BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  MEDYA

Kim demiş vekil yemini değişmez diye!

12 Haziran sonrası siyasi gerginlik yaratan 'milletvekili yemini' yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi. Acaba milletvekili yemini değişebilir mi?

Abone ol

12 Haziran sonrası siyasi gerginlik yaratan 'milletvekili yemini' yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi. Acaba milletvekili yemini değişebilir mi?

Bu sorunun yanıtını Sabah yazarı Mehmet Barlas bugünkü köşesinden geçmişe uzanarak verdi. 1924'ten bu yana TBMM'de edilen yeminleri kaleme alan Barlas'a göre yemin pekala değişebilir...

...Yaşam gibi yeminler de değişir.

Örneğin Osmanlı sonrasındaki ilk Anayasa'mızda (1921) bir yemin metni yokken, 1924 Anayasası'na şu yemin (tahlif) metni girmiş:

"Vatan ve milletin saadet ve selâmetine ve milletin bilâ kaydü şart hâkimiyetine mugayir bir gaye takip etmeyeceğime ve cumhuriyet esaslarına sadakatten ayrılmayacağıma vallahi."

Değişim 1924 Anayasası'ndaki 16'ncı milletvekili yemini maddesini de etkilemiş.
1928'de Anayasa'dan "Türkiye Devleti'nin dini İslam'dır" ifadesi de çıkartılırken "Yemin" şöyle olmuş:

"Vatan ve milletin saadet ve selâmetine ve milletin bilâ kaydüşart hâkimiyetine mugayir bir gaye takip etmeyeceğime ve cumhuriyet esaslarına sadakatten ayrılmayacağıma namusum üzerine söz veririm."

YEMİN YERİNE ANT

Derken siyasal yaşamımıza 27 Mayıs darbesi ertesinde Kurucu Meclis tarafından yazılan 1961 Anayasası'nın 77'nci maddesindeki "Ant-içme" girdi...

Bu yemin de şöyleydi:

"Devletin bağımsızlığını, vatanın ve milletin bütünlüğünü koruyacağıma; milletin kayıtsız şartsız egemenliğine, demokratik ve lâik cumhuriyet ilkelerine bağlı kalacağıma ve halkın mutluluğu için çalışacağıma namusum üzerine söz veririm."

Bugün ise milletvekilleri 1982 Anayasası'nın "Ant içme"yi düzenleyen 81'inci maddesine göre şu yemini edecekler:

BU DA SON YEMİN

"Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve lâik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa'ya sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim."

Acaba neden bu yeminler hem uzuyor, hem içerik değiştiriyor, hem de ideolojik içerikler ekleniyor bunlara? Neticede son yeminin bulunduğu Anayasa 12 Eylül 1980 askeri müdahalesi ertesinde atanan Danışma Meclisi tarafından ve Milli Güvenlik Konseyi gözetiminde yapıldı.