Yenikapı mitingine katılma kararı alan Kılıçdaroğlu'nun Binali Yıldırım'a ilettiği talep listesi ortaya çıktı.
Abone olCHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun, Başbakan Binali Yıldırım’ı arayarak “Meydanda Atatürk vurgusu yapılmalı, parti bayrağı olmamalı, Dombra da çalınmamalı” taleplerini iletmesi kararlaştırıldı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı’nın ilk davetinin ardından yarın Yenikapı’da yapılacak ‘Demokrasi ve Şehitler Mitingi’ne bir heyet gönderme kararı almıştı.
Kılıçdaroğlu'nun katılma kararı aldığı dünkü MYK toplantısından yansıyan kulisler Hürriyet gazetesinde yer aldı..
DOMBRA ÇALINMAMALI, EŞİT SÜRE SÖZ HAKKI TANINMALI
Toplantıda, Kılıçdaroğlu’nun, Başbakan’ı arayarak, “CHP, mitingin düzenlenmesi için oluşturulan sekreteryada aktif görev almalı, meydanda Atatürk vurgusu yapılmalı, parti bayrağı olmamalı ve platformda dev Atatürk portresi bulunmalı, parti müzikleri çalınmadığı gibi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın seçimde kulandığı Dombra da çalınmamalı, konuşmacılara eşit sürede söz hakkı tanınmalı” taleplerini iletmesi kararlaştırıldı.
Kılıçdaroğlu’nun mitinge katılma kararını ve MYK’da ele alınan koşulları Başbakan Yıldırım’ı dün arayarak ilettiği belirtildi. Kılıçdaroğlu’nun MYK’da özetle şu değerlendirmeyi yaptığı öğrenildi:
BU BİR ÜLKE MESELESİDİR
“Katılırız ve kendimizi orada anlatırız. Hukukun üstünlüğü, demokrasi ve darbecilerden hukuk içinde hesap sorulmasının yanı sıra parlamenter sistemin bu ülke için öneminin bu meydanda dile getirilmesi lazım. Demokrasiye olan bağlılığımız, hukukun üstünlüğüne olan ihtiyaç ve inancımız, şehitlerimize duyduğumuz sonsuz saygı sebebiyle verdiğimiz kararlarda, kararlılığımız devam etmektedir. Parti örgütlerinden de mitinge katılmamız için çağrı geldi. Sosyal demokrat bir parti olarak, ülkemizin ihtiyacı olan uzlaşma kültürünün yerleşmesi için bizim öncü olmamız gerekiyor. Bu, bir ülke meselesidir.
HDP DE ORADA OLMALI
HDP’nin son bir yıldır izlediği siyaset beni de rahatsız ediyor. Ama HDP’nin bu mitinge davet edilmemesi, temsil ettiği kitle için duygusal kopuş yaratabilir. HDP’nin temsil ettiği kitle, kendini ötekileştirilmiş hissedebilir. Hem ‘uzlaşı’ denilecek, hem de en zayıf anımızda böyle davranılacak. Bu doğru değil.”