Eski Emniyet'ci Bülent Orakoğlu Irak krizi ve ABD'nin 'psikolojik harp çalışmalarıyla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.
Abone olVakit’e konuşan Orakoğlu, “Türkiye, ‘para varsa savaşalım, para yoksa savaşmayalım’ gibi bir tavır içerisine girerse yanlış olur. Şahsiyetli politika izlemeliyiz. Türkiye, samimiyetle ‘hayır’ demeli, ‘ben savaşı istemiyorum kardeşim’ tavrını göstermeli. Türkiye, savaşa hayır derse kayıplarımız olmaz mı, olur. Ama Müslüman bir ülke ile savaşmanın, Ortadoğu’da Irak gibi bir ülkeyi karşımıza almanın, -Türkiye zaten ‘ağabeylik’ misyonunu kaybetti- büyük zararları olur, başımıza büyük sıkıntılar gelir. Bölgede yalnız kalırız, ayrıca terör faaliyetleri artar. Siz, birtakım üs ve limanları ABD’ye açtığınız takdirde ülkeyi bilfiil savaşa sokmuş oluyorsunuz” dedi. Irak’ın ‘biz Türkiye’ye saldırmayacağız’ dediğine dikkat çeken Orakoğlu, “Türkiye, aciz bir ülke mi ki!.. Bence Türkiye kararlarını bağımsız vermeli. Türkiye, kesinlikle ‘savaşa hayır’ demeli ve kimsenin oyuncağı olmamalı. İngiltere’de, Başbakan Blair’e ‘Bush’un fino köpeği’ deniliyor biliyorsunuz.. Türkiye de kimseye alet olmamalıdır” değerlendirmesini yaptı. “IRAK’TA NE OLUP OLMADIĞINI ABD İYİ BİLİYOR” Bülent Orakoğlu şunları kaydetti: “Malum; ABD, birtakım istihbari bilgiler, kanıtlar sundu. ABD, bunu yeni keşfetmedi, zaten baştan beri biliyor Irak’ta ne olup olmadığını.. Burada gözardı edilen bir şey var; ABD, Irak’ta ne olup olmadığını herkesten çok iyi biliyor. Zaten o maddeleri, Irak’a bizzat Amerika’nın kendisi vermişti. İran-Irak savaşı sürerken ABD, sürekli Saddam’a silah ve teknoloji göndermişti. Bence ABD, onlardan yola çıkmaya çalışıyor. Siz, -hangi ülke olursa olsun- dışarıdan bir şey ithal ederseniz, o teknolojiyi her türlü şartları ile almış olursunuz. O teknolojinin içerisine bilebilir misiniz, çok küçük chiplerin monte edilmediğini… Bilemezsiniz. O makine aksamı üzerine mikrochipler yerleştirirerek, satın aldığınız teknolojiyi aleyhinize pek ala kullanabilirler. Onun için dünyada hiçbir şey, ABD’nin kontrolü dışında değildir. ABD, çok büyük bir devlet midir, güçlü müdür, o ayrı bir konu.. ABD, bunları tespit edecek teknolojiye sahip. NASA’da çok korkunç sistemler var. İnsanları seslerine göre tanıyabiliyor, ayırt edebiliyorlar. Ses frekanslarından insanları belirleyebiliyor.” “UZAYDAN, KARTPOSTAL RESİM BİLE ÇEKEBİLİYORLAR” “Eğer ABD yönetiminin hedefi Saddam’sa, elindeki imkanlarla Saddam’ı bir dakikada bitirir. Saddam iktidarını yok eder, alaşağı eder, yerine bir başkasını getirir. Bunu ABD’nin ‘yapamadım’ demesini aklım almaz. Teknolojiyi en üst düzeyde kullanan bir ülke olan ABD, bunu yapacak güçte… ABD bölgede bir operasyona kesin karar vermiş, şimdi buna gerekçeler arıyor. Uydudan fotoğraflar çekilmiş, kanıt olarak sunuluyor. Uzaydaki yüzlerce, binlerce uydu vasıtasıyla 30 yıldır, en ince detay bile, askerlerin kartpostal resimleri bile alınabiliyor.” “ABD, geniş çaplı bir propaganda yaparak, Türk kamuoyunu, dünya kamuoyunu, Irak’a saldırmaya şartlandırmaya çalışıyor. Şu anda psikolojik harekatla, kamuoyu oluşturmaya çalışıyor. Ancak, bu kaybedilmiş psikolojik bir harekattır. Bu savaşı kimse istemiyor, ben de savaş istemiyorum.” “AB ÜLKELERİ, ‘İNSANİ’ AMAÇLA ‘SAVAŞA HAYIR’ DEMEDİLER” “Irak’a müdahaleye karşı çıkan AB ülkeleri Almanya, Fransa ve Belçika, savaşa karşı oldukları için değil, insanları sevdikleri, ABD’nin ‘dünyanın tek jandarması’ olmasını önlemek amacıyla bunu yapıyor aslında.. Bu ülkeler, yıllardır PKK’ya destek vermişlerdi. Türkiye’deki PKK hareketlerinin arkasında Almanya ve Fransa gibi ülkeler hep olmuştur. Dikkat ederseniz, Apo’nun yakalanmasının yıldönümünde PKK’lılar ‘savaşa hayır’ eylemlerini provoke etmişlerdir.” “ABD’nin teknolojiye çok fazla sığındığı, insan unsurunu dışladığı için 11 Eylül’le karşı karşıya kalmıştır. Onun için, şimdi insan unsurunu ön plana çıkarmaktadır. Şimdi ABD’de birtakım kafalar, beyinler, birtakım senaryolar kuruyorlar ve senaryolardan bir tanesi gerçekleşti; İkiz Kulelere yapılan saldırının filmi de vardı. Onun için bazı filmleri yasakladı ABD, teröristler ilham almasın diye..” “İSTİHBARAT BİLGİLERİ HUKUK’TA ‘DELİL’ SAYILMAYABİLİYOR” “İstihbarat bilgileri her zaman flu olmuştur. İstihbarat bilgilerinin hukukta ‘delil’ olarak kullanılıp kullanılamayacağı tartışmalıdır tüm dünyada.. İstihbari bilgiyi nasıl delil olarak kullanabilirsiniz; ben şimdi istihbari bilgiyi -dinleyerek, takip ederek- alırım. Ama bununla neticeye ulaşırsın; suç işlenmeden önlenmesini ve faillerin yakalanmasını sağlarsın, ya da işlendikten sonra failleri yakalayarak kamuoyunun vicdanını tatmin edersin.”