Kim Jong Un'dan dünyaya tehdit! Devam edeceğiz

Kuzey Kore Lideri Kim Jong Un, son açıklamasıyla dünyaya açıkça bir kez daha meydan okudu. Kim, caydırıcı saldırı yeteneklerini geliştirmeye devam edeceklerini duyurdu.

Geçtiğimiz hafta Hwasong-17 tipi yeni bir kıtalararası balistik füze deneyerek, bölgedeki güvenlik kaygılarını artıran Kuzey Kore'nin lideri Kim Jong-un'dan, gerilime neden olacak yeni açıklamalar geldi.

Devlet kontrolündeki Kore Merkezi Haber Ajansı'nda (KCNA) yer alan habere göre, geçtiğimiz Perşembe günü fırlatılan füzenin geliştirme sürecinde katkısı bulunan yetkililer, bilim adamları, teknisyenler ve işçilerle bir araya gelen Kim, ülkesinin "Hiçbir şeyle takas edilemez ve hiçbir şey karşılığında satılamaz caydırıcı saldırı yetenekleri geliştirmeye devam edeceğini" ifade etti.

Açıklamasında, "Ancak caydırıcı vuruş yetenekleriyle, kimse tarafından durdurulamayacak ezici bir askeri güçle donatıldığınızda bir savaşı önleyebilir, ülkenin güvenliğini garanti edebilir ve emperyalistlerin tüm tehditlerini ve şantajlarını bertaraf edebilirsiniz" diyen Kim'in, ayrıca yeni füzenin ABD'nin herhangi bir askeri hamlesini caydırmaya yardımcı olacağını da kaydettiği aktarıldı.

Ülkenin füze programına atıfta bulunan Kim'in, "Tüm zorluklara rağmen savunma faaliyetlerine sıkı sıkıya bağlı kalınacağını" vurguladığı belirtildi.

Pyongyang Uluslararası Havalimanı'ndan ateşlenen füzenin Japon Denizi'ndeki bir hedefi vurmadan önce 6 bin 248 kilometre irtifaya çıktığı ve bin 90 kilometre yol kat ettiği ifade edilirken, Kuzey Kore lideri Kim Jong Un'un, ülkesinin "ABD emperyalistleriyle uzun süredir devam eden mücadeleye tamamen hazır olduğunu" söylediği kaydedilmişti. Kim'in ayrıca "Güçlü nükleer savaş caydırıcılığımızı hem nitelik hem de nicelik olarak artırmaya devam edeceğiz" dediği kamuoyuna yansımıştı.

Birleşmiş Milletler (BM) kararlarına rağmen denemelerini sürdüren Pyongyang'ın son hamlesine başta Japonya, Güney Kore ve ABD'den sert tepki gelirken, Kuzey Kore'nin yeni geliştirdiği füze ile ABD'yi vurabileceğine dair iddialar ise küresel güvenliğe dair endişeleri artırmıştı.