Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Kırgızistan'da yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi. Gül iki Türk öğrencinin vukuatını anlattı.
Abone olDışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Kırgızistan'da yaşanan olaylarda, 2 Türk öğrencinin muhalefetin önde gelen isimlerden birinin yakınının arabasını yaktığını açıkladı. Olayın siyasi hiçbir yönünün bulunmadığını belirten Gül, Türk öğrencilerin Türkiye'ye getirileceğini söyledi. Gül, Kırgızistan'ı AGİT ilkelerine uymaya da davet ederek, "Bu ilkeler liderleri zayıflatmaz güçlendirir. Değişiklikler istikrar bozulmadan olmalı" uyarısında bulundu. Dışişleri Bakanı Gül, Başbakanlık Merkez Binası'nda düzenlediği basın toplantısında, gündemdeki konulara ilişkin açıklamalar yaptı. Kırgızistan'da meydana gelen olayların Türkiye tarafından yakından takip edildiğini belirten Gül, Bakanlığın gece-gündüz nöbette olduğunu söyledi. Kırgızistan'da güvenlik güçlerinin sokaklara hakim olduğunu açıklayan Bakan Gül, kaygı edilecek bir durumun söz konusu olmadığını vurguladı. Türkiye'den gönderilen ve tecrübeli kişilerden oluşan heyetin de gelişmeleri yakından takip ettiğini belirten Gül, Türklere yönelik herhangi bir hareketin söz konusu olmadığını kaydetti. Sokak gösterilerinde birçok dükkanın yağmalandığını, Türk vatandaşlarına ait bazı mağazaların da bundan zarar gördüğünü anlatan Gül, bundan giderileceğini ve tazmin edileceğini ifade etti. "Şu an her şey kontrol altında. Çekinilecek bir durum yok" diyen Bakan Gül, tecrübeli Büyükelçiler'in Kırgızistan'a gittiğini, Türkiye'den gönderilen büyük uçakla da 117 Türk vatandaşının getirildiğini bildirdi. Gül, THY'nin Bişkek seferlerinin bugünden itibaren başlayacağını belirterek, şu anda ikinci bir tahliye uçağı gönderilmesi kararının askıya alındığını kaydetti. Kırgızistan'ın AGİT üyesi bir ülke olduğunu hatırlatan Gül, AGİT ilkelerinin benimsenmesinin ülkeleri daha özgür ve şeffaf yapacağını dile getirdi. Türkiye'nin bu çerçevede 'sessiz devrim' yaptığını ve ileri adımlar attığına dikkat çeken Gül, komşu ülkelerin de daha güçlü hale getirilmesini istediklerini vurguladı. Başbakanlık'ta bugün bazı insan hakları örgütleri başkanları yapılan toplantıya da değinen Bakan Gül, toplantının olağanüstü olmadığını, son gelişmelerle ilgili değerlendirme yapıldığını açıkladı. Türkiye'nin AB yolunda önemli mesafeler aldığını, 17 Aralık'ta Türkiye ile müzakerelere başlama kararının alındığını anımsatan Dışişleri Bakanı Gül, Türkiye'nin çok önemli değişiklikler yapması nedeniyle müzakere kararının çıktığını kaydetti. Türkiye'nin hem özgürlüklerde hem şeffaflık konusunda ileri noktaya ulaştığını anlatan Gül, ekonomik ve siyasi istikrarın önemine işaret etti. Şu an Türkiye'de kaygılı bir ortamın söz konusu olmadığının altını çizen Bakan Gül, "Son dönemde yanlış bir psikoloji var. Herkes üzerine düşen görevi yapsın. Tahrikler, bu kadar yol almış bir ülkeye yakışmıyor. Bunların hepsi sunidir. Bunlarla ilgili tedbirler alınacaktır. Soğukkanlılık gösterilmesi lazım. Bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için bayrak, vatan kutsaldır. Edirne'den Kars'a, Trabzon'dan Diyarbakır'a kardeşlik duygularını pekiştirmeliyiz. Herkesin yerine getirmesi gereken sorumlulukları var. Türkiye'yi ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını daha mutlu yapmak için ekonomik ve siyasi reformlara devam edeceğiz. Türkiye bir hukuk Devleti'dir. Bu çerçevede soruşturmalar devam ediyor" şeklinde konuştu. KIRGIZİSTAN'A TAVSİYELER Türkiye'nin AB yoluna gayet iyi bir şekilde devam ettiğini ifade eden Gül, atılan adımların bazen sesli, bazen sessiz bir şekilde hayata geçirildiğini söyledi. Gül, "Avrupa'da büyük bir bunalım söz konusu. Bazı ülkelerde referandum var. Avrupa Anayasası ile ilgili referandumlar. AB'nin yeni problemlerle karşı karşıya bırakılmaması için bunların başarılı geçmesi gerekir. Bu noktada bizim herhangi bir ihmalimiz ve aksamamız mümkün değil. 3 Ekim tarihinde planlandığı şekilde müzakerelere başlanacaktır. Türkiye yoluna devam edecektir. Bir taraftan tarama yapılacaktır. Birkaç gün içinde bitirilecek konular bile var. 2005 yılı sonunda resmi ve fiili olarak birçok şey başlamış olacak" dedi. Daha sonra gazetecilerin sorularını cevaplandıran Bakan Gül, Kırgızistan'a gönderilen tahliye uçağı ile özellikle çocuklu aileleri Türkiye'ye getirdiklerini açıkladı. Durumun güvenli olduğunu söyleyen bazı ailelerin son anda gelmekten vazgeçtiğini belirten Gül, "Şu an herhangi bir sıkıntı görünmüyor" diye konuştu. Kırgızistan'ın bağımsız bir ülke olduğunu ancak Türkiye'nin yakın ilişkilerinden dolayı bazı tavsiyelerde bulunduğuna dikkati çeken Gül, huzur ve istikrar olmadan refah ve zenginliğin olmayacağını, her şeyin başının istikrar olduğunu söyledi. Gül, "Değişiklikler olacaksa istikrarı bozmadan olmalı" uyarısında bulundu. Kırgızistan yönetimini AGİT ilkelerine uymayı davet eden Gül, şunları söyledi: "AGİT ilkeleri daha çok özgürlük, daha çok şeffaflıktır. Bunlar ülkeleri de güçlendirir, liderleri de güçlendirir, zayıflatmaz." Kırgızistan'da kaçırılan Türk olmadığını kaydeden Gül, bazı olayların Türkler'in hedef alınmasından dolayı gerçekleşmediğini söyledi. Celalabad'ta 2 Türk öğrencinin muhalefetin önde gelen isimlerinden birinin yakınının arabasını yaktığı bilgisini veren Gül, bu kişilerin Türkiye'ye getirildiğini söyledi. Bu olayların siyasi hiçbir yönünün olmadığını, tamamen adi olaylar olduğunu ifade eden Bakan Gül, bütün Türklere yansıtılacak bir olay olmadığını vurguladı. Konunun büyütülmemesini isteyen Gül, Kırgızistan'da 2 binin üzerinde vatandaşının yanı sıra Türk kolejleri ve okulları olduğunu hatırlattı. Bu okullardaki eğitimin pazartesi yeniden başlayacağını açıklayan Gül, öğrencilerin Türkiye'ye dönmek istemediğini söyledi. Gül bir gazetecinin sorusu üzerine, AB ile Türkiye arasında Ankara Antlaşması çerçevesinde imzalanacak ek protokolle ilgili süreci değerlendirdi. Metinle ilgili prosedürün başladığını ifade eden Gül, AB'den metnin istendiğini, Türkiye'nin mutabakata varılan metin olup olmadığını inceleyeceğini kaydetti. Metni inceledikten sonra sürecin başlatılıp başlatılmayacağına karar verileceğini belirten Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: "Karar verme süresi İngiltere'nin Dönem Başkanlığı'na rastlayabilir. 3 Ekim'den önce Türk taahhütlerini yerine getirmiş olacak."