Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 50 milyon Türk vatandaşının kimlik bilgilerinin YSK'dan sızmış olabileceği ihtimalini gündeme getirdi.
Abone olAdalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türk vatandaşlarının kimlik bilgilerinin sızdırıldığı iddialarına ilişkin, soruşturmanın başlatıldığını belirterek, "Nereden, nasıl sızdı bilmiyorum ama rakamlara baktığınız zaman 50 milyon civarında. Bu, Türkiye'deki seçmen sayısına yakın. Bildiğiniz gibi YSK, seçmenlere ilişkin bilgileri partilerle de paylaşıyor." dedi.
Bozdağ, bir otelde düzenlenen "Türkiye'de Çapraz Sorgunun Etkinliğinin Artırılması ve Eğiticilerin Eğitimi" sempozyumunun ardından, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Bakan Bozdağ, 50 milyon Türk vatandaşının kimlik bilgilerinin internete sızdırıldığı iddiasına yönelik soruya karşılık, şunları söyledi:
Kimlik bilgilerinin çalındığı iddiasına soruşturma Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ait kimlik bilgilerinin internette yayınlanmasına ilişkin haberler üzerine soruşturma başlatıldı. Soruşturma, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) "Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme" başlıklı 136. ve "Bilişim sistemine girme" başlıklı 243. maddeleri kapsamında yürütülecek. |
"Tabi nereden, nasıl sızdı bilmiyorum ama rakamlara baktığınız zaman 50 milyon civarında. Bu, Türkiye'deki seçmen sayısına yakın. Bildiğiniz gibi YSK, seçmenlere ilişkin bilgileri partilerle de paylaşıyor. O nereden sızdı, nasıl sızdı bunun araştırılması, tahkik edilmesi, üzerinde durulması lazım. Öyle zannediyorum ki dün bu haberlerin çıkmasından sonra gerekli tahkikat hem adli boyutuyla hem idari boyutuyla başlatılmıştır. Gereği de yapılacaktır, bununla ilgili."
CEZAİ YAPTIRIMLAR ARTTIRILDI
Kişisel Verileri Koruma Kanunu ile kişisel verilerin korunmasına yönelik son derece önemli kurallar ve ilkeler konulduğunu anlatan Bozdağ, şöyle devam etti:
"Bundan sonra kişisel verilerin işlenmesi belli bir kural çerçevesinde yapılacak. Kişisel verilerin el değiştirmesi, başka yerlere aktarılması vesairesi temelde yasaklandı. Bunun istisnaları da Kişisel Verileri Koruma Kurulunun kararı ve sadece kanunda yazmış olması gibi sıkı kurallara bağlandı. Bunu ihlal edenlerle ilgili cezai yaptırımlar da artırıldı. Vatandaşlar kendi kişisel verileriyle ilgili her şeyi öğrenme hakkını elde etmiş oldu ve ilk defa bir kişisel veri sorumlusu tayin edilerek vatandaşlara bir de muhatap gösterildi. Her bakanlık, her kurum, kişisel veri sorumlusunu da atayacak. Bu kişisel veri sorumlusu, bu konuda kişisel verilere ilişkin sorusu, şikayeti olan vatandaşlarımıza cevap verecek ve kişisel verilerle ilgili idari yaptırımlar uygulayacak. Suç olan kısmına girdiği zaman Cumhuriyet Savcılıklarımız soruşturma yapacaktır. Yargıya intikal ettiğinde de mahkemeler yargılama sonrası, suçu sabit görürse cezai yaptırıma karar verecektir. Türkiye'de bu anlamda büyük bir devrim yapılmıştır. Bütün vatandaşlarımızın bundan emin olmasını istiyorum. Bundan sonraki süreçte bütün kurumlar, sadece kamu kurumlarını kastetmiyorum, özel, tüzel kişiler de gerçek kişiler de kişisel veriler konusunda daha fazla yükümlülük altına girmiştir ve müeyyideleri de artırılmıştır. Kişisel veriler, gerçek anlamda korumaya kavuşturulmuştur."