BIST 10.001
DOLAR 35,32
EURO 36,47
ALTIN 3.025,42

Kim çağdaş, kim değil?

Hepimiz göbeğini kaşıyan adamız" dedim ya, bazı sayın okurlardan itiraz geldi:-Kendi adına konuş!

Bu kesime nasıl bir tanımda bulunacağımı inanın bilmiyorum. "Sosyete" desem uymuyor. "Entellektüel" desem hayır, o da uymuyor.

O halde ne?

Kafa yormaya gerek yok...

Herkesi kendi haline bırakmak gerek. Onlar zaten, "Göbeğini kaşıyan adam" olamaz... Çünkü, "Göbeğini kaşıyan adam"la yanyana gelmek istemediler hiç. Makarna, pilav, nohut, kömür bahane! Ayrıydı onlar, ayrı dünyaların insanıydı. Şimdi yanyana, iç içe olmanın sıkıntısını yaşıyorlar!

Nasıl mı?

Gazeteci arkadaşım Hacer Alkan bir örnek verdi:

-Aynı uçağa biniyorlar. Eskiden böyle değildi. "Elit" takılıyorlardı, havalardaydı hepsi. Şimdi 60 YTL veren uçağa binebiliyor. Halkı aşağılayanlar, onlarla aynı masada yemek yemenin sıkıntısını yaşıyor. Halka bu ikmanı kim sağladı? İşbaşındaki iktidar. İşte karın ağrıları bu.

Haksız değil Hacer!

Halkı içine sindiremeyenler, onları "Göbeğini kaşıyan adam" olarak aşağılıyor. Halbuki bunlar "Göbeğini kaşıyan adam"ın tırnağı bile olamaz!

"Göbeğini kaşıyan adam" İnternet kullanıyor; teknoloji merakı var. Yeniliklere açık! "Google" yazıp, dünyada olup biten herşeyden haberdar oluyor.

"Göbeğini kaşıyan adam"ın mucidi Bekir Coşkun ne yapıyor peki? İnternet"i kullanabiliyor mu mesela? İnternet"e girip, maillerini kontrol edebiliyor mu? Yoksa Emin Çölaşan gibi, sekreterinin print ettiği kağıtlarla mı yetiniyor?

Hey siz oradakiler, kim çağdaş, kim değil İnternet belirliyor artık! Bu mereti kullanamayanlara çağdaş ülkelerde "gerici" diyorlar!

Özeti şu:

Karısının başını açmakla çağdaş olunamıyor!

Uyanın artık!


Olli Rehn küfür mü ediyor?

Türkiye"nin veya AK Parti iktidarının aleyhine her konuşan muhteremin ipine sarılan zevat, Olli Rehn konuşunca, sus pus oluyor nedense.

Malezya seferleri başlatarak bu ülkenin turizmini patlatmıştık hatırlarsanız. Avrupa Komisyonu Üyesi Rehn, günlerce Malezya"yı dilinden düşürmeyen bizim tayfanın yüzünü kızartacak açıklamalar yapıyor:

-Türkiye Demokrasi açısından, Ortadoğu, ve Fas"tan Malezya"ya kadar, Müslüman dünyası için bir emsaldir. Bu adam kimseye küfür etmiyor. Türkiye"nin emsal olduğunu söylüyor.

Daha da önemlisi, bizsiz bir AB"nin radikal uçları güçlendireceğini belirtiyor. Ama gelin görün ki, bu sözleri kimse işitmiyor. Herkes aynı anda, kör, topal, sağır oluyor!

Neden acaba?


İncelik burada ama anlayan yok!


"Dindar kesimlerin, başkalarının özgürlüklerine müdahale etme potansiyeli var mı?" Bu soruya muhatap olan Mehmet Barlas"ın verdiği cevap çok önemli:

-Bakın bir otobüste mutlaka onu durdurup namaz kılmak isteyen bir iki kişi olabilir. Ama bundan daha tehlikelisi, bir mahallede bir otobüsün durdurulup, içindekilerin dışarı çıkartılıp otobüsün yakılmasıdır. Türkiye"de bunu daha sık görmeye başladık. Yani şeriat tehlikesinden çok Güneydoğu"nun çözümsüz sorunlarından kaynaklanan ciddi bir tehlike var. Şeriat tehlikesine kapılıp öbür sorunları görmezseniz çok hata yapmış olursunuz.

Anlaşılmayacak bir şey yok, verilen cevap net. Güneydoğu"dan yükselen çığlığa dikkat çekiyor Barlas. Ama Hürriyet yazarı Özdemir İnce bu inceliği yakalayamamış nedense!