BIST 9.416
DOLAR 34,57
EURO 36,05
ALTIN 3.004,80
HABER /  SAĞLIK

Kireçlenme nedir nasıl oluşur ve nasıl geçer?

Artık görülme yaşı 30’lara düşen kireçlenme, zamanla omurga ve eklem sağlığını bozuyor, sorunun erken dönemde tedavi edilmemesi ise hareket kabiliyetini kısıtlıyor.

Abone ol

Yürümek, koşmak, spor yapmak kısacası özgürce hareket etmek için eklem ve omurga sağlığının korunması çok önemli. Aşırı kilo ve hareketsiz yaşam kireçlenmeye sebep olarak omurga ve eklem sağlığını olumsuz etkiliyor.

Çoğunlukla 60 yaş sonrası kireçlenmelerin başladığı biliniyor; ancak günümüzde hareketsizliğin bir yaşam biçimi haline gelmesiyle kireçlenme problemlerinin görülme sıklığı 30’lu yaşlara kadar düşmüş durumda. Yani kireçlenme sanıldığının aksine artık bir yaşlılık dönemi hastalığı değil.

KİREÇLENME BOYUN VE DİZ AĞRILARI İLE ORTAYA ÇIKIYOR

Kireçlenme özellikle boyun, diz, ayak bileği, kalça bölgelerindeki ağrı ile kendini belli ediyor. Kilo dengelenmez ya da gerekli mineral dengesi sağlanmazsa eklemlerde kilitlenmeye kadar yol açabilen sorun için Dr. Metin Mutlu, “Hareket kısıtlılığına da neden olabilir. Erken teşhis edildiği takdirde protezsiz, ameliyatsız tedavi sağlanabilir” diyor.

GÖRE TEDAVİ PLANININ TETKİK SONUÇLARI BELİRLİYOR

Kireçlenme problemini önlemek için, düzenli egzersizin hayatın bir parçası olması gerektiğini belirten Dr. Mutlu, kireçlenmenin başlıca sebebinin aşırı kilo olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor:

“Bunun için ideal kilonun korunması gerekir. Düzenli uyku ve beslenme alışkanlıklarının edinilmesi de önemlidir. Kireçlenme problemi yaşayan kişiye gerekli tetkiklerden sonra MR, grafi, tomografi, bayan ise kemik ölçümü yapılması gerekir. Bu tanısal tetkikler tedavi planının çizilmesi için önemlidir.”

KOLAJEN TEDAVİSİ HERKESE YAPILABİLİR

Kireçlenme problemi olan uygun hastalara kolajen tedavisi uygulanabildiğini belirten Mutlu, uygulamanın özelliklerini şöyle anlatıyor:

“Kolajen uygulaması; vücudumuzdaki protein, mineral seviyesini dengeleyen ve vücutta azalmaya başlayan bazı mineralleri dengelemede yardımcı olan bir destek kaynağıdır. Kısacası kişinin kireçlenme problemi olsun olmasın sağlıklı bir kişiye de fayda sağlamaktadır. Enjeksiyon yoluyla uyarılma ve ardından hastaların da düzenli egzersiz ile desteklemesi kasların hızla kuvvetlenmesini sağlar. Böylelikle eklemlerin üzerindeki yük azalır. Dolayısıyla kireçlenme problemi de engellenmiş olur.”

KOLAJEN TEDAVİSİ İLE MANUEL TERAPİ DE UYGULANABİLİR

Kolajen tedavisinin uygulandığı dönemde kişinin durumuna göre manuel terapi de uygulanabildiğini belirten Dr. Mutlu, manuel terapinin bazı spesifik testlerle belirlendiğini söylüyor:

“Bu tespitten sonra hastanın kas enerjisi alınarak bir tedavi planlanır. Kesinlikle yumuşak dokuyla başlanması gerekmektedir. Hemen manipülasyon yapmak tehlikeli ve risklidir. Aksi takdirde bu bölgedeki dokunun kısmi olarak zedelenme riski olur. Hastanın iyileşme süreci takip edilerek manipülasyon uygulaması yapılmaktadır. Genç hastalarda eğer kronik bir rahatsızlıkları yoksa direkt olarak manipülasyon planlanabilir. Bu uygulama sonrası eklem hareketi denilen açı karşılıklı olarak alınmakta ve hastada rahatlama sağlanmaktadır. 60 yaş sonrası için hastayı düzenli olarak seanslar ile pilates, kinesis, yoga, izometrik egzersizler ile o bölgelerdeki ağrılar giderilmektedir. Kapalı bir alan üzerinde o ekleme çeşitli kuvvet uygulanmaktadır.”

KİREÇLENMEYE KARŞI GÜNDE 30-40 DAKİKA EGZERSİZ

Hastaların maksimum 20 dakika germe egzersizleriyle güne başlanmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Dr. Mutlu, “İzometrik egzersizlere setler halinde 15-20 dakika vakit ayırıp güne başlanırsa, hastalar için önemli bir avantaj sağlanmış olur” diyor.