Ahmet Hakan-Mümtaz'er Türköne kavgası tam gaz. Hakan'ı yerden yere vurdu.
Abone olZaman yazarı Mümtaz'er Türköne öyle laflar etti ki. Ahmet Hakan'ın dönekliğini teslim eden Türköne, yazarın geçmişini ve dostuklarını pazara çıkardığını söyledi.
Hakan'ın yazısı kavganın fitilini ateşledi. Hürriyet yazarı kendisini döneklikle suçlayan Türköne'nin söylediğini iddia ettiği "Diyarbakır Amed olsun" sözünü hatırlattı.
İşte bu suçlamalar Türköne'nin tepesini attırdı. Öfkesini satırlara döktü. Zaman yazarı önce Hakan'ın iddiasına cevap verdi: "Ben böyle bir şey söylemedim. Önümüzdeki geleceği resmederken uluslararası sözleşmeleri referans göstererek ihtimallere dair örnekler verdim."
Türköne'ye göre Hakan Hürriyet'teki pozisyonunu kavrayamadı, arada kaldı. Muhafazakar yazar kontenjanından alınan yazarın diğerlerine özendiğini iddia ediyor. Hakan'ın dönekliğine itirazı olmayan yazarın asıl tepkisi onun olması.. Hakan'ın geçmişini ve ilişkilerini pazarlamasına kızıyor. Türköne Ahmet Hakan'ı işte bu sözlerle vuruyor:
"Bir zamanlar içinde ısındığı cemaati, dostlarını ve dostluklarını piyasaya sürüyor. Yazdığı yazılara, onu "farklı" kılan sözlerine bakın: Hepsi artık reddettiği geçmişinden geliyor. Geldiği eve beraberinde getirdiği bohçasından çıkarttıklarını gösteriyor herkese. İmam hatipli olmasa, "İmam hatipler kapatılsın" sözünün bir değeri olur mu? İçeriden biri olarak konuşmasa eskiden tanıdığı bugünün ricaline dair yazdıklarının bir anlamı kalır mı?"
Türköne'nin Hakan'a magazin yazarlığı tavsiyesinde bulunuyor. Önerisini yaparken de yönelttiği eleştiriler yenilir yutulur gibi değil:
"Ben onun yerinde olsam sergilediğim bohçayı kapatır, ceviz bir sandığa kilitler ve kimseye göstermezdim. Geçmişte kalan dostluklarımı, bana güvenen insanların namusuma emanet ettiklerini pazara sürmeyi bırakır başka bir mesleğe el atardım. Mesela magazin yazarlığı? "