Dış ortamdaki hava kirliliği kadar iç ortamdaki hava kirliliği de önemli...
Abone olDış ortam kadar ev ve iş yerlerinde plastik, ahşap ürünler, yanan ocak ve sigaradan kaynaklanan iç ortam kirliliği de insan sağlığını olumsuz etkiliyor ve birçok hastalığa davetiye çıkarıyor.
Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Özer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hava kirliliğinin bataklık, yanardağ gibi doğal yerlerden çıkan gazlar, fabrika ve konut bacalarından çıkan dumanlar ve egzoz gazlarından oluştuğunu söyledi.
Doğal kirliliğin fazla etkili olmadığını ifade eden Prof. Dr. Özer, insan eliyle yapılan kirliliğin özellikle son yıllarda toplum sağlığını tehdit edici boyutlara ulaştığını bildirdi.
Kirli havada kül benzeri karbon partikülleri, sülfür ve azot bileşikleri gibi asitler bulunduğunu belirten Özer, şunları kaydetti:
''Bunlar insan sağlığını doğrudan etkileyen maddelerdir. Solunduğu için akciğerden başlar, kalp-damar rahatsızlıkları, kronik bronşit, KOAH, astım gibi hastalıklara yol açabilir. Kirlilik, genel sağlığı etkisi altına aldığı için insanları daha fazla yorar, yeterli düzeyde uykuya rağmen insan tam olarak dinlenemez. Uykusuzluk hali görülür. Köyde 7-8 saat uyuyan kişi dinç uyanabilir ancak kirliliğin yoğun olduğu kent merkezlerinde bu kadar uyku çoğu zaman yeterli gelmez. Saydığımız hastalıkları olan kişiler, kirlilikten daha fazla ve ciddi etkilenir. Bu yüzden kirliliğe fazla maruz kalmamaları gerekiyor. Kirliliğin yoğun olduğu akşam saatlerinde olabildiğince kapalı ortamlarda bulunmalarını öneriyoruz.''
''EV VE İŞ YERLERİNİ SIK SIK HAVALANDIRIN''
Dış ortam kadar ev ve iş yerlerinde plastik, işlenmiş ahşap ürünler, tüp ve doğal gazlı ocak, sigaradan kaynaklanan iç ortam kirliliğinin de insan sağlığını olumsuz etkilediğini ifade eden Özer, ''Bu etkenler de birçok hastalığa yol açabilir. İç ortam kirliliğinin önlenmesi veya etkisinin azaltılması için olabildiğince doğal ürünler kullanılması, sigara içilmemesi, havalandırmaya ağırlık verilmesi gerekiyor'' dedi.
Özellikle kış aylarında katı yakıt kullanımının artmasının kirlilik oranını yükselttiğini belirten Prof. Dr. Özer, şunları kaydetti:
''Kişisel anlamda hava kirliliğinden kurtulmanın yolu yok. Çaresiz buna maruz kalınıyor. Genel anlamda çözüm, katı yakıt kullanımının sınırlandırılması, kalitesiz yakıtların kullanılmamasıdır. Ayrıca kentlerde gelişme, hava akımının olduğu yöne doğru olmalıdır. Günümüzde birçok kentte hava akımı olmadığı için kirlilik fazla görülüyor.''