Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, "Okul ve kırtasiye malzemeleri Piyasa Gözetimi ve Denetimi sonuçlarıyla ilgili tüm ürün grupları di...
Abone olGümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, "Okul ve kırtasiye malzemeleri Piyasa Gözetimi ve Denetimi sonuçlarıyla ilgili tüm ürün grupları dikkate alındığında güvensizlik oranı 2013 yılında yüzde 5 olmuş ve gerilemiştir” dedi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, okul ve kırtasiye malzemeleri Piyasa Gözetimi ve Denetimi (PGD) sonuçlarını açıklayarak, eğitimi sona eren denetmen yardımcılarının mezuniyet programına katıldı. Ürün güvenliğinin idari, hukuki ve teknik düzeyde sürekli güncellenen ve gelişen bir yapıya sahip olduğunu belirten Bakan Yazıcı, “Üreticiler ve tüketiciler nezdinde “güvenli ürün” bilincinin oluşturulması, piyasada güvenli ürünlerin dolaşımını sağlayacak en önemli araçtır. Kamuoyunun bu yönde bilinçlendirilmesi bugün dünya çapında uygulanan önemli bir piyasa gözetimi ve denetimi politikasıdır. Tüketicinin korunması, tüketicinin ekonomik menfaatlerinin yanı sıra, sağlık ve güvenliğinin korunmasını da içermektedir. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı olarak, piyasaya arz edilen ürünlerin mevzuata uygun olmasına yönelik denetimler yapıyoruz. Denetim sonuçlarının, üreticilerimiz için düzeltici ve eğitici olmasını sağlamak, farkındalığı artırmak üzere de farklı uygulamalarımız var” diye konuştu.
Bu kapsamda, “Ürün güvenliği” konusunda broşürler hazırlanarak tüketicilere ve denetimler esnasında firmalara dağıttıklarını bildiren Yazıcı, “Denetim personeli tarafından, üretim aşamasında, üreticilere yönelik bilgilendirme ziyaretleri yapılmaktadır. Benzer şekilde tüketicilerden gelen ihbar ve şikâyetler, denetimin hangi alanlarda yapılması gerektiğini göstermesi bakımından oldukça faydalıdır. Tüketici bilincinin yaygınlaşması ile, ihbar ve şikâyetler aracılığıyla güvensiz ürünlere daha kolay ulaşmamız mümkün olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
PGD ALANINDA YAYINLANAN YÖNETMELİKLER
Mevzuat bakımından ülkemizde daha önce düzenleme yapılmamış ürünlere yönelik iki temel mevzuat hazırladıklarını ve uygulamaya koyduklarını söyleyen Yazıcı, “Özellikle, hassas tüketiciler dediğimiz bebekler, çocuklar, öğrenciler tarafından kullanılan ürünlerin taşıması muhtemel riskleri bertaraf etmek önceliğimizdir. Ayrıca standartlara uygun üretim yapan firmaların korunması ve haksız rekabetin önlenmesini önemsiyoruz. Piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetinin etkin olabilmesi için idareye görev düştüğü kadar, ebeveynlere de büyük iş düşmektedir. Anne-babalar, çocuklarımızın sağlıklı yetişmesi için ürün alırken; bilinçli olmalı ve aldıkları ürünlerin güvenli olup olmadığını sorgulamalıdır” dedi.
YAPILAN PGD DENETİM SONUÇLARI
Bakanlık tarafından yürütülen piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetlerinin tekstil, ayakkabı, kırtasiye, mobilya, çocuk bakım ürünleri gibi doğrudan tüketiciye arz edilen ürünlere yönelik olduğunu, sorumlu olunan alanın doğrudan nihai tüketicileri ilgilendirdiğini açıklayan Yazıcı, “Bu alanlar, özel bir önem ve hassasiyet gerektirmektedir. Bu konuda ilgili tüm kuruluşlarla koordineli çalışıyoruz. İlgili Bakanlıklar nezdinde konuyu hassasiyetle takip etmekteyiz. Uluslararası kuruluşlarla, ülkemizde konuyla ilgili tüm kurumlarla ve sektör temsilcileri ile çalışmalar, toplantılar ve iş birliği yapıyoruz. Bunların neticesinde, güvensiz ürünlerin tespit edilmesi ve piyasadan uzaklaştırılması hedefine yönelik önemli ilerlemeler kaydettik” şeklinde konuştu.
Geçtiğimiz iki yıla ait rakamları hatırlatan Bakan Yazıcı, Bakanlık tarafından kırtasiye, okul önlüğü ve ayakkabılarına yönelik ilk uygulamayı 2011 yılında yaptıklarını ifade ederek, şunları söyledi:
“Bu denetimlerde 33 bin 556 ürün denetlenmiş ve 12 bin 718 ürün güvensiz bulunmuştu. 2012 yılında ise Bakanlığımız görev alanında 9 bin 49 ürün incelenmiş ve 2 bin 200’i güvensiz bulunmuştu. Sonuçta 2011’e oranla 2012 yılında ciddi bir düzelme gerçekleşmişti. 2011’de kırtasiye ürünlerinde yüzde 53 olan güvensizlik oranı, 2012 yılında yüzde 24’e düşmüştü. Tüm ürünlerdeki güvensizlik ise 2011 yılında yüzde 38,6 iken, 2012’de yüzde 8,7’ye gerilemişti. Bu yıl yani 2013’te okullar açılmadan, Ağustos ve Eylül aylarında 10 şehrimizde denetimler yaptık. Bu denetimlerde kırtasiye, okul önlüğü ve ayakkabı gibi okul çağındaki çocuklarımızın kullandığı tüketici ürünlerinden numuneler alındı. Denetimlerde alınan numunelerin nerelerden alındığı, son derece önemli ve fark oluşturan bir durumdur. Denetimlerimiz başlamadan önce konuyla ilgili uzmanlarımız risk analizi yaptılar. Bu analizlere göre; özellikle güvensiz ürün satılması muhtemel satış noktaları ve güvensizlik riski taşıyan ürünler tespit edildi. Bu şekilde, sınırlı kaynaklarla daha etkin ve sonuç odaklı denetimler yapmayı hedefledik.”
Bu denetimlerin sonuçlarına ilişkin bilgiler veren Yazıcı, denetimlerin, Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü ile Ticaret İl Müdürlüklerinin işbirliği ile gerçekleştirildiğini ifade etti. Bu yıl Bakanlığın görev alanına giren toplam 26 bin ürün denetlendiğini kaydeden Yazıcı, “Bu ürünler arasından güvensizlik şüphesi nedeniyle 102 farklı marka ve modelden numune alınmış ve test edilmek üzere akredite laboratuvara gönderilmiştir. Laboratuvardan yapılan analiz sonuçlarına göre, 37 markanın numuneleri güvensiz bulunmuştur. Güvensiz bulunan 37 farklı markaya ait numune toplamda 1310 adet ürüne tekabül etmektedir” diye konuştu.
Bu seneki denetimlerde ürünlerde azo boyar ve fitalatın yanı sıra ağır metalin de arandığını belirten Yazıcı, “Güvensiz bulunan ürünler, ağırlıklı olarak kullanımı kısıtlanmış olan kimyasallardan “fitalat” maddesini içermektedir. Güvensiz bulunan bin 310 ürünün yüzde 29’u ithal üründür. Geri kalanı ise yerli üretimdir. Bakanlık olarak ithal ürünlere yönelik 2013 yılının başından bu yana gümrüklerde de denetimler yapıyoruz. Bu çerçevede gümrük ve iç piyasa denetimlerini koordineli olarak sürdürmekteyiz. Bu yıl iç piyasadaki kırtasiye denetimlerimizde özellikle, halk arasında “merdiven altı” diye tabir edilen yerlere ağırlık verdik. Bu nedenle yerli ürünlerdeki güvensizlik oranı yüksek tespit edilmiştir. Sevindirici bir sonuç ise, yerli tekstil ürünlerinin tamamına yakınının güvenli bulunmasıdır. Yerli kırtasiye ve ayakkabı ürünlerindeki güvensizlik oranı ise ne yazık ki yüksektir” diye konuştu.
Yazıcı, ürün grupları itibari ile “güvensiz ürün rakamlarını şöyle sıraladı:
“6 bin kırtasiye ürününden bin 059’unda (yani yüzde 17.65’inde), 700 ayakkabının 233’ünde (yani yüzde 33.28’inde), 19 bin 300 kıyafetin 18’inde (hemen hemen binde bir diyebileceğimiz bir rakam olan yüzde 0.09’unda) güvensizlik tespit edilmiştir. Tüm ürün grupları dikkate alındığında güvensizlik oranı 2013 yılında yüzde 5 olmuş ve gerilemiştir. Bu rakamlardan da gördüğümüz üzere düzenli olarak yaptığımız denetimlerimiz sonuç vermektedir. 2011 yılından önce herhangi bir şekilde denetlenmeyen kırtasiye piyasası ciddi oranda düzene girmiştir.”
DENETİM SONUÇLARINDA UYGULANAN CEZALAR
Yapılan denetimler sonucunda uygulanan cezaları da sıralayan Bakan Yazıcı, “4703 sayılı Kanun gereğince güvensiz ürünlerin üreticilerine 2011 yılında 555 bin Lira, 2012 yılında 148 bin Lira, idari para cezası kesilmiştir. Bu sene ise 37 üreticiye yaklaşık 542 bin Lira idari para cezası uygulanacaktır. Hedefimiz para cezası kesmek değildir. Biz üreticilerimizin daha sağlıklı ürünleri piyasaya arz etmelerini sağlamayı hedefliyoruz. 2011 ve 2012 yıllarında yapılan ilanlar Bakanlığımız internet sitesinde de yayımlanmıştır. 2011 ve 2012 yılına ait güvensiz ürün ilanlarını Bakanlığımızın internet sitesinde yer almaktadır. Bu yılki denetimler sonucunda güvensiz bulunan ürünler de yasal süreç tamamlanır tamamlanmaz Bakanlığımız web sayfasında yayımlanacaktır. Zaman içinde her kesimde bu konuda hassasiyetin geliştiğini görmekteyiz” ifadelerini kullandı.
PGD DENETMENLERİ
Hedefe ulaşmada denetmenlerin çok önemli bir rol üstleneceğini ve Bakanlığın piyasa gözetimi ve denetiminin lokomotifi olacağını ifade eden Yazıcı şöyle devam etti:
“Piyasa Gözetim Denetiminde etkinliğin ve verimliliğin sağlanmasında iyi uygulamalar, kurumlar arası koordinasyon ve yeni yaklaşımlar önemlidir. Ancak bunların yanı sıra gözden kaçırılmaması gereken en önemli noktalardan biri; denetimleri gerçekleştirecek personelin niteliğidir. Çünkü piyasa gözetimi ve denetiminin başarısı denetimi yapan kişinin uzmanlığı ve yeteneği ile yakından ilgilidir. İyi bir denetmen sayesinde kamu kaynakları daha verimli kullanılıp, daha etkin ve sonuç odaklı denetimler gerçekleştirilebilir. Ülkemizde piyasa gözetimi ve denetiminin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesinde donanımlı denetim personeline ihtiyaç vardı. Bu doğrultuda, 649 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Bakanlığımızda Gümrük ve Ticaret Denetmeni kadrosu ihdas edilmiştir. Önümüzdeki yıllarda sayılarını 300’e çıkarmayı planladığımız Gümrük ve Ticaret Denetmenlerinden 119’u Bakanlığımızda göreve başlamıştır. Bakanlığımız Eğitim Merkezinde kendilerine verilen eğitimi bugün tamamladılar. Denetmenlerimiz Türkiye genelinde 23 Ticaret İl Müdürlüğü bünyesinde ama bölge düzeyinde tam zamanlı olarak Piyasa Gözetim ve Denetimi yapacaklardır”
Denetim personeline gerekli bilgi ve tecrübeye sahip olmaları için profesyonelce planlanmış teorik ve pratik eğitim verildiğini bildiren Yazıcı, “Bakanlığımız sorumluluğundaki tüm ürün gruplarında; denetim yapma, numune alma ve laboratuvar testleri konusunda uygulamalı eğitimler yapılmıştır. Bu eğitim programına, kamudan ve özel sektörden konusunda uzman eğitmenler davet edilmiştir. Bu vesileyle, eğitimlerimize katılarak bize destek veren Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ve EKOTEKS yetkililerine ve özel sektörümüzün değerli temsilcilerine teşekkür ediyorum. Denetmenlerimizden, güvenli ve kaliteli üretim yapan üreticilerimizi korumalarını; etkin, hızlı ve insan odaklı hizmet sunmalarını bekliyoruz. Onların yapacağı denetimler, 76 milyon insanımızı ve daha da önemlisi çocuklarımızın sağlığını ve çevreyi korumada çok büyük bir önemi haizdir” dedi.
TÜKETİCİ HAKEM HEYETLERİ
Tüketici Hakem Heyetlerinin çalışmalarına da değinen Yazıcı, “Bakanlığımızın görev alanında 2012 yılında 456 bin şikâyeti karara bağlamış. Bu yargının görev alanında 456 bin dosyanın azalması demektir. Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri’nin isminden “sorunları” kelimesini çıkarıyoruz ve “Tüketici Hakem Heyetleri” yapıyoruz. Bu hakem heyetlerimizi, 500 raportör kadrosuyla güçlendiriyoruz. Amacımız her tüketici hakem heyetine en az 1 raportör kadro vermek. Halen hakem heyetlerinin 1191 TL olan anlaşmazlık limitleri büyükşehirlerde 3000 TL; diğer şehirlerde ise 2000 liraya yükselecek” ifadelerini kullandı.
Bir gazetecinin ithal yüzde 29 ürünün menşeisini sorması üzerine Yazıcı şu cevabı verdi:
“Bunlar Uzakdoğu menşeidir. Menşei saptırılması oluyor. Uzakdoğu ürünlerinin Avrupa’ya ithalatı sağlanıyor ve Türkiye’nin olarak gösteriliyor. Bunu yakından takip ediyoruz.”
Konuşmasının ardından Yazıcı, Bakanlık binasında bulunan atış poligonuna giderek, atış yapanları izledi.
(İHA)