BIST 9.489
DOLAR 34,55
EURO 36,07
ALTIN 2.990,07
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Kılıçdaroğlu'nun öfkesi Meclis'te tansiyonu yükseltti

TBMM'de 23 Nisan özel oturumuna CHP Genel Başkanı Kemal Kılıdaroğlu'nun referandum sonuçlarına iliişkin yaptığı konuşma damga vurdu.

Abone ol

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile Meclis'in kuruluşunun 97'inci yıldönümü dolayısıyla özel gündemle toplanan Meclis Genel Kurulu'nda konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşması sırasında yeni anayasa sistemi ile gelen cumhurbaşkanına vekalet sistemini eleştirmesinin ardından Meclis'te tartışma çıktı.

"MECLİS'İN İTİBARINI SATIYORSUNUZ"

Konuşmasında sık sık sesini yükselten Kılıçdaroğlu "Meclis'in itibarını satıyorsunuz. Milletin iradesi kimseye teslim edilemez. Milli irade varsa burada tecelli etmiştir. Hiçbir makam, mevki TBMM'yi feshedemez. Nokta..." diyerek Anayasa değişikliğini eleştirdi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları:

GENSORU

"Milli Mücadeleyi yönetmesi nedeniyle dünyada tek Gazi Meclis olan TBMM, kurulduğu günden beri hükümetleri denetleme görevini sürdürdü. TBMM kurulduğu ilk günden beri denetim sorumluluklarından ödün verilmedi. En zor koşullarda bile TBMM denetleme görevini yapmış, hiç kimse memleket savaş halinde bu gensoruyu neden veriyorsunuz dememiştir.

YSK tarafından meşruiyeti tartışmalı hale getirilen mühürsüz seçim nedeniyle bizler bu kürsüden bir sayın bakana soru soramayacağız.

En zor durumda bile TBMM görevini yapmış, kimse 'Gensoruyu neden soruyorsunuz?' diye sormamıştır.

Milletvekillerinin bu gensoru yoluyla denetim yetkilerini kullanmaları sorun edilmemiş, ayak bağı olarak kabul edilmemiştir. YSK tarafından meşruiyeti tartışmalı hale getirilen mühürsüz seçimle bizler bir bakana soruyu soramayacağız.

FESİH YETKİSİ

Yaratılan bu acı tabloyu vicdanı sızlayan herkesin iyi duymasını isterim. Bu bağlamda milli mücadelenin hemen sonrasında müzakerelerine başlanan yeni anayasa tartışmalarını da hatırlatmakta fayda görüyorum. 1924 yılında. Cumhurbaşkanı gerekçesini millete ve devlete belirtmek şartıyla Meclis'i feshedebilir denir. Buna rağmen fesih yetkisine karşı çıkmışlardır.

"HİÇBİR MAKAM, MEVKİ TBMM'Yİ FESHEDEMEZ, NOKTA"

Rahatsız olduğunuzu biliyorum, milli irade milli irade diyorsunuz. Milli irade varsa burada tecelli etmiştir. Hiçbir makam, mevki TBMM'yi feshedemez,Meclis'in itibarını satıyorsunuz, nokta.

Sayın Başkan ben bu Meclis'in itibarını korumak zorundayım. Ben milli iradeye saygı göstermek zorundayım.

"TARİH ASLA UNUTMAYACAK"

Tarih böyleyken TBMM köklü geçmişine sahip çıkmak yerine Meclis'i fesih yetkisinin 1 kişiye verilmesini istemiştir. Bu anlayış milli iradenin reddidir. Tarih asla unutmayacaktır.

Sayın Cumhurbaşkanı yurt dışına çıktığında ona vekillik ediyorsunuz. Aynı zamanda tüm parti gruplarına karşı da tarafsızlığınızı korumak zorundasınız. Yeni tek adam rejiminde siz sayın cumhurbaşkanına vekalet edemeyeceksiniz. Vekaleti seçimle gelen değil, atama ile gelen başkan yardımcısı yapacaktır. Bu durum darbe dönemlerine uygun bir uygulamadır.

TBMM İTİBAR KAYBINA UĞRADI

Devlet yönetiminde liyakat değil, keyfi yönetim anlayışının egemen olmasının yolu açılmıştır. Bugün TBMM, büyük bir itibar kaybına uğramıştır, yetkileri alınmıştır. YSK dahi, TBMM'nin çıkardığı kanuna uymamayı kural edinmekte, kanunsuzluğu kural edinmektedir.

Yüzde 10 seçim barajı milli egemenliği hiçe sayan, yurttaşların tercihlerini görmezden gelerek temsiliyet hakları çalan, çarpık bir zihniyetin ürünüdür. Bu düzenlemeyi savunanların darbecilerle aynı paralelde olduklarını da unutmamak gerekir.

Ben Türkiye'yi seçimle gelenlerin yönetmesini isterim. Seçimle gelen bir kişinin yerine yine seçimle gelen birinin devleti idare etmesini isterim. Ancak ve ancak darbe dönemlerinde seçimle gelmeyenler Türkiye'yi yönetmiştir. Bir gün bile olsa, bir saat bile olsa, bir dakika bile olsa, bir saniye bile olsa, seçimle gelmeyenlerin ülkeyi yönetmesi demokratik değildir, nokta. "