Kılıçdaroğlu'nun masumları, Tayyip'in köpekleri...
CHP lideri masum insanlar için yürüyormuş. O zaman gelin, Kılıçdaroğlu'nun masum ilan ettiği isimlerin suç galerisine hep birlikte göz atalım.
"Adalet arayan herkes için yürüyorum" diyerek
başladı dünkü konuşmasına Kemal Kılıçdaroğlu...
Ama bir kaç dakika sonra, aslında kimler için yürüdüğünü ve adaleti
kimler için istediğini şu cümle ile özetledi:
"Ahmet Şık niye hapiste, Nazlı Ilıcak niye hapiste, Ali
Bulaç niye hapiste, Enis Berberoğlu niye hapiste? Nuriye Gülmen ve
Semih Özakça niye hapiste. 5 günlük er Ömer Kara ile daha 3
günlük asker İsmail Sade neden hapiste?"
Madem öyle, o zaman gelin, Kemal Kılıçdaroğlu'nun masum ilan ettiği
isimlerin suç galerisine hep birlikte göz atalım.
AHMET ŞIK:
"Tahir Elçi'yi tutuklamak yerine katletmeyi tercih
ettiler, katil sürüsü bir mafyasınız" diyerek
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne hakaret etmiş.
"Devletiniz teröristtir" demiş.
"Rus büyükelçiyi vuran kişi AK Parti hükümetinin
yetiştirip beslediği El Nusra örgütüne bağlı
teröristtir!" diyerek dünyayı ayağa kaldıran suikasti
Türkiye'nin üzerine yıkmaya çalışmış.
"PYD'nin terör örgütü olduğunu kanıtlamaya çalışanlar
olağan şüpheli olmaz mı? PKK için çalışanlar da
gazetecidir" diyerek terör örgütüne alanen destek
vermiş.
NAZLI ILICAK:
17/25 Aralık yargı darbesini tüm yazılarında desteklemiş. İçeri
atılan Fetö mensuplarını yazı ve yorumlarında aklamaya
çalışmış. Yaptığı tüm televizyon programlarında, darbeye zemin
oluşturma faaliyetleri yürütmüş.
Son TV programında Ahmet Altan isimli kişi, "Türkiye'de
gerçekleşmiş askeri darbelerin önünü açan gelişmeler her ne ise
Erdoğan bugün aynı kararları vererek teker teker o yolları
açıyor" dediğinde "Çok haklısın,
katılıyorum" diyerek bir askeri darbe isteğini açık
açık dile getirmiş.
ALİ BULAÇ:
17/25 Aralık yargı darbesini neredeyse tüm yazılarında savunmuş ve
hükümetin düşmesi için elinden geleni ardına koymamış. Yayına
çıktığı Mehtap TV'de "ABD anavatanımızdır" diye
itirafta bulunmuş. 15 Temmuz darbe gecesine kadar Fetullahçı
Terör Örgütü'nün militanı gibi davranmış. Darbe girişimi olduktan
sonra Gülen'den gelen mesaj üzerine "Şükür darbe
başarılı olmadı" diyerek kendini kurtarmaya
çalışmış!
ENİS BERBEROĞLU
MİT tırlarına yönelik yapılan operasyonun görüntülerini içeren
kamera kayıtlarını Ekrem Dumanlı'dan almış. Daha doğrusu, bu
kayıtları Dumanlı'dan alan birinden almış ki siz o kişinin kim
olduğunu iyi biliyorsunuz. Daha sonra bu kayıtları el altından Can
Dündar'a ilettiği HTS kayıtlarıyla belirlenmiş. Kısıcası
milletine ve devletine ihanet ederken suçüstü yakalanmış.
AKADEMİSYEN SEMİH ÖZAKÇA:
Silahlı terör örgütü DHKP-C'ye üye olmuş. Karşıt görüşlü bir kişiyi
kemiklerinin kırılmasına sebebiyet verecek derecede kasten yaralama
suçu işlemiş, Devlet malına zarar vermekten suçlu
bulunmuş.
AKADEMİSYEN NURİYE GÜLMEN:
Yaralama ve devlet malına zarar verme, ulaşım araçlarını kaçırma ve
alıkoyma. Kolluk kuvvetlerine karşı eylem. Kanuna aykırı toplantı
ve gösteri yürüyüşleri düzenleyip yönetme suçlarına
bulaşmış.
Türk milletini, Cumhuriyeti'ni ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni
alenen aşağılamış. DHKP-C terör örgütüne üye olmuş. 9 Mayıs
2012'de yapılan operasyonda gözaltına alınmış. 12 Mayıs 2012'de
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nce tutuklanmış. 31 Ağustos 2012'de
de serbest bırakıldıktan sonra eylemlerine kaldığı yerden devam
etmiş.
5 GÜNLÜK ER ÖMER KARA VE 3 GÜNLÜK ER İSMAİL
SADE:
Darbe gecesi kendilerini durdurmaya çalışan silahsız, savunmasız
vatandaşların üzerine rastgele ateş açmışlar. Darbenin emir
komuta zinciri içinde yapılmadığı, halka ateş ederek suç işlediği
kendilerine defalarca söylenmesine rağmen eylemlerine devam
etmişler. Kasten ve planlayarak masum insanları kurşun
yağmuruna tutarak şehit etmişler.
Kılıçdaroğlu'nun masum dediği isimler bunlar! Peki bunlar
masum olduğuna göre, suçlu kim?
"15 Temmuz gecesi sokağa çıkan Tayyip'in
köpekleri!" suçlu...
Yanlış anlaşılmasın, bunu ben söylemiyorum.
Kılıçdaroğlu'nun sözde adalet yürüyüşüne katılan bir CHP'li
söylüyor.
Öyle kuytuda, fısıldayarak falan değil ha. Kameraların önünde ve
hiç çekinmeden haykırıyor bu alçakça sözleri...
Bakınız, açık ve net söylüyorum.
Bu yürüyüş adalet için yapılmıyor. Adı adalet, arka planı
teröre, teröriste darbeciye, haine, destek yürüyüşüdür bu!
Bu yürüyüşün amacı, İstanbul'a varışta yeni bir terör eylemi, yeni
bir kalkışma yaptırmaktır.
Yine yanlış anlamayın, bunu da ben söylemiyorum.
Yürüyüşe katılan ve mikrofonların kapalı olduğunu sanıp,
"Bu yürüyüşü kesmezsek var ya, bu yürüyüş çok şeye gebe.
Çok güzel sonuçlar doğurabilir" diyen CHP'liler
söylüyor.
CHP adına çıkacak güzel sonuçlar ne olabilir?
Devletin pes edip, Fetö'cü hainleri serbest bırakmasını bekleyecek
kadar akıldan yoksun olmadıklarına göre, hangi güzel sonucu
bekliyorlar?
Bunu sizin yorumunuza bırakıyorum.
Yargıda ve yönetimde zaman zaman ipin ucunun kaçtığını ve belli
noktalarda adaletsizlikler yapıldığını hepimiz kabul ediyoruz.
Suçsuz yere içeri atılanların haklarını hep beraber savunuyoruz,
savunmaya da devam edeceğiz.
Benim söyleyeceğim şey şudur:
Bugün memleketteki adalet arayıcılarına bakın, adaletsizlik var mı
yok mu anlarsınız?
Eğer "adalet istiyoruz" diye
bağıranlar HDP'liler, PKK'lılar, Fetö'cüler,
DHKP-C'liler ve onların yegane destekçisi CHP'liler ise, bu durum
adaletin doğru işlediğinin göstergesidir.
ABD'nin PKK'ya yaptığı 200 uçak dolusu silah yardımına tek kelime
edemeyip, Türkiye'nin Türkmenlere iki tır yardım yapmasına engel
olan kansız kancıklar "Adalet yok" diye
bağırıyorsa, adalet var demektir.
Bu sözde "adalet" yürüyüşünü bir iç kargaşaya
dönüştürme çabasında olanlar da şunu iyi bilmelidir. Bu diyarda
bundan böyle kafasına vurup, istediğinizi yaptıracağınız
muhafazakar kesim yok artık!
Bunun ispatı15 Temmuz'dur!
Ona göre yürüyün!
SOSYAL MEDYADA TAKİP İÇİN: