Kırca sırlarıyla ölüme gitti. Peki faili meçhul cinayetler nasıl aydınlatılacak? Eski baro başkanından ilginç açıklamalar.
Abone ol Faili meçhul cinayetlerle suçlanan emekli Albay Abdülkadir Kırca'nın ölmeden önce yakın çevresine "Ben mahkemeye çıkamam, cezaevine gidemem" dediği ortaya çıktı.Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu, JİTEM'e ilişkin Sabah'tan Ecevit Kılıç'a çarpıcı açıklamalarda bulundu.
BEN MAHKEMEYE ÇIKAMAM
Kırca gibi bir ismin soruşturmanın kendisine ulaşacağını hissetmesi ve kendini çaresiz hissetmesi çarpıcı. Kırca'nın yaşayıp da bildiklerini paylaşmasını isterdim. Yakınlarına "Ben mahkemeye çıkamam, cezaevine gidemem" gibi sözler söylemiş. Oysa bildiklerini paylaşsaydı cezaevine de girmeyebilirdi. Özürlü olması nedeniyle Cumhurbaşkanı tarafından affedilirdi.
BİRÇOĞU SAKLANIYOR, AFRİKA MODELİ OLABİLİR
Ergenekon soruşturması seyrinde giderse, yakın zamanda yeni itirafçılar çıkabilir. Bir de tanıklar korkularından gördüklerini anlatmıyordu. Ergenekon bu korkuyu kırdı. İnsanlar artık anlatmak istiyor. Ama faili meçhul dosyalarda zamanaşımı süresi kaldırılmalı. Zamanaşımı kalkmalı ki insanlar ne her zaman yargılanabiliriz korkusu taşımalı. Çünkü böyle bir ruh dünyası ancak onları adalete getirebilir. Şimdi çoğu saklanıyor, bu zamanaşımı süresinin dolmasını bekliyor. Güney Afrika'daki gibi karıştıkları faili meçhulleri anlatanlara ceza verilmeyebilir, affedilebilirler.
17 BİN DEĞİL 5 BİN
4 binden fazla, 5 bin civarında. Ama net rakamı bulmaya çalışıyoruz. Terörle mücadeleden kaynaklanan zararların karşılanmasına ilişkin bir yasa var. Bu yasa uyarınca yaşam hakkıyla ilgili bütün bölgede yapılan başvurular mevcut. Orada bir sayı var. Tabii onun içinde örgütün (PKK) gerçekleştirdiği eylemler de var; öldürülen korucular, öğretmenler... Onları çıkarttıktan sonra net rakam ortaya çıkacak. Bir de bölgedeki avukatların arşivleri var. Bende 26 faili meçhul başvurusu var.
JİTEM DAĞITILMADI
JİTEM'in eleman ağı aynen duruyor. Değişik illerde görev yapıyorlar. O dönemde üsteğmen, yüzbaşı olanlar şimdi binbaşı veya yarbay. Emekli olanların da yerini yenileri aldı. Bu yapının ordu içinde dağıtıldığı görüşünde değilim. Sadece aktif değil. Ama aktif hale getirilme çabalarının bulunduğu eski Özel Harekât Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahin'in tutuklanmasıyla ortaya çıktı.
AKTİF HALE GETİRİLME ÇABASI
Evet. JİTEM kadroları devlet içinde arındırılmalı. Daha isimleri deşifre olmamış Jİ- TEM'ciler mevcut. JİTEM'in bu isimler tutuklanana kadar varlığını sürdürdüğü kesin.
ÖRSÖZ ŞIRNAK'IN İMPARATORUYDU
İmparatordu. Her şeyi yapabilecek kudrette ve yetkideydi. Abdülkerim Kırca da öyleydi. Suçsuz insanları gözaltına alıp, öldürürlerdi. Kimseye hesap vermezlerdi. Tutanak tutmadan sorgularlardı. JİTEM'in bu kadrosunun cezaevinde olması tek başına ayrıca önemlidir. Bundan sonra yasadışı faaliyetler, hukuk dışına çıkmalar olmaz. Bunlar ya darbe yapacak ya da faili meçhul cinayet işleyemeyecekler. Arada kendilerine vazife çıkartıp insanları götürüp kaybetme cesaretini gösteremezler artık. Kendilerine de dokunulabileceğini gördüler.
3 YIL ÖNCE CESETLERİ BULUNDU
11 itirafçı var. 8 kişiyi öldürmek suçundan yargılanıyor. JİTEM'ci subaylar yok. Sanıklardan biri de Abdülkerim Kırca'ydı. Dava askeri savcılığa gittiğinde subayların dosyası ayrıldı. İtirafçılarla ilgili görevsizlik kararı verildi. Kırca ile ilgili dava 7. Kolordu Komutanlığı'nda sürüyordu. Sonucunu bilmiyoruz. 1994'te de Kulp'ta 11 köylünün helikopterle kaçırılması var. Üç yıl önce cesetleri bulundu. Kimlerin öldürdüğü belli olmasına rağmen yargılanma izni verilmiyor. Askeri savcılık dipsiz kuyu gibi.