Bu ay içinde yenilenecek Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde (MGSB), ‘gıda güvenliği başlığı’ da ayrıntılı biçimde yer alacak.
Abone olBu ay içinde yenilenecek Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde (MGSB), ‘gıda güvenliği başlığı’ da ayrıntılı biçimde yer alacak. Sayfa sayısı azaltılan MGSB’de, yeni ulusal tehdit tanımları yazılırken, ‘sağlık güvenliği’ ve ‘gıda güvenliği’ ayrı başlıklar olarak sunulacak.
Sağlıklı gıda ürünlerinin temini, kendi kendine yetebilirlik, ekilebilir arazi ve su kaynaklarının yeterliliği gibi alt başlıkları bulunan gıda güvenliği, kamu sağlığını çok yakından ilgilendiriyor. Habertürk'ün haberine göre, bazı araştırmalar, 5 bin yıllık tarihsel perspektifte sosyal ayaklanma, sivil itaatsizlik, imparatorlukların çökmesi gibi büyük toplumsal ve siyasi olayları, olumsuz tabiat ve iklim koşullarının, kıtlık gibi gelişmelerin tetiklediğini ortaya koyuyor. İnsanların ruh halini değiştiren, sağlık ve zekâ düzeylerini etkileyen biyolojik ajanların ya da genleriyle oynanmış ürünlerin varlığından söz ediliyor.
EKONOMİK ETKİLERİ
Genetiği değiştirilmiş ürünlerin temin edilip tüketilmesi, ilk etapta ekonomik kazanım gibi görülse de bu ürünlerin yol açtığı sağlık giderlerinin ve tahribatın, kazanımlarından daha fazla olduğu ortaya konuluyor. Sağlıksız nesillerin yol açacağı kayıpların parayla ölçülemeyeceği vurgulanıyor. Bir de elbette, toplum sağlığını etkilemeye yönelik manipülatif girişimler de söz konusu. Bu da ‘sağlık istihbaratı’ denilen alanı ilgilendiriyor.
MGK’YA SUNUM YAPTI
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, geçen yıl MGK’ya bu konuda bir sunum yapmıştı. Bakan Eker’e ‘gıda güvenliği’ konusunu sorduğumda, dünya genelinde 203 milyon hektar arazinin, başka ülkeler tarafından satın alındığını ya da kiralandığını belirterek bu ülkelerin genellikle büyük tarım arazileri olan ülkeler olduğunu söyledi.
Türkiye’nin Sudan’da 99 yıllığına kiraladığı tarım arazilerine de değinen Eker, 3 ayrı noktada model çiftlik kurulacağını, bunun toplam büyüklüğünün 12 bin 500 hektar olacağını ifade etti. Protokolü imzalanan 850 bin hektarlık arazininse Türk özel firmaları tarafından ekilip biçileceğini söyleyen Eker, yetiştirilen ürünlerin Türkiye’ye getirilebileceği gibi diğer ülkelere de satılabileceğini söyledi.