BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46

Kılıçdaroğlu'nun masumları, Tayyip'in köpekleri...

CHP lideri masum insanlar için yürüyormuş. O zaman gelin, Kılıçdaroğlu'nun masum ilan ettiği isimlerin suç galerisine hep birlikte göz atalım.

"Adalet arayan herkes için yürüyorum" diyerek başladı dünkü konuşmasına Kemal Kılıçdaroğlu...

Ama bir kaç dakika sonra, aslında kimler için yürüdüğünü ve adaleti kimler için istediğini şu cümle ile özetledi:

"Ahmet Şık niye hapiste, Nazlı Ilıcak niye hapiste, Ali Bulaç niye hapiste, Enis Berberoğlu niye hapiste? Nuriye Gülmen ve Semih Özakça niye hapiste. 5 günlük er Ömer Kara ile daha 3 günlük asker İsmail Sade neden hapiste?"

Madem öyle, o zaman gelin, Kemal Kılıçdaroğlu'nun masum ilan ettiği isimlerin suç galerisine hep birlikte göz atalım. 

AHMET ŞIK:

"Tahir Elçi'yi tutuklamak yerine katletmeyi tercih ettiler, katil sürüsü bir mafyasınız" diyerek Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne hakaret etmiş.

"Devletiniz teröristtir" demiş.

"Rus büyükelçiyi vuran kişi AK Parti hükümetinin yetiştirip beslediği El Nusra örgütüne bağlı teröristtir!" diyerek dünyayı ayağa kaldıran suikasti Türkiye'nin üzerine yıkmaya çalışmış.

"PYD'nin terör örgütü olduğunu kanıtlamaya çalışanlar olağan şüpheli olmaz mı? PKK için çalışanlar da gazetecidir" diyerek terör örgütüne alanen destek vermiş.

NAZLI ILICAK:

17/25 Aralık yargı darbesini tüm yazılarında desteklemiş. İçeri atılan Fetö mensuplarını yazı ve yorumlarında aklamaya çalışmış. Yaptığı tüm televizyon programlarında, darbeye zemin oluşturma faaliyetleri yürütmüş. 

Son TV programında Ahmet Altan isimli kişi, "Türkiye'de gerçekleşmiş askeri darbelerin önünü açan gelişmeler her ne ise Erdoğan bugün aynı kararları vererek teker teker o yolları açıyor" dediğinde "Çok haklısın, katılıyorum" diyerek bir askeri darbe isteğini açık açık dile getirmiş.

ALİ BULAÇ:

17/25 Aralık yargı darbesini neredeyse tüm yazılarında savunmuş ve hükümetin düşmesi için elinden geleni ardına koymamış. Yayına çıktığı Mehtap TV'de "ABD anavatanımızdır" diye itirafta bulunmuş. 15 Temmuz darbe gecesine kadar Fetullahçı Terör Örgütü'nün militanı gibi davranmış. Darbe girişimi olduktan sonra Gülen'den gelen mesaj üzerine "Şükür darbe başarılı olmadı" diyerek kendini kurtarmaya çalışmış!

ENİS BERBEROĞLU

MİT tırlarına yönelik yapılan operasyonun görüntülerini içeren kamera kayıtlarını Ekrem Dumanlı'dan almış. Daha doğrusu, bu kayıtları Dumanlı'dan alan birinden almış ki siz o kişinin kim olduğunu iyi biliyorsunuz. Daha sonra bu kayıtları el altından Can Dündar'a ilettiği HTS kayıtlarıyla belirlenmiş. Kısıcası milletine ve devletine ihanet ederken suçüstü yakalanmış. 

AKADEMİSYEN SEMİH ÖZAKÇA:

Silahlı terör örgütü DHKP-C'ye üye olmuş. Karşıt görüşlü bir kişiyi kemiklerinin kırılmasına sebebiyet verecek derecede kasten yaralama suçu işlemiş, Devlet malına zarar vermekten suçlu bulunmuş. 

AKADEMİSYEN NURİYE GÜLMEN: 

Yaralama ve devlet malına zarar verme, ulaşım araçlarını kaçırma ve alıkoyma. Kolluk kuvvetlerine karşı eylem. Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleyip yönetme suçlarına bulaşmış. 

Türk milletini, Cumhuriyeti'ni ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni alenen aşağılamış. DHKP-C terör örgütüne üye olmuş. 9 Mayıs 2012'de yapılan operasyonda gözaltına alınmış. 12 Mayıs 2012'de Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nce tutuklanmış. 31 Ağustos 2012'de de serbest bırakıldıktan sonra eylemlerine kaldığı yerden devam etmiş.

5 GÜNLÜK ER ÖMER KARA VE 3 GÜNLÜK ER İSMAİL SADE:

Darbe gecesi kendilerini durdurmaya çalışan silahsız, savunmasız vatandaşların üzerine rastgele ateş açmışlar. Darbenin emir komuta zinciri içinde yapılmadığı, halka ateş ederek suç işlediği kendilerine defalarca söylenmesine rağmen eylemlerine devam etmişler. Kasten ve planlayarak masum insanları kurşun yağmuruna tutarak şehit etmişler. 

Kılıçdaroğlu'nun masum dediği isimler bunlar! Peki bunlar masum olduğuna göre, suçlu kim?

"15 Temmuz gecesi sokağa çıkan Tayyip'in köpekleri!" suçlu...

Yanlış anlaşılmasın, bunu ben söylemiyorum.

Kılıçdaroğlu'nun sözde adalet yürüyüşüne katılan bir CHP'li söylüyor.

Öyle kuytuda, fısıldayarak falan değil ha. Kameraların önünde ve hiç çekinmeden haykırıyor bu alçakça sözleri...

Bakınız, açık ve net söylüyorum.

Bu yürüyüş adalet için yapılmıyor. Adı adalet, arka planı teröre, teröriste darbeciye, haine, destek yürüyüşüdür bu!

Bu yürüyüşün amacı, İstanbul'a varışta yeni bir terör eylemi, yeni bir kalkışma yaptırmaktır. 

Yine yanlış anlamayın, bunu da ben söylemiyorum.

Yürüyüşe katılan ve mikrofonların kapalı olduğunu sanıp, "Bu yürüyüşü kesmezsek var ya, bu yürüyüş çok şeye gebe. Çok güzel sonuçlar doğurabilir" diyen CHP'liler söylüyor. 

CHP adına çıkacak güzel sonuçlar ne olabilir?

Devletin pes edip, Fetö'cü hainleri serbest bırakmasını bekleyecek kadar akıldan yoksun olmadıklarına göre, hangi güzel sonucu bekliyorlar?

Bunu sizin yorumunuza bırakıyorum. 

Yargıda ve yönetimde zaman zaman ipin ucunun kaçtığını ve belli noktalarda adaletsizlikler yapıldığını hepimiz kabul ediyoruz. Suçsuz yere içeri atılanların haklarını hep beraber savunuyoruz, savunmaya da devam edeceğiz.

Benim söyleyeceğim şey şudur:

Bugün memleketteki adalet arayıcılarına bakın, adaletsizlik var mı yok mu anlarsınız?

Eğer "adalet istiyoruz" diye bağıranlar  HDP'liler, PKK'lılar, Fetö'cüler, DHKP-C'liler ve onların yegane destekçisi CHP'liler ise, bu durum adaletin doğru işlediğinin göstergesidir. 

ABD'nin PKK'ya yaptığı 200 uçak dolusu silah yardımına tek kelime edemeyip, Türkiye'nin Türkmenlere iki tır yardım yapmasına engel olan kansız kancıklar "Adalet yok" diye bağırıyorsa, adalet var demektir.

Bu sözde "adalet" yürüyüşünü bir iç kargaşaya dönüştürme çabasında olanlar da şunu iyi bilmelidir. Bu diyarda bundan böyle kafasına vurup, istediğinizi yaptıracağınız muhafazakar kesim yok artık!

Bunun ispatı15 Temmuz'dur!

Ona göre yürüyün!

SOSYAL MEDYADA TAKİP İÇİN: