BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  POLİTİKA

Kırmızı hat bilmeceye döndü!

Önce Tüzmen Ruslar'a "kırmızı hat uyguluyoruz" dedi. Ardından Bakanlar kurulu reddetti. Sonra Tüzmen bakın neler söyledi?

Abone ol Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, kırmızı hat uygulamasının teknik bir uygulama olduğunu belirterek, ''Bu tür teknik uygulamalar Bakanlar Kurulu gibi son derece üst düzey karar organında tartışılacak şeyler değildir. Yani biz bunları Bakanlar Kurulu seviyesinde değil, müsteşarlar seviyesinde hatta bazı ülkelere karşı genel müdürlerin imzasıyla uygulamaya koyuyoruz'' dedi.

Tüzmen, Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında yaptığı açıklamalarını basın mensuplarına değerlendirdi ve konuya ilişkin sorularını yanıtladı.

İki konuyu birbirinden ayırmak gerektiğini belirten Tüzmen, Bakanlar Kurulu'na, Rusya'nın Türk ihraç ürünlerine uyguladığı haksız engeller karşısında daha uzun vadeli, sistematik bir paket sunulduğunu söyledi. Tüzmen, ''Zannediyorum bu paket enine boyuna konuşuldu. Bu paketin (uluslararası konjonktürde Gürcistan krizi ile bağlantılandırılabileceği, böyle bir kararın Rusya tarafından yanlış anlaşılabileceği şeklinde yorumlar olmuştur) diye düşünüyorum'' dedi.

Devlet Bakanı Tüzmen, bu paketin, Bakanlar Kurulu'nda, Rusya ve Türkiye Dışişleri bakanlarının yapacağı görüşme sonrasında bir değerlendirme yapılmak üzere bugün için kabul görmediğini zannettiğini ifade etti.

''KIRMIZI HAT TEKNİK BİR UYGULAMADIR''

Devlet Bakanı Tüzmen, sabah uygulamaya konulan kırmızı hattın dış ticaretteki teknik bir uygulama olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

''Yani biz bunları Bakanlar Kurulu seviyesinde değil, müsteşarlar seviyesinde hatta bazı ülkelere karşı genel müdürlerin imzasıyla uygulamaya koyuyoruz. Dış ülkelerden gelen ürünlerin ne şekilde kayda alınacağı, gümrüklerde denetimin sıklaştırılması yönünde bir karardır. Bu karar da zaten uygulamadadır. Biz onu ilgili kurullara gönderdik. Dolayısıyla bazı şeyleri birbirinden ayırmak lazım. Zaten bazı şeyler de konuşulmaz, yapılır. Biz bunları konuşurken uygulamayı başlatmıştık.''

''RUSYA'NIN DTÖ ÜYELİĞİ GÖZDEN GEÇİRİLEBİLİR''

Türk ihraç ürünlerine uygulanan bu kısıtlamanın, Hindistan ve Çin gibi pazarlarda rekabet ettiğimiz ülkelere kesinlikle uygulanmadığını ifade eden Tüzmen, şu görüşleri dile getirdi:

''Kısıtlamaların, engellerin tamamıyla Türkiye'ye dönük olması DTÖ'de adaylık sürecini devam ettiren, tam üye olmamış Rusya'nın bizlere bu şekilde davranması, bizim bu süreci, Rusya'nın nihai adaylığını, üyesi olması konusunda tekrar gözden geçirmemize neden olacak. Bu şekilde bir davranışa sessiz kalmamız mümkün değil.''

''BİZ PROAKTİF BİR BAKANLIĞIZ''

Tüzmen, bakanlık olarak olayların önünde gittiklerini belirterek, şöyle devam etti:

''Biz proaktif bir bakanlığız. Biz refleksleriyle hareket eden bir ülke değiliz. Ticarette bu kadar başarılı olunmasının nedeni refleksler değil, olayların önünde gidilmesidir. Koymuş olduğumuz stratejiler çerçevesinde hareket ediyoruz. Bazı teknik çalışmalar herkes tarafından aynı şekilde algılanmıyor. Bu iş hiçbir zaman Bakanlar Kurulu'na gitmez. Bunlarla ilgili kararlar alınırken Dışişlerine ve ilgili kurumlara da bilgi mahiyetinde yazılar gönderilir. Bunlar işin teknik boyutları. Bu tip çalışmaları yıllardır yapıyoruz. Bunlar çok girift, çok sofistike uygulamalardır. Hükümet Sözcümüzün belirttiği çalışma ile bizim yaptığımız çalışmalar arasında çok fark var, bunlar elma ile armut gibi.''

''BAKANLAR KURULU'NA BİLGİ VERDİM''

Devlet Bakanı Tüzmen, bir gazetecinin, Rusya ile ilgili yaşananlar konusunda Bakanlar Kurulu'na bilgi verilip verilmediği yönündeki sorusu üzerine de, kurula iki kere bilgi verdiklerini, arkasından da Dışişleri Bakanlığı'nı bilgilendirdiklerini söyledi.

Dış Ticaretin, gerekli kurum ve kuruluşlara bilgiyi aktardığını belirten Tüzmen, şunları söyledi:

''Rusya'ya karşı teknik önlemleri alırız, ancak bu ülke bir numaralı ticaret ortağımız, ilişkilerimize de devam ederiz. Sonuçta herkes kendi ülkesinin menfaatini düşünür, bunun için de birtakım hareketler yapar. Bizim de yaptığımız Türkiye'nin menfaatini düşünmek, haklarını ve çıkarlarını gözetmektir, yaptığımız çok doğaldır. Kim olsa aynı şeyi yapar. Bu tür teknik görüşmeler, uygulamalar, Bakanlar Kurulu gibi son derece üst düzey karar organında tartışılacak şeyler değildir.''