alan Osmanlı Çayı, sadece gribe karşı korumuyor, içinde bulundurduğu özel ve yöresel karışımlarla vücudun tamamını hastalıklardan koruyan bir kalkan görevi görüyor.
Abone olKış aylarının gelmesiyle birlikte her yıl geleneksel olarak hazırlanan kış çayları arasına bu yıl yepyeni bir aroma daha dahil oldu. Uzun Çarşı’da aktar dükkanı işleten Semir Eraslan, kışa özel olarak hazırladığı ve tarihi bilgilerden yola çıkarak elde ettiği Osmanlı Çayı'nın tansiyondan şekere, prostattan migrene kadar birçok ağrıya etki ederek vücudu rahatlattığını söyledi.
Eraslan, "Her sene yapmış olduğumuz artık herkes tarafından da bilinen kış çaylarımız var. Biz bu kış farklı bir çay yapalım istedik. Geçmişe dönük araştırmalar yaptık. Bilindik adaçayı, papatya gibi klasik bitkilerin dışında sadece astım veya öksürük için değil, bize sıkça gelen mide rahatsızlığı, tansiyon, şeker, prostat ve ödem atıcı olarak verebileceğimiz, aynı zamanda mide sancıları, ülser, gastrit, migren gibi kış aylarında sıkça karşılaştığımız fizyolojik hastalıkları gidermeye yönelik bir çay geliştirmeye çalıştık. Geçmişe dönük yaptığımız araştırmalarda bizim bu ürettiğimiz gibi çay üretildiğini öğrendik" dedi.
KİLOSU 100 LİRADAN SATIŞTA
21 bitkinin karışımıyla elde ettikleri Osmanlı Çayı'nın kendine has yörelerinden toplandığını kaydeden Eraslan, "Çayın elde edilişi bize biraz pahalıya mal oluyor. Biz de bu çayı ilk defa yaptığımız ve piyasaya sürdüğümüz için fiyatları minimumda tutmaya çalıştık. Şu anda 100 gramını 10 TL’den satıyoruz. Kilosu da 100 TL’den satılıyor. Yoğun ilgi görüyor" diye konuştu.