Kim daha yurtsever? Ülke için silah kuşananlar mı? Yoksa bombacıları yargılayan hakimler mi?
Abone olSabah yazarı Ergun Babahan yurtseverliğin tanımını bir kez daha günmede getirdi. Şemdinli kararından sonra yargıyı eleştirenlere karşı yazar kamuoyuna sorusunu yöneltti.
Yazı: Ergun Babahan
Kaynak. www.sabah.com.tr
-Bana yurtseverliğin tanımını yapabilir misiniz?
Nedir yurtseverlik?
Memleket için kurşun atmak mı, yurtiçinde ve dışında yasadışı eylemler yapıp kan dökmek mi, kitapçıya bomba atmak mı, bomba atanları suçlayan savcıyı meslekten atmak mı?
Yoksa "Cumhuriyet tehlikede" diye ortaya çıkıp başka bir tek fikir, görüş, proje üretmeden kıyamet koparmak mı?
Şemdinli'de memleket aşkına sağa sola bomba atan iyi çocuklar mı yurtsever, yoksa onları mahkûm eden hâkimler mi?
Savcının meslekten ihracına karşı koyanlar mı yurtsever, bu kararı alkışlayanlar mı?
Elinde silah olanlar, hukuk kitabı olanlardan daha mı yurtsever bu ülkede?
Tuhaf ilişkilerin kurulup tuhaf kuralların işlediği bir ülkedeyiz.
Şemdinli'deki bombalama olaylarının ardından "Bu bir çete işidir" diyen savcıyı meslekten ihraç ediyoruz, arkasından o iddianameyi cımbızla ayıklayıp kalanını aynen kabul ediyoruz, sonra da o iddianameye dayanarak sanıkları mahkum ediyoruz.
Peki iddianame mi yanlıştı, savcı mı?
Meslekten atılacak kadar kötü iddianame hazırlayan bir savcının suçlamalarına dayanarak iki kişiyi 40 yıla yakın hapse niye mahkum ettik?
İnsanın zihnini yoran, akla ziyan sorular bunlar biliyorum.
Ama sormadan edemiyorum.
Birilerinin sorması, insanların kafasına çakması gereken sorular bunlar.
İki kişilik çeteler, tek kişilik çeteler çıkıyor ortaya.
Hep iki kişiyle kalıveriyorlar.
Çeteleri bırakıp çete yakalandı haberini ihbar edenlerin peşine düşüyoruz.
"Çete var" diye suçlamada bulunan savcıyı meslekten ihraç ediyoruz.
Üstelik bunları AB umudumuz sürerken yapıyoruz.
"Koparsa kopsun" diyen Başbakan, AB ile ipler koparsa neler olabileceğini düşünüyor mu bu ülkede.
Çetelere, yasadışı girişimlere destek çıkanlar yurtsever oluyor sonunda bu topraklarda, hukukun üstünlüğünü savunanlar vatan haini.
Bombacılara sahip çıkan, sayfalarında kaynağı belirsiz telsiz konuşmalarını sayfa sayfa deşifre edip olayı terör örgütüne yıkmak isteyen gazetelerin yöneticileri, savcıyı infaz eden köşe yazarları, iddianameyi "darbe girişimi" olarak niteleyen siyasetçiler ne diyecek bu karara karşı?
Şimdi kararı veren hâkimleri de mi ihraç etmek gerekecek meslekten?
9 sütuna manşet mi atmak gerekiyor, "Yargı bağımsız değil" diye bu aşamada.
İktidarı, muhalefeti, yazarı çizeri şimdi o savcıyla ilgili yeniden bir fikir beyan edecek mi?
Yoksa bu kararı kimi gazetelerin, yazarların yaptığı gibi yok mu sayacağız?
Şemdinli'yi yok sayacağız, Susurluk'u yok sayacağız, bombacıları sahiplenip savcıları mahkûm edeceğiz, sonra da canımız ve malımız hukuk devletine emanet diye geceleri rahat yatacağız.
Siyaseti dizayn etme çabaları yetmiyor gibi, hukuku ve terörle mücadeleyi de dizayn edenlerin yüzü kızarıyor mu acaba?