BIST 9.916
DOLAR 35,02
EURO 36,76
ALTIN 2.968,42
HABER /  GÜNCEL

Kırım tatarları biz bittik diyor

Rusya'nın Kırım'ı ordu birlikleriyle kontrol altına alması, Kırım Tatarlarının hafızalarından gitmeyen acıları tazeledi.

Abone ol

70 yıl önce bir gecede sürgün şokunu yaşayan Kırım Tatarları, şimdi endişeli bekleyişle ve aynı olayla karşılaşmamak için gece-gündüz sokaklarda, camilerde nöbet tutuyor.

Kırım hakkında yıllardır araştırmalar yapan ve konuyla ilgili Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Milli Azınlıklar Yüksek Komiserliği'nde görev alan, George Mason Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Jamestown Foundation uzmanı İdil İzmirli, Kırım'daki son gelişmelerle ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Rusya'nın Kırım bölgesindeki faaliyetlerini “endişe verici” olarak nitelendiren İzmirli, Ukrayna’daki meydan olaylarından sonra, Rusların Kırım’a saldırmak için bunu kullanacağını beklediklerini söyledi. Kırım’ın içindeki problemlerin bunların sinyallerini verdiğini ifade eden İzmirli, şunları kaydetti:

"Mesela Kırım’daki parlamento binasının kapısı tutularak ve etrafı sarılarak, içeride olağanüstü toplantı yapıldı ve eski parlamento başkanı, 99 kişilik parlamentoda sadece 40 kişi ile değiştirildi ve yeni başkan (Vladimir Konstantinov) Kırım Tatarlarına karşı çok nefret dolu. 2012 yılında Kırım’daki yapılan cami ile Tatarların gecekondu şeklinde diktikleri ama içinde oturmadıkları evleri yakanların arkasında da bunlar vardı. Orada o zaman Milli Azınlıklar Yüksek Komiserliği’nin temsilcisi olarak bunların videolarını sosyal medyada yayınlamıştık. Ama haklarında hiçbir şey yapılmadı. Dolayısıyla bu kesimler içeride zaten kuvvetliydi. Ukrayna bağımsızlığını aldığından bu yana Rusya'ya bağlanmak istediklerini söylüyorlardı. Bu nedenle bu bir gece içinde olmuş bir şey değil ama Rusya’dan yardım için bir gerekçe arıyorlardı. Ukrayna’daki olaylar da vesile oldu.”

Bize sürgün dönemini hatırlatıyor

İzmirli, son yaşananların kendilerinde 1944'teki sürgün dönemini hatırlattığını belirterek, "18 Mayıs 1944’te gece gelip sürdükleri gibi, bir gecede gelip parlamentoyu, bakanlar kurulunu basıp, Ukrayna bayrağını indirip Rus bayrağını diktiler, silahlar getirdiler" ifadesini kullandı.

Kırım'daki akrabalarından "endişeli oldukları" yönünde haberler aldıklarını söyleyen İzmirli, şöyle devam etti:

"Kırım'da akrabalarım da var. Kendilerini çok güvensiz hissediyorlar. 'Biz bittik' diyorlar. Batılı kaynaklar orada 6 bin asker olduğunu söylüyor ama akrabalarım 15 bin asker olduğunu söylediler. Her yerde askerler varmış, şehirlerarası geçişleri bile kontrol ediyorlar. Havaalanları kapalı. Milli Azınlıklar için Yüksek Komiserliği ile temasa geçtim, onlar BM temsilcilerinin havaalanı kapalı olduğu için gidemediklerini, salı günü gitmeye çalışacaklarını söylediler. Kırım Tatarlarına sakin olmaları çağrısı yaptılar benim aracılığımla. Ama Kırım Tatarları, toplu yaşadıkları yerler ve camilerin etrafında gece-gündüz nöbet tutuyor. Bunlar şunu hatırlatıyor bana: Seneler önce Ruanda'da soykırım olmuştu, 2-3 gün içinde 1 milyon insan ölmüştü ve insanlar katledilirken BM bunun soykırım olup olmadığını tartışıyordu. Aklıma sürekli film şeridi gibi onlar geliyor."

Türkiye'den bu konuda daha fazla baskı yapmasını istediklerini belirten İzmirli, "Türkiye'nin en azından boğazları kapatmasını, buradan Rus askerlerinin geçmemesini istiyoruz" dedi. ABD Başkanı Barack Obama’nın da çok şey söylese de eyleme geçme konusunda genellikle yetersiz kaldığını savunan İzmirli, "Obama’nın çok sıkı baskı yapması lazım" dedi.

Oradaki akrabalarımız çok endişeli

Kırım Türkleri Amerikan Birliği'nin eski Başkanı ve Denetim Kurulu Başkanı Huriye Altan da AA muhabirine, Kırım Tatarlarının şu anda çok endişeli olduğunu ve yeni bir sürgünle karşılaşmaktan korktuklarını söyledi.

Kırım Tatarlarının, Kırım’ın Ukrayna’ya bağlı kalmasını istediklerini belirten Altan, şöyle konuştu:

"Sosyal medya sayesinde Kırım'dan haberler geliyor bize. Orada akrabalarımız var. Dün sabah ikide onları arayabildik, gündüz ulaşamamıştık. Onlar da çok endişeli. Genç erkekler sokakta gece nöbet tutuyorlar, 'acaba Rus askerleri tekrar gelecek mi, 70 yıl önceki sürgünü yine yaşayacak mıyız' diye korkuyorlar, çok tedirgin ve endişeliler. Daha önce sürgünü yaşamış, sürgünde doğmuş ama sonra tekrar Kırım’a binbir zorlukla geri dönmüş Kırımlılar için zor bir dönem bu. Başlangıçta Rusların müdahalesine yönelik bir beklenti yoktu ama tedirginlerdi. Soçi Olimpiyatları biter bitmez Kırım’a askeri müdahale yapmaları, bunun hazırlığını önceden yapıp, olimpiyatların bitmesini beklediklerini gösteriyor."

Kırım Tatar Milli Meclisi'nin (KTMM) yeni Başkanı Refat Çubarov'un devamlı sükunet çağrısı yaptığını belirten Altan, gelişmeleri yakından izlemeyi sürdürdüklerini bildirdi.

Altan, ABD yönetiminin tutumundan ve Türkiye’nin de yardım ve desteklerinden memnuniyetlerini dile getirirken, Amerikalı Kırım Tatarları olarak Obama’ya gönderilmek üzere bir mektup kampanyası başlattıklarını da duyurdu.