Kimliğini kaybetti hayatı karardı

Keçiören'de yaşayan vatandaşın kaybettiği kimliği yüzünden başına gelmeyen kalmadı...

Ankara'nın Keçiören ilçesine bağlı İncirli semtinde oturan İsmail Çakır'ın kabettiği kimliği yüzünden başına gelmedik kalmadı. Kabettiği kimliğini ele geçiren bir şebeke tarafından adına bankadan para çekilip, Noter kanalı ile adına şirket kurulan, sonra da iflas ettirilip, kendisine haciz gelen Çakır, cezaevinde yattığını belirterek, hayatının karardığını söyledi.

Kendisinin sokağa çıkamayacak duruma geldiğini belirten İsmail Çakır, başına gelen korkunç olayı ise bin bankadan kendisinin telefonla aranıp, hacizli duruma düşmemesi için borçlarını ödemesinin gerektiğinin belirtilmesi üzerine öğrendiğini söyledi. Kaybettiği kimliği yüzünden başına gelmedik olayın kalmadığını belirten evli ve biri kız 3 çocuk babası Çakır (44), olayı şöyle anlattı:

"Ben 30 yıldır inşaatlarda demir işçisiyim. Aydın'ın"ın Didim ilçesinde 2005 yılının Ocak ayında kimliğimi kaybettim. Sonra Altınkum Karakolu'na gidip, kimliğimi kaybettiğimi belirttim. Sonra ben Ankara'ya gelip, gazeteye kayıp ilanı verdim. Kimliğimi Nisan ayında kimliğimi yeniledim. 2006 yılında bir bankadan kendime ait kredi kartım vardı. Bankadan aradılar ve bana '3 milyar limit gösterip, şirket kurmuşsunuz' dediler. Ben de 600 YTL limitim olduğunu söyledim. Benim şirketim yok, yevmiyeli çalışan birisiyim dedim. İzmir Karşıyaka'da et ürünleri üzerine Işıldak adı altında et şarküteriniz olduğu gözüküyor denildi. Bankacı, kimlik kaybettiğimi sordu. bende kaybettiğimi söyleyince, hemen savcılığa başvurun dediler. Bankaya faks çekip, benim öyle bir talebim yoktur dedim. Benim adıma ayırca kimliğimi bulan şahıslar Hayat Sigorta'ya 100 dolar yatırıp, sigortalı yapmışlar.

Kimliğimi bulan şahıslar, İstanbul'da Halil Altunbedel'i 150 bin YTL dolandırmışlar. Bu şahıs, benim kimliğimle kendilerini dolandıran 2 kişinin resmini polise verip, robot resmini çizdirmiş. İzmir 4. Noter'den şirket kurmuş ve 10 yıl süre ile genel müdürü olarak benim adımı kullanmış. Bu olaydan sonra bana haciz geldi, ödeyemedim. Oğlumun yemin töreni için gittiğim Manisa Alaşehir'de otelde kalırken gece sivil polis ekipleri 'aranıyorsunuz' diyerek beni alıp götürüp, nezarete attılar. Suçum olmadığı halde çocuğumun yemin törenini de göremedim. Beni mahkemeye sevkettiler, kimliğimi elimden aldılar. Mahkemeye çıkıp, anlattım, dışarıdan yargılanmak üzere serbest bıraktılar. Kimliğimi bulan şahıslar bir çok bankadan kredi çekmişler. Bankalar beni arıyor, dışarı çıkacak durumum yok. Hiçbir maddi durumum yok, inşaat işçisiyim. Bu şahısların yakalıp, durumumun düzeltilip, aklanmamı istiyorum".