BIST 9.666
DOLAR 35,22
EURO 36,73
ALTIN 2.961,25
HABER /  GÜNCEL

Kılıçdaroğlu'nun oğlundan CHP'ye sert eleştiri!

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun oğlu Kerem Kılıçdaroğlu, CHP'de son günlerde yaşanan olaylara ilişkin açıklamalarda bulundu.

Abone ol

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun oğlu Kerem Kılıçdaroğlu, CHP ve 1 Kasım seçimleri üzerine hazırladığı doktora tezini Al Jazeera'ye anlattı.

CHP'nin düşük gelirli yerlerde ev ev çalışma yapması gerektiği görüşünde olan Kerem Kılıçdaroğlu'na göre, CHP'nin oylarını artıracak en etkili yöntem, sokağa çıkmak değil seçmenin ayağına gitmek.

"MEYDANLARA İNMENİN RİSKİ VAR"

Kemal Kılıçdaroğlu'nun sokağa çıkma sözlerini değerlendiren Kerem Kılıçdaroğlu, sokağa çıkma durumunda CHP'nin kaybedeceğini söyledi. Kerem Kılıçdaroğlu, "CHP ayni yardım yapamaz. O gücü yok. Senede bir iki kez yapabilir belki. Parti olarak düzenli bir şekilde seçtiğiniz bölgelere, mahallelere gidersiniz onlarla diyaloğa girersiniz. CHP bunu yılın belli günlerinde, belli organizasyonlarda stand açarak yapıyor. Bunun ötesine geçmek gerekiyor. Ev ziyaretleri yapılabilir, ev ziyaretleri çok önemli. Örgütte meydanlara inelim görüşü de var. Meydanlara inmenin şöyle bir riski var bence. Dünya Değerler Araştırması'na göre Türkiye en muhafazakar ülkelerden biri ve insanların protesto olayına bakış açısı çok mesafeli. Siz meydanlara inelim diyorsunuz meydanlara inince muhtemelen AKP seçmeni bunu kendisine tehdit olarak alacak. Bana karşı protesto yapıyorlar algısı oluşacak" ifadesini kullandı.

 "AKP'YE KIYASLA SAYI ÇOK DÜŞÜK"

Kerem Kılıçdaroğlu, açıklamasının devamında şöyle konuştu:

"Sokağa çıksınlar ama büyük bir protesto yapalım şunu engelleyelim demenin bence çok getirisi yok. Bunu belirli bölgelerde mesela Kadıköy'de yapabilirsiniz ama bunu Esenler'de yaparsanız muhtemelen ters tepecek. Meydanlara inelim söylemi güzel, kulağa hoş geliyor ama riskli de olabilir. Artık hakim parti sistemi var. AKP herşeyi kontrol ediyor hukuk ellerinde durum böyle olunca polisi de onlar kullanıyor, çevik kuvveti üzerinize salıyor. Sen orada eylem yap, yapma şiddet uyguluyorlar. Karışıklık çıkaran CHP imajı veriliyor.Esenler'de bahsettiğiniz gibi bire bir çalışma yapacak CHP kadrosu var mı?Yapı çok sınırlı 500 bin nüfuslu bir yerde 5000 üyeden bahsediyoruz. Bunun da sadece yüzde 10-15'i aktif üye. Seçim zamanı biraz artıyor ama gene de yetersiz. En büyük rakibiniz olan AKP'ye kıyasla sayınız çok düşük. Çalışmalar seçim dönemi ile sınırlı olunca AKP'ye veren yine oyunu AKP'ye verecek. Aslında çok ciddi yolsuzluklar ortaya çıktı. AKP seçmeni de eminim bir şeylerin döndüğünün farkında ama şu bakış açısı hala devam ediyor: ''Tamam bunlarda bir yolsuzluk var ama sonuçta en iyi bunlar yönetiyor, ben yardım alıyorum bu yardımı kaybetmek istemem."

"SÜREKLİ CEVAP VERMELERLE OLACAK İŞ DEĞİL"

Saha çalışmalarını babasıyla paylaştığını belirten Kılıçdaroğlu, "Anlattım, gördüklerimi de söyledim. Sizin düzenli ev ziyaretleri lazım. Seçime kadar olan 4 yılı iyi değerlendirmeleri gerektiğini söyledim. Güncel tartışmalara sürekli cevap vermelerle olacak iş değil, örgütü çalıştırmanız gerekiyor dedim. O da ev ziyareti projesisinden bahsetti böyle bir çalışmayı başlatıyoruz dedi. Babam CHP ile ilgili makaleleri hep okuyor. Akademisyenlerle sık sık görüşüyor. Uygulama kısmında elinden geldiğince bir şeyler yapıyor. CHP üzerine çok sayıda projeler, fikirler var masasında, bazen notlarını görüyorum. Bunları parti yönetimi ile tartışıp herkesin ortak kararı şeklinde hayata geçirmeye çalışıyor" şeklinde konuştu.

Röportaj: İrfan Bozan - Fotoğraf: Zahidin Köşüş / Al Jazeera Türk

"BAYKAL DA BABAM DA DENEDİ"

Kerem Kılıçdaroğlu, Mehmet Bekaroğlu'nun partiye katkısına yönelik soruyaysa şu yanıtı verdi:

"Bence o yol buralardan geçmiyor. Siz onu aday yapınca alternatifi zaten AKP’de var. 'Ya Mehmet Bekaroğlu gelmiş değişiyor muhafazakarlara artık olumlu bakıyor demek ki oy verilebilir' denmiyor. Zaten bu işlemedi. Bunu geçmiş de Baykal da denedi, babam da denedi olmuyor. Bence yoksulluk en önemli konu. Türkiye’nin en büyük sorunlarından olan terörü bir yana bırakırsak ekonomi geliyor. Bu ekonomik sıkıntı insanları AKP’ye itiyor. Sonuçta sizin bir işiniz yok iş arıyorsunuz. ‘Al bir AKP üyeliği sonra başvuru yapacaksın işin olacak’ deniliyor. Bu sayede de AKP üyeliği sayısı artıyor. Mesela şöyle örnekler de KPSS kazanan partililer mülakata gitmeden önce CHP üyeliğini iptal ediyor. Baktı sınavdan iyi sonuç aldı mülakata gidecek o zaman üyeliğini kesiyor"

"ULUSALCILAR GÜÇ KAYBETTİ"

Kerem Kılıçdaroğlu, parti içinde ulusalcıların güç kaybettiğini şöyle anlattı: "Benim gördüğüm bu süreçte ulusalcılar parti içinde çok zayıfladı. Ulusalcılığı iyi ya da kötü olarak kategorize etmiyorum. Ulusalcılar zayıfladı parti örgütü kendini sola çekti ama parti seçmeni bence örgütle aynı yerde değil. Geçmiş dönemde SHP’de siyaset yapan Kürt sorununa, ‘biz Kürtleri kucaklamalıyız birlikte bu işi götürmeliyiz’ diyen o dışlanan kesim geri geldi. Önseçim olması milletvekillerini lidere değil, örgüte bağlı hale getirdi. Parti içindeki seçimlerde de sola dayalı olanlar kazandı, ulusalcılar kaybetti."

"ULUSALCILARIN ARTMASI PARTİ İÇİN FAZLA GİBİ"

Kılıçdaroğlu, "Sizce CHP’de ulusalcılığın gerilemesi bir kayıp mıdır?" sorusunaysa şu yanıtı verdi:

"Kayıp mıdır? Değil midir? Bilemem ama ulusalcıların çok artması da sosyal demokrat bir parti için fazla gibi. Çünkü siz sosyal demokrat bir parti olduğunuzu söylüyorsunuz, tamam altı ok içinde milliyetçilik de var ama sosyal demokrasi, özgürlükçü demokrasi bunları savunuyorsanız milliyetçiliğin biraz geri planda kalması bence normaldir."