Meme ve yumurtalık kanserleri, kadınlarda en çok görülen türlerinin başında geliyor. Gen testleriyle, bazı meme ve yumurtalık kanserleri riski önceden saptanabiliyor.
Abone olKadın sağlığını tehdit eden hastalıkların başında gelen meme ve yumurtalık kanserlerinde ailevi etkenlerin rolü büyük. Artık bazı gen testleri ile bu riski taşıyan kadınları önceden belirlemek ve gereken önlemleri almak mümkün. Meme ve yumurtalık kanserleri, kadınlarda en çok görülen kanser türlerinin başında geliyor. Öyle ki kırklı yaşlardan sonra kadınların yaklaşık %10 kadarında meme, %1.4’ünde ise yumurtalık kanseri oluşuyor. Meme ve yumurtalık kanserlerinin nedeni kesin olarak bilinmiyor. Ancak bu kanserlerin yaklaşık % 10’unu ailesinde daha önce meme ve yumurtalık kanseri olanlarda oluşturuyor. Acıbadem Sağlık Grubu Hastaneleri Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Fuat Demirkıran ailevi meme ve yumurtalık kanserleri olarak adlandırılan bu kanser türleriyle ilgili şunları söylüyor: “Ailelerinde 2 veya daha fazla birinci derece yakınında yumurtalık kanseri olanların yumurtalık kanserine yakalanma olasılığı belirgin olarak artar. Ailevi yumurtalık kanserlerinin önemli bir bölümü ailede kuşaktan kuşağa geçen genetik hasarlar sonucunda ortaya çıkar.” HASARLI GENLER Bir ailede son 3 kuşak içinde 2 veya daha fazla meme ve yumurtalık kanseri olması iki olasılığa işaret ediyor. Birincisi tesadüfi sebepler. İkinci olasılık ise, ailede meme ve yumurtalık kanseri ile ilişkili bazı genetik hasarların olması ve bu genlerin aile bireylerine kuşaktan kuşağa yayılmasıdır. Prof. Dr. sorumlu iki genden bahsederek şunları söylüyor: “ Bu genlerden biri BRCA 1 diğeri ise BRCA 2 genidir. Herhangi bir kadında BRCA 1-2 geninde hasar varsa bu kadında meme-yumurtalık kanseri görülme olasılığı %60-80’lere kadar yükselir. Başka bir deyişle bir bireyin BRCA1 ve 2 genlerinde hasar olması oldukça önemli bir konudur. BRCA 1 ve 2 gen hasarları bazı laboratuar araştırmalar ile saptanabilmektedir.” GEN TESTLERİ Bir ailenin kadın bireylerinde BRCA 1 ve 2 gen hasarı olma olasılığı %10’un üzerinde ise o kişiler için genetik araştırmanın gündeme gelmesi gerekiyor. Prof. Demirkıran Acıbadem Hastanesi bünyesinde yapılabilen bu özel testlerle ilgili şu bilgileri veriyor: “ BRCA 1 ve 2 gen testlerinin yapılmasındaki temel amaç ; BRCA 1-2 gen hasarlı kadınları saptamaktır. Böylece yaşamları boyunca meme-yumurtalık kanseri görülme olasılığı %60-80 olan kadınlarda bu kanserlerin oluşmasını önleyici çalışmalar yapılabilecektir. Ayrıca bu kadınlara özellikle 35 yaşından sonra 6 aylık aralıklar ile bazı testler yapılarak hastalığın erken dönemde yakalanması sağlanabilir. Kısacası genetik araştırma yapılmasındaki amaç; ailevi meme-yumurtalık kanserlerinin oluşumunu önlemek veya hastalığı erken dönemde tanımaktır.” KİMLER RİSK ALTINDA? Bu gen testleri kanser riskini önceden saptamak gibi önemli bir özelliğe sahip. Elbette genetik araştırmaların yapılmasının bazı kuralları var. Öncelikle bu testlerin sadece risk taşıyan kadınlara yapılması gerekiyor. Prof. Dr. Demirkıran test yapılması önerilen kadınları şu şekilde sıralıyor: Ailesinde 50 yaşından önce 2 veya daha fazla akrabada meme kanseri olanlar.. Ailesinde 50 yaşından önce bir meme kanseri ve bir veya daha fazla over kanseri olanlar.. Ailesinde 50 yaşından sonra bir veya fazla over kanseri ve ailede 2 veya fazla over kanseri olanlar.. Ailesinde erkek meme kanseri ile birlikte over ve meme kanserleri olanlar.. Ailesinde BRCA1-2 hasarı olanlar. Prof. Dr. Fuat Demirkıran Acıbadem Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı www.acibademhastanesi.com.tr